1.6 BABAANNE DEĞİL HÜKÜMET KADINI

1504 Words
Gamze Hayatın şaka anlayışı gerçekten tuhaftı. Sen İstanbuldan kalk gel. Sahte bir evlilik yap. Uçaktan paldır küldür iner inmez evlen. Daha ailesini yeni gördüğünde karısı sana el uzatsın. Tüküreyim lan böyle işe bu kadın harbi ne diyor. Ne işlere bulaştım böyle ben. - Neee, sen ne diyorsun kızım, ne karısı. Anaaa bu ne diyor diye birden bağırmaya başladı karşımdaki Yağızın pek müstakbel karısı. Bütün kayseri duydu bu sesi ve bize döndüler. Valla duygularıma tercüman oldun. - Yağız bu ne diyor yaa diye aynı ses tonuyla konuştum. Maksat aynı dramdan yapmak tabi. Kafamı çevirdim. Yağız bana öyle bir bakış attı ki korkudan ölebilirdim. Yanıma gelip dirseğimi tuttu. - Sana arabada beklemeni söyledim. - Ben senin kölen değilim sözünü niye dinleyeyim ki dedim. Hâlâ sinirli sinirli bakıyordu. Diğer taraftan o kız ortalığı karıştırmış millete karısıyım diyo karısıyım diyo diye bağırıyordu. Ne oluyordu ya? Yağız beni Yalına resmen atıp - Bizim otellerden birine götür. Bu sefer asla çıkmadığından emin ol dedi sinirle. Tam ona itiraz edecektim ki bana öldürücü bir bakış attı. Susmak zorunda kaldım. Arkadan yaşlıca bir kadın - Dur bakalım Yalınım dedi. Yanımıza geliyordu, yaşlı deyince kısa böyle tonton bir tip olur ya hani işte tam tersi keskin hatlara sahip uzun yaşlı ama dinç bir kadın geldi. - Sen kimsin bir bana da de hele. - Ben şey ben Yağızın karısıyım. - Bakseenn demek öyle dedi. Yağız yanımızda hâlâ bana sinirli bakışlar atıyordu. Mal mısın oğlum yaşlı kadın bir şey sordu cevap da mı vermeyelim? Tövbe estağfurullah. Bu çocuğa hiç terbiye vermemişsiniz babaanne. Benden söylemesi. - Babaanne bak dedi Yağız. Kadın elini kaldırdı, sus dercesine. Dönüp bir adama - Milleti dağıtın. Evde sadece biz bize bir konuşalım. Daha fazla rezillik çıkmasın dedi. Bana dönüp - Düş önüme sende Yağız'ın karısı dedi hafif sesimi taklit ederek. Ben ne yapacağımı bilemedim. Yağız zaten bana kızgın, yanına geçtim. Birlikte sessizce eve doğru geldik. Aile baya kalabalıktı. O sinir kızda oradaydı. Kenafir gözlü ne olacak. Ben bir de buna tatlı kız mı dedim. Dilim kopa emi. Herkes bir yere oturdu. Ben öylece bakıp Yağızın yanına oturdum. Herkes yine bana sinirle bakıyordu. Ne var canım kocam değil mi? Onun yanına oturacağım sizi tanımıyorum ki. Ayy safım sanki kocanı tanıyorsun da. - Yağız bu kız ne diyor açıkla bakalım gadasını aldığım yavrum hadi dedi babaanne. Herkes bir anda evet neler oluyor bu kız kim gibi konuşmaya başladılar. Babaanne susunn dedi. Herkes susunca tekrar Yağızdayız hepimiz evet. - Doğru söylüyor babaanne dedi kısık bir sesle. Şaşkınlık nidalarını duyabiliyordum. Oradan bir kadın - Tüü senin sıfatına yeğenimi nasıl yarı yolda bırakırsın dedi. Babaanne - Gelin sus diye bağırdı. Oğlum sende açık açık söyle ne oluyor dedi. Gelin dediğine göre bu kadın Yağızın annesi. Peki niye oğlunu böyle karşıladı ki? Yağızın bakışları da çok sertti. Kuzeniyle mi evlendirmek istiyorlardı? - Hamile misin bu yüzden mi evlendiniz dedi Çağlanın yaşlarında bu sefer cidden tatlı bir kız. Selinn dediler hep birlikte. Haa bu Yağızın kardeşi oluyor tamam. Sevdim seni kız. Kanım ısındı. Abine de bir anda kanım ısınmıştı ama merak etme seni yatağa atmam. Sadece sevdim seni. Kimseyi tanımamak da zor ya off. Herkes bize bakıyordu. Yağız - Hayır tabi ki sadece nikah kıydık. Öyle şey yapar mıyım ben. Sana uygun helal süt emmiş taze gelin getirdim dedi. Ne demek istediğini anladım. El değmemiş demek istiyor. Gülmemek için alt dudağımı ısırdım. Hadi lan oradan. Tanıştığımızdan beridir ellemediğin yerim kalmadı. Her köşede öpüp duruyordun. Seni bu gece becermek istiyorum diyen babaannendi sanki. Kafamı çevirip babaanneye baktım. Aklımdan onunla öpüştüğüm düşüncesi geldi de ayy gelmese daha iyiydi. Sonra Yağıza döndüm. Bana yaptıkları geldi biran aklıma. Aklıma gelen görüntüyü hemen silmeye çalıştım. Yoksa burada kızaracaktım. Hem sinirlenip hem de kızışan bir ben varım herhalde. Üstelik bakire olmak el değmemiş olmak değil bunu anladık. Uyuz demek de haklıyım harbi haa onlara mı kalmış benim yaşadıklarım. Sinir olmuştum. Bir taraftan da biliyorsunuz işte. - Demek öyle. Neden arkanızdan atlı kovalar gibi evlendiniz dedi babaanne. Hay ağzını öpem ben de aynısını dedim de işte bu Yağız. Yalnız kadın hükümet kadını gibi konuşmasından ben bile etkilenmiştim. - Ne yapsaydım babaanne? Hepiniz Sılayla evlenmem için bana baskı yapıyorsunuz. Beni dinlemediniz ki. - Bunun için mi bu kızın başını yaktın? Senin dediğin olsun diye mi? - Hayır babaanne size anlatmaya çalıştım. Ben dedi bana döndü. Gamzeyi seviyorum. Hayatımı onunla geçirmek istiyorum dedi. Gözlerimin içine bakıyordu. Yeni tanışmasak ben bile inanabilirdim. Ne aşk ama anlaşmalı sevda. Adama kontrat imzalatır o derece yani. - Haa seviyormuş. Bu paçavrayı mı dedi. - Nazan teyzeee ona böyle hakaret etmene izin vermem dedi Yağız. Teyze miii??? - Gelin suss dedi babaanne. - Babaanne ne olur beni bağrına bassan yine. Gelinimi gelinin saysan. Sıla - Daha fazla katlanamayacağım. Ben gidiyorum. Böyle aşağılanamam ben. Siz bana söz verdiniz diye bağırıyordu. Bu evin gelini olacakken düştüğüm duruma bak. Nazan hanım da arkasından gitti. Sanki millet bu anı bekliyormuş gibi kimse ses etmedi. Onlar öylece gitti. İnsan arkasından gider. Kalabalık burası yeterince. Babaanne sinirle - O kızı herkese senin gelinin olarak tanıttık biliyorsun değil mi dedi elini Sılanın arkasından gösterir gibi - Biliyorum dedi Yağız kafası yerdeydi. - Ne yapalım şimdi oğlum dedi. Bende - Elinizi öpmeme izin verin dedim. Herkes bana baktı. Babaanne - Kızım sen kimsin kimlerdensin. Daha adını yeni Yağızdan duyduk. Nasıl kabul edeyim dedi. - Annemle babam öldü. Ankara da tıp okuyan bir kız kardeşim var. Ondan başka da kimsem yok. Okumadım çünkü küçük yaştan beridir çalışıyorum. Eve bakmam gerekiyordu. Öyle elim hamurda çıtı pıtı biri olmadım ama eğer elinizi öpmeme müsaade ederseniz. Size uymaya çalışırım. Size uygun bir gelin olmak için elimden geleni yaparım dedim. Ahh herkes bana bakıyordu. Hiç ağzımı açmasaydım mı acaba? - Bunu neden yapasın ki? Zaten nikahınız kıyılmış, istediğini almışsın. - Bakın önemli olan Yağızın mutluluğu, kendim aile acısı çekmişken Yağızın sizden ayrılmasını asla istemem dedim babaanneye. Yağız bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Bakışlarından bir şey anlamamak beni rahatsız etti. Sabahtan beridir bizi sadece dinleyen orta yaşlı bir adam vardı. Yağıza çok benziyordu ama babası mı bilemedim önce. Nazan anne yok teyzeden sonra devrelerim yandı tabi. - Yağız tam kendin gibi birini bulmuşsun dedi. - Sağol baba en azından bazılarımız kendine yakışan kişileri bulabiliyor. Soğuk havaya bakılırsa Yağız Beyin babasıyla da arası yok. - Bu yüzden mi Sılayı bu kıza değiştin dedi. Nazanı hiç kabullenemedin zaten. Sırf onun yiğeni diye yapıyorsun değil mi dedi. Sonlara doğru bağırmaya başlamıştı artık. - Sırf senin karın istiyor diye nasıl beni yok sayarsın. Bu güne kadar bir babalık yapmadın evlenmeye gelince mi baba oldun dedi Yağız da bağırıyordu artık. -Yeter. Burada konuşacağız dedim. Ne zamandan beridir sözümün bir hükmü yok bu evde. Bana döndü sonra. - Kızım bu olanların seninle bir alakası yok. Anladım ki seni de bu eşek sürüklemiş arkasından. Şimdilik ne yapacağız bilmiyorum ama evlenmişsiniz zaten. Sana karşı bir kastımız yok. Yalın seni bizim otellerden birine götürsün. Bizde Yağızla bu işleri halledelim dedi. Ne işi ki acaba? - Tamam dedim. Babaannenin yanına gidip elini istedim. Gözlerimin içine bakıp elini verdi. Bende öptüm. - Teşekkür ederim babaanne dedi Yağız. - Etme oğlum. Kızın bir suçu yok sonuçta dedi. - Ben Yalına ne yapacağını söyleyip geliyorum dedi ayaklanıp. Beni kapıya götürüyorken girişten sesler geliyordu. Yağız hani benim olacaktı yok ne bileyim ben sıçan suratlıymışım onu nasıl almışım falan. Ben oraya bakamadan Yağız - Hadi Gamze dedi elini belime atıp. - Abii diye bağırdı Selin biz bahçedeyken Biz ona döndük. - Şeyyy bence hiç iyi bir karşılama olmadı. Yengeme ailemize hoş geldin demek istedim dedi utangaç bir şekilde. - Sağol miniğim. Sende olmasan bu ev çekilmez dedi Yağız. Kardeşini ne kadar sevdiği sesinden belli oluyordu. - Yenge sen bakma biraz karışıklık oldu. Düzelir merak etme. Abimle çok yakışmışsınız. Ailemize hoş geldin dedi. - Teşekkür ederim. Pek hoş olamadı ama umarım düzelir bu durum dedim aynı tatlılıkla. - Sana sarılabilir miyim dedi. - Haa tabi ki dedim. Ellerimi açıp onu kucakladım. Bana sıkıca sarıldı. Yağızla göz göze gelince bana yine öyle tuhaf bakıyordu. Sonra Yağıza da sarıldı. - Ben geliyorum hadi miniğim dedi Yağız. - Tamam abi deyip bize el sallayarak eve geçti. Bende el sallıyordum. Eve bakınca o kız ve Nazan anne teyzeyi pencereden bize bakarken gördüm. Yağız bana bakıp - Sana ne diyeceğimi bilmiyorum. Teşekkür mü etsem o arabadan çıktın diye ceza mı versem bilemedim dedi. - Sanırım teşekkürü tercih ederim dedim. Gülümsedi - Fazla vaktim yok içeri geçmem lazım. Yalını eliyle çağırdı. - Gamze hanımı yakındaki otele götür. Beni orada bekle dedi. -Abi emin misin yanına gelseydim. - Dediğimi yap Yalın. - Tamam abi dedi Yalın kafasını eğerek. Arabayı getirmek için gitti. Ben izleyiceleri hâlâ orada görünce. - Yağız dedim tatlı bir sesle. - Efendim dedi aynı tatlılıkla - Artık şey yani evlendiğimize göre seni akşam bekleyeceğim dedim. Arkadakilere bir göz atıp uzanıp Yağıza kısa bir öpücük verdim. Şaşırmıştı ama memnuniyeti yüzünden belli oluyordu. Yalın tabi yine gelince ben arabaya doğru gittim. Uzaklaşmak en iyisiydi zaten. Baktım arkamdan geliyor. Kapıyı açtı. - Gidip dinlen bence bebeğim. Kulağıma eğildi. Çünkü gece bizim için çok uzun olacak dedi boğuk bir sesle. Bana bir öpücük verip penceredekileri bende gördüm dedi kısık bir sesle ve eve doğru gitti. Sanırım gece gerçekten uzun olacaktı...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD