MECBUR EVLENECEĞİZ ARTIK

Gamze Off bu alarm çaldığı zaman ölmek istiyordum. Uykudan kalkmak ölüm gibiydi. İşe gidecek olmasam hayatta kalkmazdım. Kalk hadi Gamze kalk dedim kendi kendime. Uyumak en büyük zevk hayatımda. Uyumaktan daha büyük zevk olabilir mi ? Dünyada uyumayı kim bulduysa Allah razı olsun. Bence dünyanın en büyük sporu, dinlenmesi, aktivitesi, eğlencesi ve zevki. Daha ne olsun ? Kafanı yastığa koyuyorsun ve dünyadan ayrılıyorsun ama ölmüyorsun. Sonra dünya duruyor. Uyanıyorsun ve dünya tekrar dönmeye başlıyor. Bir aktiviteden daha ne beklenir ? Uyumak dünyadaki en güzel şey. Hemen hazırlanıp yola çıktım. Geç kalmamam lazımdı. Bu gün otelde önemli bir toplantı vardı. Sonrasında iş adamları birkaç gün otelimizde kalacaklardı. Otelimiz derken çalıştığım yer yani, kıçımıza don alacak paramız yok ne oteli ? Biz sadece çalışıyoruz işte. Ben kim otel sahibi olmak kim ? Ben kim miyim tabiki kat görevlisi. Okumadık ki şöyle güzel bir işimiz olsun. Neyse ki Çağla okuyordu. Ablasının canıydı o. Onun için çok uğraştım. Annem öldüğünde ve babam ayyaşın tekiyken bile o okulundan geri kalmasın diye çok uğraştım. Şimdi Ankarada tıp fakültesinde okuyordu. Ben mi ? Bense 26 yaşında babasından kalma kumar borcunu ödeyen ve kardeşini okutmak için uğraşan bir işçi işte... Bir sıfatım bir amacım yoktu. Tek hayatım kardeşime ve borçlara yetişebilmek... Bu kadar da yeterliydi. Sonuçta kardeşimi kimseye muhtaç etmiyorum. Borçlara tek başıma yetişiyorum. Kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum. Hemen otele giriş yaptım. Nesrin abla - Çabuk kız âmir seni sordu dedi. - Tamam ya geldim işte. Üzerimi değiştirip işe koyuldum. Adamlar gelmişti. Ortalık baya karışıktı. Akşama kadar ayak üstünde kalmaktan sırtım ağrımıştı. Tam oturuyordum ki âmir gelip - Gamze 627 numaralı odaya git. Oda toplanacakmış dedi. - Tabi efendim deyip yol aldım. Niye dağılmıştı ki ya da neden toplanması lazımdı. Yine ne istiyordu bu zengin bebeleri off. Hemen asansöre bindim.627 numaralı odaya gidip kapıyı çaldım. Açan olmadı. Hep uygulardım bu taktiği sonuçta müsait olmayabilirdi. Çok önemli bir kuraldı. Kapıyı çal, biraz bekle ve sonra gir. Kartla içeri girdim. Oda nasıl da dağılmıştı. Yeni akşam oldu bunlar ne iş yaa ? Tam toplarken ayağıma bir şey takıldı. Eğilip aldım. Kaldırmış mal mal bakarken banyo kapısı açıldı. Elimde kullanılıp atılmış kondom, gözlerim büyümüş bir halde karşımda belinde havluyla dünyanın en yakışıklı erkeği vardı. Belindeki havlu güzelce bağlanmış, kaslarından akan su damlaları yeri ıslatıyordu. Aşağı doğru süzülen damlalar şok olmama ve gözlerimin hiç uygun olmayan yerlere kaymasına sebep oldu. Adamın kasları günaha davet gibiydi. Bana bakıp sırıttı. - Çok sapığım oldu ama kondomumu koklayan hiç olmamıştı. Sesi kadife gibiydi. Otuz iki dişini göstererek gülümsüyordu. - Haa diye bağırıp adamın üzerine fırlattım elimdeki kondomu. Adam, geri adım attı. Ellerimi birbirine çarptım. Şaşkınlıkla bir elime bir de adama bakıyordum. - Sen ne diyorsun bee? Ben şey etrafı şey edecektim. Siz şey etmişsiniz ya. Adam kahkaha attı. - Sadece şaka yaptım güzellik. Sonra yavaşça yanımdan geçip dolaba doğru gitti. Saçlarını tek eliyle kuruturken o muhteşem sırtı ve kol kasları geriliyordu. Ben mal mal bakıyordum tabi. Manzaram çok güzeldi ne yapayım. Bana bakıp sırıttı. Sanırım anlamıştı. Ağzım açık öylece kaldım. Çok ukala bir sırıtması vardı. Bir şey mi demek istedi. Anlamamıştım ben ve birden havluyu çıkardı. - Ne yapmaya çalışıyorsun deyip arkamı döndüm. Sesim yüksek çıkmıştı. - Çıkmanı ima ettim. - Ben niye anlamadım. Hala gözlerim kapalıydı. Baksam mı acaba? Yok saçmalama Gamze adam çok yakışıklı ama bakılmaz ayıp. Şöyle göz ucuyla götüne bakmadım desem yalan olur ama azıcık ya sadece göz hakkı. Ensemde bir nefes hissettim. - Belki de anladın ama görmek istedin. Yoksa sen izlemeyi sevenlerden misin? Ne diyor lan bu sapık. - Bana bak diye bir döndüm. Dönmemle ayağımı burkmam ve adamın göğsüne çarpıp yatağa düşmemiz bir oldu. Aaa diye bağırıyordum birde. - Hem izleyenlerden hem de gürültülü olanlardansın belli dedi. Bana gülüyordu. Adamın eli belimdeydi. Bırakmıyordu adi herif. Düşmenin etkisiyle ve adamı altıma almanın etkisi de vardı tabi ki beni bir ter basmıştı. Dudaklarına bakıp duruyordum. Ne güzel öpüşüyordur bu şimdi. Bir fırt çeksem mi? İyice manyağa bağladım sanırım. Adam yürüyen seks tanrısı gibiydi. Beni büyüleyip etkisi altına aldı. Bana büyü yaptı kesinlikle. Hemen kaçmam lazım yoksa cidden altımda kalacaktı adam. - Bıraksana beni diye kalkmaya çalıştım. Adamın üstündeydim resmen. - Sen düştün ama, hem de kucağıma. O kadar yakındık ki nefesimi tutmuştum. Gözleri dudaklarıma kaydı. Dünyanın en saçma şeyi oldu ve beni öptü. Sakince dudaklarını değdirmedi resmen birden o kalın dudaklarımı iki dudağının arasına aldı. Sertçe öpüyor ve çekiştiriyordu dudağımı. Çok güzeldi, onu itmekle çekmek arasında gidip geliyordum. Kollarımı dolayıp kendime bir milim çekmemle birden kapı sesi duydum. Ben birden kalkınca karşımda fırıldak Gülteni gördüm. Yüzüm yanıyordu. Kesinlikle ben bitmiştim. Ağır çekimde gibi hissediyorum her şeyi. - Özür dilerim siz devam edin deyip sinsi sinsi gülüp çıktı. - Gördüğün gibi değil diye bağırdım ama beni dinlemedi. Arkasından gidiyordum ki bileğimi bir el sardı. - Sakin ol bebeğim altı üstü bir öpücük bir şey olmaz. Sinirle ona tokat atmaya çalıştım ama o elimi de tuttu. - Senin gibi zübbeler için altı üstü olabilir ama bu benim ilk öpücüğümdü. Birden kahkaha attı. - Şaka mı yapıyorsun? Pek on beşlik kızlara benzemiyorsun. - Seni adi herkes senin orospularından olmak zorunda değil. Hala kurtulmaya çalışıyordum. Bir tarafta bağırıyordum. - Bıraksana beni gidip Gültenle konuşmalıyım yoksa işimden de olacağım senin yüzünden. Birden ben uzaylıymışım gibi bana baktı ve beni bıraktı. Fırsattan istifade hemen kaçtım. Kendimi toplayıp öpücüğün etkisinden kurtulmak için birkaç dakika bekledim. Adam beni resmen büyüledi. Acaba büyücü mü? Hokus pokus falan yapıyor mu? Dışarıya çıkınca da durmadım. Hemen bizim âmirin yanına gittim ki bizim fırıldak oradaydı. Yavaşça yanına gittim. - Âmirim dememle lafımı kesti. - Senden hiç beklemezdim Gültenin söyledikleri doğru mu? İşte şimdi bittim ben... . . . Her şeyin çok boktan olması yetmiyormuş gibi işimden de olmuştum. Âmir beni dinlemedi bile bozarıp kızardım. Mal gibi evet ama şeyden sonra çıkışımı verdiler. Adama karşılık verdiğim için yok o öptü falan da diyemiyordum. Utanıp kızardım sadece çok lazımmış gibi. Sanki benim utanma duygum varmış gibi... Çok güzel, aldığım para hiçbir şeye yetmezdi. Aferin Gamze aferin! Kafamı nereye vuracağımı bilmiyordum. Ağlamak üzereydim. Şimdi ne yapacaktım? Tefeciler yine peşime düşecekti. Zar zor idare ediyordum zaten. Minübüse bindim. Burası da amma kalabalıktı. Herkesle kardeş olduktan sonra anca eve gelmiştim. Lanet şey ya her şey bitti birde o züppenin öpücüğü aklımdan çıkmıyordu. Bir ara minübüste dudaklarımı uzatıp dalmıştım. Gözlüklü bir amca sarı dişlerini göstererek gülüyordu bana. Zor kurtuldum inanın. Tam sırasıydı. Libidom tavan yapmıştı. Şimdiye kadar kendini frenledin kimseye ne kalbini açtın nede bacaklarını biraz daha sabret sana zahmet. Ahh çok güzeldi ama kendimi kandırmak istemiyorum. Tattığım hiçbir şeye benzemiyordu. Özellikle de o kokusu burnuma dolunca sarhoş oldum sandım. Altımdaki kasları beni öperken gerilmişti. Dudakları yumuşacık lokum gibiydi. Kokulara özellikle zaafım vardır. Kendim de kullanırdım. Tabi ki de lavanta kokusunu. Hasta olmuştum resmen, o kokusu bile ıslanmama neden oluyordu. Öyle vahşi ve erkeksiydi ki. Tabi zengin bebesi kim bilir ne kadardır parfümü .Özel bile yaptırıyordur. Haaa zenginin parası züğürtün çenesini yorar. Salak Gamze hadi sen işine bak. İşten atıldın ya ne olacak şimdi dedim kendi kendime. Hemen karşı apartmanın zilini çaldım. Can yoldaşım canım arkadaşım Aslı oturuyordu. Kapıyı açtı. Onunla çocukluktan arkadaştık. Aynı mahallede büyüdük. Annem ölünce ve babam her şeyimizi kumarda kaybedince bu izbe apartmana taşındık. O da benimle geldi. Onun ailesi baya geniş meshepliydi. Öğretmen de olunca ayrı eve çıkmasına ses etmediler. Eve gidip duş aldım. Kafamın dağılması için televizyonu açtım ama yok. Pijamalarımla karşı apartmanın yolunu tuttum. Kapıyı çalıp kankamın yüzünü görmek için bekledim. - Ne oldu ya bu saatte sen işte olurdun. Sağolsun direk lafa girme huyu vardı bunun da. - Sorma Aslı kovuldum. - Nee gel içeri, çabuk, hayırdır ne oldu anlat bakalım. Yıllardır ordasın sen, nasıl kovarlar, sen yanlış anlamışsındır. Falan fişman baktım susacağı yok. Evet ben salağım ya yanlış anladım Aslı. - Sakin ol anlatacağım. Soğuk bir şeylerin var mı? Beni sarhoş edecek ve düşünmemi engelleyecek şeyler mesela. - O iş bende geç hadi içeri. Bende girdim. Kanepeye oturunca o da yanıma gelip oturdu. Elinde içkiler oturduk ve sohbet etmeye başladık. Her şeyi anlattım ona. Benim bünyem çok zayıftır içkiye karşı. Bir kadehte aklım gider. Iki de tam düşerim. Yetmezmiş gibi çenemde düşer o da bunu bildiğinden konuşturup durdu beni. Sanki önemli olan kovulmam değil de o adammış gibi ondan konuşuyorduk sürekli. - Ne göttü bir görsen. Kolları sırtı o baklavaları yetmezmiş gibi götü çok şekilli ve güzeldi. Pardon benim yaptığım götlük sonuçta izinsiz baktım. İkimizde salakça gülüyorduk. - Onun ki kalça hemde en şekilli ve kaslı olandan dikkat edelim. Aslı da bana katıldı. - Eee penisi nasıldı. Gördün mü? - Ooo bebeğim göremedim arkamı dönüp gözlerimi kapattım ya . - Gerizekalı !!! Zaten kovuldun bari bir ödül alsaydın. Harbi ben kovulmuştum demii. Ağlamaya başladım. - Yaa kovuldum ne yapacağım ben. Tabi bunları ağzımda yuvarlayıp çevirip söylüyordum. Bence konuşmuyordum ama biri görse ses taklidi yapıyor sanırdı. - Boşver yeni bir iş bulursun. - Tabi ya işlerde kapımda köle. Ne kadar geçti bilmiyorum. Geyik muhabbeti yapıyorduk. O bana bazı deneyimlerini anlatıyordu. Bende içkinin verdiği rahatlamayla dinleyip yorum yapıyordum. Normalde asla konuşamazdım ama sarhoşken başka biri oluyordum. - Bir keresinde eve getirdiğim o çocuk var ya hani spor salonu işleten. - Eee dedim hatırlamadığım çocuğa. - Neyse her şey güzel çocuk kaslı falan bir soyundu bütün hevesim kaçtı. - Niye ki ? - Mal mısın kızım baya küçüktü işte birde sporcu olacak, bamya kılıklı. - Aslı büyük mü olması lazım illa. - Kızım yeter 26 yaşındasın kendine gel. Bırak şu prenses adetlerini bir şeyler yaşa. Hem işlev önemli ama büyük olması da ayrı bir zevk. İçini doldurması çok güzel bir de grup falan yap bak hayat enerjin nasıl tavan yapıyor. Iyy iğrençsin Aslı ya. - Haa bir kere de bir hafta mutlu geziyordum hatırladın mı? Ağzım kulaklarımdaydı böyle. Taklit yapmaya çalışıyordu ama anlamadım. Aslının hep ağzı kulaklarında. - Bir çocuk vardı beni bir sikti. - Ayy sus duymak istemiyorum. Tam ona vurmaya çalışıyordum. Kapı çaldı. Gülmeye başladık. Yavaşça kapıyı açmaya gitti. Birden bir ses geldi ve o tanıdık ses. - İyi akşamlar acaba Gamze Çetin' in evi burası mı dedi...