bc

Yakamoz

book_age18+
140
FOLLOW
1K
READ
HE
city
enimies to lovers
like
intro-logo
Blurb

Karşımda bana öfke ve hırsla bakan adama doğru iki adım attım."Ne istediğini bilmeyen insanlarla işim yok şu an sen karar vereceksin ya bize katılırsın ya da burdan çıkar gidersin." Söylediklerim ne kadar etki etti bilmem. Ama bildiğim bir şey varsa o da şu anki seçeneklerini ciddi ciddi tartıyordu. Gözlerindeki öfkeye inat bir sakinlikle başını çevirip yer yer pas tutmuş yıkılması an meselesi olan ufak depoda gözlerini gezdirdi. Arkamdaki arkadaşlarım sabırsızlıkla genç adamın cevabını bekliyordu. Çünkü bu aynı zamanda bizim de kaderimizi belirleyecekti. Her ne kadar bunu o bilmese de. Gözlerimi yüzünden alamıyordum bu sadece yakışıklılığından değildi ki yakışıklıydı. Yüzü kemikli ve köşeli karakteristik bir hatta sahipti. Siyah kuzguni saçlara ve siyah gözlere bakarken içim ürperiyordu ve biliyordum kimseye ihtiyacım olmadığı kadar şu an ona ihtiyacım vardı. Genç adam sessizliğini bozmaya karar vermiş olmalı ki, dudakları seğirir gibi sağ dudaklarının köşesi kıvrıldı. Bu bir gülümseme değildi daha çok karanlığın içindeki iğreti bir nefretti. Dudakları aslında benim sonumu hazırlarken ben o an beni kurtardığını düşünmüştüm."Peki kabul sizin tarafınızda olacağım." Sadece bunu bile söylemesi beni inanılmaz rahatlattı. Bilemedim, bilemezdim aslından sonun başlangıcında olduğumu...

chap-preview
Free preview
Sonun Başlangıcı
Hayatımda öyle zamanlar oldu ki 'işte şimdi artık bu dipten çıkamam' dediğim her defasında herkese ve her şeye inat bir Anka kuşu gibi küllerimden yeniden doğdum. Bu hikayemde yine ve yeniden küllerimden doğuşumun ve kaderimin yeniden yazıldığı savaşımın hikayesi. Yorulduğumu iliklerime kadar hissediyordum ne yazık ki bunun bir anlamı yoktu çünkü sorumluluklarım elimi kolumu bağlıyordu. Bu içinde olduğum dünya artık benim için bile fazla kanlı ve acımasızdı. Topuklu ayakkabılarım zeminde ses çıkarırken şehirden uzakta izbe bir yerde saklanan deponun girişine doğru yürüyordum. Arkamda bir koruma ordusu peşi sıra ilerlerken deponun girişindeki iki adamım beni görünce dikleşip sağ tarafta duran Hakan konuştu " Derya Hanım , icabına bakıldı konuşacak kıvamda istediğinizi alabilirsiniz." " Tamam Hakan. İçerde kimse yok değil mi?" " Hayır." Arkama göz ucuyla bakıp " Selim sen tek gel diğerleri dışarda kalsın." Kimseden çıt çıkmıyordu sesimdeki kesinlik ve itiraz istemeyen tonlama onlara emirlerimin net olduğunu bildiriyordu. Bütün gün iş yoğunluğundan gücümün kalmadığının farkındaydım lakin önümdeki de bir işti ve aslında bugün itibariyle artık bununda son bulmasını istiyordum. Elimi kapıyı açmaları için sağa doğru salladım. Anında büyük bir gürültü ile deponun iki kapıyı birbirine bağlayan sürgüsü açıldı. Peşimden sadece Selim'in geleceğini bilerek emin adımlarla deponun içine doğru ilerledim. İçerde sağlı sollu çeşit çeşit aletler asılıydı bunun dışında tam ortada bir masa ve sandalye hemen karşısında ise tahta bir sandalyeye bağlı yüzü gözü kan içinde bir adam. Ona doğru yürürken arkamdaki bir çift ayak sesini duyabiliyordum. Kapı tekrar gürültü ile kapanırken yaralı adam kara gözlerini bize dikmiş bekliyordu. Yüzündeki nefret ve tiksinti olduğum uzaklıktan bile belli ediyordu kendini. Karşısında öylece ayakta dururken " Bizimkiler sana yeterli özeni göstermiş sanırım sen de bana bir şeyler söyleyecekmişsin bunun için geldim " derken ellerimi iki yana açmış onu beklediğimi ifade ettim. Sessizce bana bakarken kafasını biraz daha kaldırmak istedi fakat boynundan aldığı darbe onu istemsiz bir şekilde acı ile inletti. "Fazla zamanım yok bunun için bir an önce konuşsan iyi edersin." Tavrımdaki sakinlik ve rahatlık onu deli ederken; farkındaydı burdan istediğimi almadan çıkamayacaktı. Kurumuş kanlı dudaklarını ıslatırken " Fatih bana senin tehlikeli olduğunu söylemişti ama bu kadarını tahmin etmemiştim gerçekten takdir ettim istediğin bilgiyi vereceğim fakat öncesinde karımı ve çocuğumu bırakacaksın." derken sesinin muhtemelen bağırmaktan kısıldığını düşündüm. Sesi bu sessiz depoda bile zar zor duyuluyordu. Alayla gülerek " Hakkımda duydukların yaptıklarım ve yapabileceklerimin çeyreği bile değil o yüzden benle pazarlık yapabileceğini düşünme." Ona doğru hafifçe eğilip " Elinde koz sandığın bilgiyi daha farklı yöntemler ile de alırım ama kendimi yormak istemiyorum o yüzden ya on dakika içerisinde bana Fatih'in nerde saklandığını söylersin ya da karını ve çocuğunu gözünün önünde öldürür ardından seni yaşatırım ama her gün onların ölümünü çektiğim videoyu izleterek." derin bir nefes alıp kalktım ve sözlerime devam ettim " Şimdi tercih senin." deyip kahkahalarla güldüm. Muhtemelen deli olduğumu sanıyordu. İnanamaz gözlerle bana bakarken bunu aklından geçirdiği bariz belliydi. Zaten bu piyasadaki herkes az çok biraz kaçık olduğumun farkındaydı. Tehlikeli olduğumu düşünmeleri bundan sebepti. Hiçbir zaman blöf yapmadım ne dediysem yaptım ve onların göze alamayacağı kadar pisliğe battım bu saatten sonra kimseye de boyun eğecek değildim. Ama ara sıra abarttığımda oluyordu mesela şu an ailesini öldüreceğimi söylerken, tabiki bunu yapmayacaktım ama ailesi üzerinden ona türlü işkenceler bulabilirdim. Şu ana kadar yaptığım tüm kötülüklere rağmen asla bir masumun kanını elime bulaştırmamıştım. Bu işe girerkenki prensibimde buydu. Şu an sadece bir an önce Fatih'in yerini öğrenip evime gitmek istiyordum. Bunu da en kısa yolla çözmek işime geliyordu. Karşımdaki adama bakıp arkama dönmüştüm ki o bunu farklı anlayıp "Tamam tamam söyleyeceğim bir şey yapmayın." Sesi çaresiz, yorgun ve ıstırap doluydu. Ailesine bir şey olması onun için kahredici bir durumdu ve bu aslında bir nevi herkes için geçerliydi. Ne olursa olsun ne yaşarsak yaşayalım ailemiz bizim daima zaafımız oluyordu. Arkamı dönüp Selim'e " Adresi al ve hallet adrese gidene kadarda kimseye nereye gideceğinizi söyleme ha eğer ki yanlış bir adres verirse tekrar dönüp konuşmasına izin verme gerekeni yap." Selim sert bakışlarını bana çevirip sadece başını aşağı yukarı onaylar bir biçimde salladı. Arkamdaki adam Selim'e gerekli bilgileri verirken bende deponun çıkışına doğru yürüdüm. Topuklu ayakkabımın seslerinden olsa gerek daha kapıya varmadan kapı açıldı. Arabama doğru giderken arkamdaki adamlarım hareketlenip kendi araçlarına bindiler kapımı açmaya gelen şoförü engelleyip arka kapıyı açıp kendimi koltuklara attım. Bedenim sızlıyordu baştan aşağı. Şoför koltuğuna binen Abidin dikiz aynasından bana bakarken " Eve." diyebildim sadece. Başıma koltuğa dayayıp gözlerimi yumdum uyuyamayacağımı bilerek. Araba büyük bahçeli evimin dış kapısına geldiğinde huzuru tüm ruhumda hissettim. Rahat olduğum ve kendimi güvende hissettiğim tek yerdi. Araçtan inip eve giderken korumalarda etraftaki konumlarına dağılmıştı. Zile basıp beklerken gözlerimle kavak ağaçları ve iğde ağaçları ile dolu bahçeme karanlıkta göz gezdirdim sonbaharın izlerini taşıyan hava serin ve güzel hisettiriyordu. Fatma abla yüzünde hiç eksilmeyen gülümsemesi ile "Hoşgeldiniz." diyip kapıyı ardına kadar açtı. "Hoşbuldum Fatma abla bir şey yemeyeceğim sadece bir duş alıp dinlenmek istiyorum sen de dinlenebilirsin." Onun kadar içten olmasa da yorgun bir şekilde gülümseyip elimdeki çantadan telefonumu çıkarıp ona uzattım. "Tamam kızım iyi geceler." Fatma ablanın bu sevecen hali beni daima mutlu ediyordu belki de evdeki huzurumun bir kısmını ona borçluydum. Geniş holden sağdaki dar koridora ilerleyip asansörün yanına geldim , asansör bu katta olduğu için hiç beklemeden içine girdim son kat düğmesine basıp sakince bekledim. Evim iki katlı idi. Çok büyük olmamakla beraber bu asansörü bilerek sonradan yaptırmıştım. Çünkü ikinci kata giden merdivenler o kadar uzundu ki kendimi günün sonunda oraya çıkacak kadar zinde hissedemiyordum. Asansör beni fazla bekletmeden ikinci katta dururken hızla koridora girdim. Bu katta aslında çok fazla oda da yoktu çalışma odası yatak odası ve bir tanede misafir odası vardı. Sol taraftaki yatak odama girip odanın içindeki banyoma yöneldim. Hızlıca bir duş alıp üstüme sardığım havlu ile kendimi yatağa attım. O kadar iyi gelmişti ki kalkıp üstümü giymek dahi istemiyordum. Zar zor ayağa kalktım ve pijamalarımı giyip yatağıma girdim artık uykunun o güzel kollarına kendimi bırakabilirdim. Yüzümde büyük bir gülümse ile gözümü kapatırken kafamdaki tüm düşünceleri hayali bir sandalın içinden denize attım bu da benim uykuya dalış ritüelimdi. Telefonum zırıl zırıl çalarken homurdanarak uyandım saat kaç ve kim beni neden uyandırıyordu. Gözüm kapalı sağ tarafındaki komidinin üstünde el yordamı ile telefonu alıp gözlerimi kısarak ekrana baktım. Saat gecenin üçü idi ve arayan Selim'di. Önemli olmalıydı yoksa bu saatte aramızdı. Hemen açıp kulağıma götürdüm uykudan uyandığım belli çatallaşmış sesimle "Efendim Selim." dedim. Karşı taraftan heyecanlı ve benim sesime karşın onun canlı sesi ile "Bulduk Derya bulduk Aslan'ı bulduk." Hemen doğrulup yatakta oturur pozisyona geçtim bu sözler bende uyku falan bırakmamıştı. Yıllardır aradığım adamı bulmuştum Selim'in heyecanı bana da bulaşmıştı sesimin çıkmadığını anlayan Selim " Detayları sana sabah gelince açıklayacağım ama öncesinde haber vereyim dedim bekleyemedim yıllardır bu anı bekliyorsun." Gözlerimi kapatıp "Teşekkür ederim Selim, sabah erken gel tüm detayları bilmek istiyorum. "Tamam iyi geceler." gülümseyerek "İyi geceler." deyip kapattım. Sonunda istediğime kavuşabilmek için yaptığım tüm eylemler sonucuna ulaşıyordu. Yataktan kalkıp komidinin üstündeki sigara paketini elime gelişigüzel alarak balkonumdan terasa çıktım. Köşedeki oturma grubundaki berjere oturup paketin içinden bir dal aldım. Aheste aheste rahatlayarak sigarayı yakıp dumanını içime çektim. Dumanı dışarı üflerken " Sonunda Aslan, ininden çıktın hazır ol sana geliyorum çünkü ." deyip keyifle berjere yayıldım. Biliyordum bugünün geleceğini biliyordum. Sonunda istediğim güce ulaşmak için önümdeki son engele gelmiştim. Asıl her şey şimdi başlıyordu.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

EFRUZ ŞAHSUVAR (TÜRKÇE)

read
6.9K
bc

Gökten Düşen Aşk

read
2.6K
bc

Patika

read
6.6K
bc

BARUT KOKUSU

read
11.1K
bc

SAKIN SEVME

read
2.6K
bc

Geceler Kadar Siyah

read
17.2K
bc

Bir Dizi İz (2. Kitap)

read
1.4K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook