Gülce, Celal’den yediği ayar sonrası beş dakika kadar sessizleşmiş olsa da adamın surat asmasına dayanamayıp sonunda “Konuşmayacaksan eve götürsene beni!” diye söylendi. “Ne diye tutuyorsun ki yanında!” Celal, kıza dönmeden “Senin o yüzük…” diye düşünceli bir şekilde mırıldandı. Gülce, parmağındaki yüzüğe bir bakış atıp “Çıkarayım mı? Vaz mı geçtin?” diye sordu. Celal, kaşlarını çatarak anında kıza döndü. “Ne diyorsun kızım sen?” derken sesi fazlasıyla sertleşmişti. “O yüzük parmaktan bir çıksın… Ben sana ne yapıyorum o zaman gör!” Gülce yutkunup geriye kayarken “Ama…” deyince ters ters bakmaya devam ederken sinirle bir nefes aldı. “Moruğun taktığı,” dedi. “Her dakika nerede olduğunu biliyorlar mı? Yoksa sisteme, bir alete falan girip bakmaları mı gerekiyor?” Gülce, “Bilmiyorum ki…”