2 yıl önce
~Maral~
"Benim için dua et sevgilim, eğer bu maçtan galibiyetle ayrılırsam o zaman herşey çok güzel olacak.
"Bugün benim için çok özel bir an, aylardır istediğim bir maçtı bu, Yaman Arslan'a karşı bu maçı kazanırsam benim için boks kapıları açılacak tamamen!"
Onun böyle mutlu olması beni de deliler gibi mutlu ediyordu. Sevdiğim adam mutluysa, o halde bende mutluydum!
"Senin karşında o adam da kimmiş sevgilim, kazanan sen olacaksın, sadece kendine güven.
"Tüm maç boyunca seni izleyeceğim, ve senin için dua edeceğim!"
Bedirhan, yani sevdiğim adam mutlu ise ben zaten dünyanın en mutlu insanı olurdum.
"Zaten bunca zamana kadar senin dualarınla ayakta kaldığıma eminim, şans meleğim benim!
"Maçtan önce bir öpücük yok mu? Eğer bu öpücüğü almazsam şansım yaver gitmez!"
Deliydi bu adam, beni kandırıyordu sanki. Ama kandırılmak istiyordum, özellikle bu konularda!
Ona doğru yaklaşıp dudağına küçük bir öpücük kondurdum, ellerimi boynuna koydum.
"Lütfen kazanamayacağını hissedersen pes et Bedirhan, Bir maç yüzünden seni kaybedecek kadar güçlü değilim!
"Sen çok güçlü bir adamsın, ama karşındaki adam yılların boksörü. Bu yüzden bunu bir utanç olarak sayma, ve eğer yenileceğini hissedersen ne olursun..."
"Maral, böyle bir ihtimal olmayacak, o adam kaybedecek! Sus, sakın benim yanımda olumsuz konuşup moralimi bozma!
"Bu konularda aklını başına topla ve bir daha bana karışma cüretine girme, sana işim hakkında konuşma demiştim!
"Şimdi ben gidip o maçı kazanıp geleceğim, güle güle sen de şahit olacaksın.
"Şimdi gidiyorum, daha fazla bu saçmalıkları dinlemek istemiyorum çünkü."
Bunu dedikten sonra benden uzaklaşmaya çalıştı, hızla kolunu tutup engel oldum.
"Seni sinir etmek için söylemedim ben bunu, sadece seni düşündüğüm için söylüyorum, lütfen kendine dikkat et.
"Ben her maç böyle söylüyorum, bunu biliyorsun. Çünkü her maçta yüreğim daralıyor sana bir şey olacak diye.
"Bu yeni olan bir şey değil ki, 2 yıldır hayatım böyle sürüyor, sana bir şey olması korkusuyla.
"Genelinde beni yanılttığın doğru, ama yine de söylemeden edemiyorum işte.
"Lütfen Bedirhan, lütfen kendine çok dikkat et, riskli bir meslektesin, ve sana bir şey olmasına dayanamam.
"Şimdi daha fazla konuşup seni sinir etmeyeceğim, ama bana sakın kızma lütfen."
Gözleri her zamanki gibi öfke ile kısılmıştı, sessizce başını tamam anlamında salladı ve kolunu çekti elimden.
"Belli ki sen benim kaybetmemi istiyorsun, başka bir ihtimal yok Maral. Eğer gerçekten beni sevseydin bu lafı etmezdin, kaybetmeme ihtimal bile vermezdin!
"Ben bu maçı kaybetmeyip galibiyetle döneceğim, sen ne kadar kabul etmek istemesen de ünlü bir boksörüm, bugün bunu tüm Türkiye'ye kanıtlayacağım!
"Karşıma dünyaca ünlü bir boksör çıkacak, resmen Yaman Arslan ile boks yapacağım, ve senin söylediğin laflara bak.
"Bana destek olman gerekirken moralimi bozuyorsun maç öncesi, bu normal bir şey mi sence?
"Daha fazla seni dinlemek istemiyorum, şu an gerçekten de canımı çok sıktın, maç sonrası seni yanılttığımı göreceksin!
"Şimdi sakın bana engel olmaya kalkma yine, gidiyorum!"
Bunu dedikten sonra benden uzaklaşıp gitmeye başladı, gözlerim yansa da sakin kalmaya çalıştım.
Gerçekten de çok iyi bir boksördü, ama yeni olduğu için henüz keşfedilmiyordu.
Eğer bu boks maçını kazanırsa o zaman bu onun için çok iyi bir fırsat olacaktı, yine de bunu bilmeme rağmen içim hiç rahat değildi.
Yaman Arslan denen adam bir maç bile kaybetmemişti şimdiye kadar, ve adam yıllardır ringten ringe çıkıyordu.
Yine de sevdiğim adama güvenmek istiyordum, onun kazanmasını umuyordum içten içe.
Yaman Arslan kolay yenilen biri değildi, ama belki de ilk yenilgisini benim sevgilime karşı verecekti.
Böyle düşünerek kendimi rahatlatmaya çalıştım, birazdan maç başlayacaktı, o yüzden hiç beklemeden yarına geçip izlemeye başladım.
Bedirhan Aydın! Bu isim ringe çağrıldığında etraf 'yuh,' sözleriyle inledi.
Bunu görmek canımı çok sıkmıştı, sevdiğim adama yuh diyorlardı alay eder gibi, bu kalbimi kırmıştı nedense.
Bedirhan'a dönüp baktığımda onun da bana baktığını gördüm, yüz ifadesinde tuhaf bir şeyler olsa da ne olduğunu anlamamıştım.
Büyük ihtimalle canı sıkılmıştı bu olaydan dolayı, ama bunu yaşamamız normaldi.
Yaman Arslan'ın büyük bir kitlesi vardı, ve büyük ihtimalle herkes onun kazanacağını düşünüyordu.
Böyle düşünürken insanlar neden benim sevgilimi destekleyecekti ki?
"Canını boş yere sıkma, her ihtimalde sen kazanacaksın sevgilim!"
Bunu söylerken kendimi rahatlatmaya çalışıyordum, Bedirhan'ın beni duymayacağını bilsem bile kalbine işlemek istiyordum.
"Veeee... İşte ringlerin aslanı, Yaman Arslan!"
Bu ses kulaklarımda yankılanırken bir anda herkes ayaklanıp ona karşı tezahürat yapmaya başlamıştı.
"Yürü be aslanım!"
"Karşındakini bir böcek gibi ez!"
"Bu adam nasıl bunun karşısına çıkmaya çıkmaya cüret etmiş?"
Bu sözleri duydukça deliye dönsem de tepki vermemeye çalıştım, Bedirhan her zaman bu konularda sakin olmamı söylüyordu bana.
Yaman Arslan denen adam sahalara çıktığı an seyircilere şov yapar gibi kafese yumruk atmaya başladı, o yumruk attıkça etraftakiler heyecanla çığlık atıyordu.
Onu dikkatli bir şekilde incelediğimde boyunun resimlerde görülenden daha uzun olduğunu gördüm.
En az 1.90 boyundaydı, ve de daha kaslı duruyordu. Bu kadar kaslı biri olmasını beklemiyordum, bunun benim sevdiğime yansımasından da çok korkuyordum.
"Allah'ım, sevdiğim adama yardım et, ona bu maç yüzünden bir şey olursa o zaman ben dayanamam!"
Bu adam da beni korkutan bir şeyler vardı, o kadar korkutuyordu ki, hemen şimdi babamın yanına gidip maçı durdurması için ona yalvarmak istiyordum.
Babam büyük ihtimalle ikna olmayacaktı, çünkü o sadece kazandığı paraya bakan biriydi.
"Hadi Bedirhan, buradan sağ çıkmaktan başka şansın yok!"
Yaman denen adamın gözleri sanki bir anlığına bana kayar gibi oldu, ardından yüzündeki pis bir sırıtışla geri önüne dönüp Bedirhan'ın önüne doğru yürümeye başladı.
Bana öyle bakması rahatsız ediciydi, ama sadece bir saniyeliğine göz teması kurmuştuk.
Hem ben de 2 saattir onu aynı şekilde süzüyordum, o yüzden bunu sıkıntı etmemem gerekirdi.
Hakem aralarında konuşurken o an hiçbir şey duymuyordum sanki, odaklandığım tek şey Bedirhan'dı.
Ne kadar az önce esip gürlese de nedense korkuyormuş gibi hissediyordum, bu bakışlarından bile belliydi.
Benim anlamadığımsa şuydu, bu adam kimdi ki bu kadar korkuyorlardı?
Az önce cesurca bir tavırla bana laf sayan Bedirhan'a ne olmuştu böyle, neden bu adamdan bu kadar çok tırsmıştı?