5.

1225 Words
-Hemen anlatıyorsun Su. Ders öncesi de geçiştirdin. Sultan'dan kurtuluşum olmadığı belli. Olduğu gibi anlatırsam belki bana akıl verir. -Sakin bir yere geçip konuşalım. Biraz vaktim var. -Benim odama geçelim. Hem bir kere işler beklesin. Okulda ona ayrılan odaya girdiğimiz gibi "Hemen otur ve başla"dedi. -Az nefes. Hiç bir şey göründüğü gibi değil. Kemal Bey benim müşterim. Anlaşmayı kutlamak için yemek yedik. Kapıdan çıkarken bir anda karşımızda gazeteciler. Haber asılsız yani. Önüme çıkan gazeteciler aklıma gelince yine sinirlendim. Bu insanların başka işi yok mu,beni okuyorlar. -Burada ki fotoğraf, sana bakışı öyle demiyor canım.Bu adam sana aşık değilse bende bir şey bilmiyorum. Yüzüme bakıp cevap bekliyordu. "Evet biraz bende öyle bir şey hissettim,ama akşam ki yemek sadece iş içindi. Birlikte çıkınca yazılacaarı tahmin ettim. Yinede sinir bozucu. " Sultan kahkayı patlattı. "Ben demiştim. Kızım çok yakışıyorsunuz. Adam yakışıklı,bilinen iş adamlarından biri. Çapkınlık geçmişine baktım. Bir iki sevgilisi olmuş ,ama öyle şıp sevdi değil." Şaşkın gözlerle arkadaşıma baktım. -Ne bakıyorsun? Sonuçta arkadaşımın yanında görünen adamın kim olduğunu tabi ki de araştıracağım. -Bari sen beni yorma. Benim onunla bir ilişkim yok. Tek işimiz reklam. Ben gidiyorum. Halletmek gereken işler var. Ayağa kalktığımda Sultan da kalktı. -Git bakalım. Bu iş bitmedi, ben diyeyim. -Bitmiyor zaten canım. Annem, sen herkes üzerine üçüştünüz. -Nuran teyzeye laf yok. Kadın senelerdir kızını evlendireceğim diye perişan oldu. Bulmuş böyle bir damat adayı kaçırır mı? Bunlar beni deli edecek. Evlenmiyorum arkadaş. -Ben gidiyorum Sultan. Odadan çıkıp kaçtım resmen. Arkamdan "Görüşürüz "diye bağırdı. Bunların elinden nasıl kurtulacağım bilmiyorum. Kemal Bey hallederim dedi,ama içim hiç rahat değil. Okulun dışına çıktığımda arabasız geldiğim aklıma geldi. Taksi ile mi gitsem diye düşündüm. Kemal'i başımdan savmak için işim var dedim ,ama şimdi kaldım böyle. Aklıma Can gelince aradım. -Ablaların güzeli. Sabahıma bomba gibi düşen güzel hanım. Nasılsın? Bir kerede zevzeklik yapmasa olmayacak. Ne demek istediğini de anlasamda şimdi zamanı değildi. -Nerdesin, beni alır mısın? -Alırım abla. Arabana bir şey mi oldu? Can böyleydi. Anında ilgili birine dönüşebiliyordu. -Yok canım. Anlatırım gelince. Tekiner Üniversitesindeyim. -Hemen geliyorum. Kısa bir zamanda Can gelmişti. Arabadan inip hemen kapımı açtı. "Buyurun hanım efendi. Sizi beklettiğim için özür dilerim." Bu çocuk beni güldürüyor. Arabaya bindim. O da binince yanağımı öptü. -Nasılsın bakalım ablaların güzeli? O haberi ben sormayacağım. Zaten hafta sonu annem çağırdığına göre hesap soracaktır. -Hiç ondan bahsetme. Iyiyim, sen nasılsın? Uğramıyorsun yanıma. -Biliyorsun çok yoğun bir okulum var. Dediğine ikimiz de güldük. Çok yoğun 'kız programım' var dese daha doğru olacaktı. -Biliyorum canım. O zaman beni ofise bırak ,sonra yoğun programına dön. -Emriniz onur. Hızla beni ofise bırakıp yine kaçtı. Sözde birlikte çalışıyoruz. Can'ı bulabilirsen. Şirkete girip kata çıktığımda Sedef beni karşıladı. -Ali'yi odama gönder. Direk odama girip aklımdaki planı gözden geçirdim. Bir an önce imajımı düzeltmeliydim. Çalan telefonu elime alıp baktım. Aynı anda kapı da çaldı. "Gel"dedikten sonra telefonu açtım. Ali içeri girip oturdu. -Efendim. -Su nasılsın? Ekrana bakıp, tekrar telefonu kulağıma dayadım. Bu kimdi şimdi? -Su orada mısın? Ben Kemal. Ali merakla beni izliyordu. Başka biri olsa dışarı çıkarırdım, ama o  sorun değildi. -Buyrun, Kemal Bey. Ona her 'bey' dediğimde suratının halini biliyorum. Anlasın diye ısrarla devam ediyorum. -Seni merak ettim. Neredesin? Yumruğumu sıkıp sabretmeye çalıştım. "Kemal Bey toplantım var. Ben bir şey olursa sizi ararım. Lütfen kendinizi suçlu hissetmeyin. " -Anladım. Kemal'in sesi tamamen değişmişti. Söylediğim hoşuna gitmemişti,ama bir yerde dur demek zorundaydım. Ali "Arayan Kemal Beydi anlaşılan."dedi. Başım ile onayladım. Masaya telefonu koyup, karşısına geçtim. Onunla patron gibi değil arkadaş gibi konuşmak istiyordum. Kafam karma karışık olmuştu. Kemal ile yaşadıklarım ,bu gün tekrar Çağrı'yı gördüğümde hissetiklerim. Ikisi izin almadan çat kapı hayatıma girmişti. -Karşıma oturduğunda göre mesele ciddi. -Ali bana yardım etmelisin. -Tabi ederim. Konu Kemal mi? Sadece evet dememi bekliyordu. "O da var, başka bir şey de var. " Doğrulup konuyu yanlış mı anladım diye baktı. Hayır konu yanlış değil, ben yanlış bir şeyler yapıyorum gibi hissediyorum. -Kemal dışında olan konu ne? -Kemal hayatıma bir anda daldı. Sadece iş ilişkisi olacak derken geldiğimiz nokta ortada. Daha fazlasını istediğini görüyorum. Hayatıma girmek istiyor... -Evet bunu her an gösteriyor. Sana ilgisi olduğu çok belli.Kemal'e şans versen olmaz mı? Seni iki seneden fazla tanıyorum. Hatta okul yıllarından beri. Gönlünün kapılarını kimseye açmadın. Hep ders,iş arasında koşturdun. Yaşın gelip geçiyor bile. -Yaşlandın diyorsun yani.. . Gülerek "Saçmalama, sadece kendine biraz zaman ayır diyorum. Hayat sadece işten ibaret değil."dedi. -Kemal beni korkutuyor. Bakışları, ilgisi bana fazla gibi. Her saniye bir şey bekliyor gibi. -Canım kadınlar böyle erkeklere bayılır. Yüzümü ekşitmiştim. İstediğim bu olduğuna emin değildim. Meraklı gözlerle "Peki kafanı meşgul diğer konu ne?"dedi. Biri ile içimde ki karmaşayı paylaşmazsam kafayı yiyeceğim. Ali iyi bir tercihdi. Sultan'a anlatamam, Cağrı'yı duyduğu anda ne tepki verir kestiremiyorum. Annem desem hiç olmaz. -Su bekliyorum seni. Düşüncelerden kurtulup "Biri daha var aklımı karıştıran. Düşünüyorum da o da aynı gün hayatıma girdi. Yani dün. Bir anda. Adını koyamadığim bir şey var."dedim. Bu sefer şaşkınlık içinde bakıyordu. -Bir dakika sen ne dedin?Biri senin aklını mı karıştırıyor? Kim bu? Tanımadığına göre sıkıntı yoktu. Sonuçta