Macit başını kapıdan çektiğinde bir hışım kıza dönüp yanaklarına ellerini koydu. Baş parmağı çenesini ve alt dudağını okşarken son nefesini verir gibi “Bu kapıdan içeri girsen de girmesen de bundan böyle hayatımın merkezindesin. Bu koca adamı hayatına bedenine kalbine kabul eder misin? Ani oldu deme ne istediğimi bilecek yaştayım ve istediğim sadece sensin.” dediğinde Şule’nin mavileri daha da bulutlandı. Kırık bir sevinç yaşı yanağından süzülürken koyu kahvelerde kendini gördü. Kocaman bir aile ve o ailede mutlu olan kendi el sallıyordu. Düşünmedi. Düşünecek neyi vardı ki? Az ötesinde olan adama cevabını göğsüne koyduğu eli ve dudağına kondurduğu sıcak öpücükle verirken kaskatı kesilmiş iri bedenin gevşediğine yemin ederdi. Ölürcesine kızı bir kez daha öpen Macit ayrılıp kartı kapıya o