“Hapşiii!”
“Götün düşsün emi.”
“Hapşiii!”
“İguana sıfatlı.”
“Hapşiii!”
“Ebesinin on kere atıp hiç tutmadığı.”
Cansu her hapşırığında gerçekten de Haşmet’e sövüyordu. İşe geldiğinde personel odasında üzerini değiştirmiş lakin şifayı da kapmaya başlamıştı. Sıcak çay kahve vs içse de durum değişmemişti. Çarşafları değiştirirken ağzındaki maske yüzünden zor nefes alıyordu. Rahat nefes alamadığı her an dişlerini sıkıyor boğulacak gibi oluyordu.
Haşmet ise Kerem ile toplantı esnasında çınlayan kulağına karşın soluğunu bırakıyor “Hay ben böyle işin” diye homurdanıyordu. Kerem sonunda dayanamayıp “Neler oluyor Haşmet? Bugün biraz garip davranıyorsun.” dediğinde kahvesinden bir yudum alan adam geri yaslandı.
“Sorma ya. İşe gelirken su birikintisinden hızlı çektim. Kızın biri