direk yaşını sormazd8. Öğrenci dediğimi düşünsenize. -Yine diyorum. Adını koyamadığı bir şey. Yani sesi beni rahatlatıyor gibi. Aslında dünden beri iki kere, çok kısa konuştuk, ama onunla konuşurken iyi geliyor. Diğer erkeklerden farklı, olgun bir tarafı var. -Su!!!! Dikkatimi ona vermem için elini sallıyordu. -Sen ne anlatığının farkında mısın ? Baya baya etkilenmişsin. Bu çok güzel bir şey. Neden sıkıntı yapıyorsun?Bence kalbini dinle ve tercihini yap. Işte asıl sıkıntılı yere geldik. Devam edeceğim ama kapı çalınca "Gel"demek zorunda kaldım. Sedef içeri girdi. -Su hanım rahatsız ediyorum, ama bebek bezi reklamını size izletmek istiyorlar. Toplantı salonuna aldım. Bir de. Sedef sıkıntılı şekilde kıvranınca "Evet Sedef "dedim. Zorlanarak "Kemal Bey geldi "dedi. Şaşkın şekilde ayağa kalktım. -Bu nasıl olur?Neden gelmiş? Ali ayağa kalkıp "Sedef sen çık. Birazdan müsait olur de. "dedi. Bu sefer Ali'ye baktım.Sedef'in çıktığına emin olduktan sonra konuştu. -Sakin ol. Gelsin ,zaten toplantın olduğu için çok görüşmezsin. Adamı geri çevirme. Kalbini dinlemek için güzel bir fırsat. Kemal mi, adını ögrenemediğim diğer kişi mi? Ben toplantı odasına gidiyorum. Ordakileri idare ederim. -Ama Ali ,ben sana ne dedim? Ali yakalaşıp iki eliyle kolumu tuttu. "Senin ne dediğini gayet iyi duydum. İkisine de şans ver diyorum. O zaman kararını daha rahat verirsin. Seni biraz kararsız gördüm. Hadi ben gidiyorum,çok bekletme. -Ali...Ali...!!! Beni duymuyormuş gibi odadan kaçtı. Bunu sana göstereceğim. Tamam kafam karışık olabilir, ama neden şans veriyorum? Kapanan kapıdan Kemal girdi. Kapı çalmakta yok artık.Ali yeni gittiği için hala ayaktaydım. Kemal kara gözleri ile sinirle girdi. Karşıma gelip durana kadar izledim. -Daha az önce telefonda görüşmüştük. Sizi buraya getiren nedir? Kemal iyice yanıma yaklaşınca geri çekilmek istedim. Tabi arkamda koltuk olmasaydı. Bu yakınlık beni heyecanlandırdı. Bu gözler neden alev saçıyor? -Şu 'siz' kelimesinden sıkıldım. Artık bana sadece Kemal desen. Kabul etmesem dibimden gitmeyecekti. -Tamam. -Diğer meselede, sana karşı ne hissettiğimi anlayacak kadar zekisin. Bu özelliğine de ayrı hayranım bunu söylemeden geçemeyeceğim. Asıl mesele de bundan sonra seni daha çok görmek istiyorum. -Hıı... Saçmalamam normal bence. Birden nerden çıktı bu? Tamam bu adam bana karşı boş değilde, neden birden böyle yükseldi. Daha da yaklaşınca kafamı geri çektim. -Beni bu açıklamaya zorlayan sen oldun. Zaten uzatmayı da sevmem. Ben seni yeterince bekledim. Bundan sonra beklemek de istemiyorum. Bir de az önce beni telefonda sinir ettin. Ne demek beni merak etmeyin? Bunu bir daha duymak istemiyorum. Şimdi gidiyorum ,ama yine geleceğim. Benim şaşkın bakışlarım arasında yanağımı öpüp ve gitti. Öylece donup kalmıştım. Bunu kesinlikle beklemiyordum. Adamı bu kadar mı çıldırttım? Resmen içinden başka biri çıktı..
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD