EVDE TERZİLİK YAPMAYA BAŞLADIM

1500 Words
Günler 3 çocukla evde geçerken ben artık sıkılmaya başlamıştım birşeyler yapıp kafamı dağıtmam lazımdı aksi halde 3 çocukla evde asosyal bir hayatım oluyor insanlardan ve sosyal çevremden kopmaya başlıyordum arkadaşlarım her geçen gün beni arıyorlar göremedikleri için sitem ediyorlardı günler hızla geçiyor bebek te ikizlerle birlikte büyüyordu bebeği büyüteceğim derken ikizlerin nasıl büyüdüğünü anlamıyordum yaş aldıkça ikizlerin kıyafetleri küçük kardeşlerine ,abisinin kıyafetleride ikizlere devroluyordu ...Yaklaşık 15 senelik bir dikiş makinem var evde biraz arızası var yapabilirim dedim ve ufak bir arızayı giderdim sanıyordum makinem sağlam dikiyor diye sosyal medyadan bütün arkadaş çevreme terzilik yaptığımı duyurdum herkes gelmeye destek olmaya başladı eşimin bir akrabası olna yaşlıca bir teyze elindeki kumaş çantasını boşaltarak sarı bir kumaşı eline aldı ve bundan 1 tane elbise istiyorum dedi tamam dedim ölçülerini alıp kalıbını çıkardıktan sonra teyzeyi gönderdim 2 gün sonra elbisesini teslim almasını söyledim ve gitti aradan 1 gün geçti sadece kumaşı kesebilmiştim daha yaptım sandığım makinem dikmiyordu bebek ağlıyordu ve ikizler çok ses çıkartarak oyun oynuyorlardı galiba delirmek üzereyim terziliğin bu kadar zor olacağını bilmiyordum meslek lisesi tekstil mezunuydum bildiklerimi kazanç sağlamak amacı ile kullanmak kendimi işe yarar hissetmek ve birazda oyalanmak istemiştim sadece elbiseyi nasıl dikecektim şimdi diye düşünürken aklıma yengem geldi onda bir makine vardı emanet alıp dikebilirdim yengemi aradım ve makinesini istedim tamam dedi çocuklarla birlikte almaya gittim eve geldim ve hemen elbiseyi dikmeye başladım başarıyordum bitirme aşamasına geldiğimde yorulmuştum devamını yarın yaparım diye ertelemiştim oysa bugünün işini yarına bırakmamak gerekirdi ertesi gün sabahın ilk ışıklarında bana kumaşı teslim eden teyze aradı ve öğlende köye gideceğini elbisesinin hazır olması gerektiğini söylemişti ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemedim içerde karnı acıkan bir bebekte var ağlıyordu sürekli tamam dedim öğlende gel elbiseni al ,götürüp terziye diktirsem eşim bana yine kızacak yine ben suçlu olurdum o dakikalarda öyle çaresiz kalmıştımki bebeği doyurup yatağına yatırdım ikizlerin kahvaltısını hazırladım ve bütün gücümü toplayıp başladım elbiseyi dikmeye azmin zaferi diye bir söz vardır bütün zorluklara katlanırsan sonunda bir kolaylık gelir elbet elbise sonunda dikildi ve bitti tam poşetine kaldırıyordum ki teyze beni aradı bittimi diye sordu bitti dedim neşe içinde gelebilirsin dedim ,yarım saat sonra teyze geldi elbisesini giydi ve çok beğendi ücretini ödedi ve görüşürüz tekrar geleceğim dedi iyi günler dedim ... Mahallemizde bulunan bir giyim mağazasının terziye ihtiyacı varmış beni aradılar gönderim dedim aldıkları etekler uzun gelince etekleri kısalttıracak terzi arayan 3 tane bayan peşpeşe eve geldiler ve 3 tane etek bırakıp gittiler yarın alacaklar bu arada makinemin arızasını yaptırana kadar yengemin makinesini emanet aldım oda kabul etti ..Eteklerin paylarını verip uzun yerlerini kestikten sonra dikmeye başlamıştım 3 eteğide bitirdikten sonra rahatça kenarda oturup 1 kahve içme molası vermem gerekiyordu kendime öylede yaptım başarımı kutladım hem çalışıp hem evde çocuklarımla ilgilenmek benim kendime olan inancımı çoğlatıyor özgüvenimin zedelenmesini koruyordu bir kadın kesinlikle kendi ayakları üzerinde durmalı ben kesinlikle meslek lisesinde tekstil okumak istemezdim buna beni annem zorlamıştı benim hayalim daha büyük teğmen olmak istiyordum kadınların asker olmasını daha çok istiyordum çünkü kadınlar anaç ruhlular nasıl büyüyene kadar evlatlarını koruyorlarsa vatanınıda öyle korurlardı tüm güçleri ile direnirler herşeye buna tüm kalbimle inanıyordum erkekte kuvvet kadında zeka vardır bunu bir ülke için avantaja çevirmek lazımdı bir baba sadece işe gidip geliyordu hesap kitap yaparken bile çoğu zaman karıştırıp kızından yada eşinden destek alıyordur bir anne tek beyinle binlerce işin üstesinden geliyordu dolayısıyla kadın bedeni narin olduğu için daha çabuk yoruluyordu çabuk yorulmasına rağmen kalp gücü kuvvetli olduğu için yorgun düşmüyordu yorulsada herkesin isteğini karşılamak aike bireylerinin huzurunu sağlamak zorundaydı her zaman kadınlar maneviyatı güçlü varlıklardır ....Ertesi gün etek sahipleri geldiler eteklerini alıp,ücretini ödediler ve elbise dikebiliyormusun diye sordular dikmek isterdim dikebilirdim fakat öyle yoruluyordum ki bırakma kararı almıştım dikemem dedim peki deyip gittiler yengemin makinesinide teslim ettim çok yorucu oluyordu beden yorgun olmasa bile beyin çok yorgun olduğu için yanlışa müsade ortamı hazırlıyordu.Başkalarına birşeyler dikmek yerine kumaş alıp birşeyler üretip satma fikri geldi aklıma ve annemi aradım ondan 1 günlüğüne çocuklarımın yanına gelip çocuklarıma bakmasını istedim tamam dedi ertesi gün annem geldi çocuklarımı emanet ettim ve kumaşçıya gittim aklıma gelin malzemeleri üretmek geldi iyi bir fikirmi bilmem ama düğün sezonlarında satışımız olur sanki diye düşünüyordum ilk olarak halay mendili ile başlamak istedim çok iyi anlaştığım karşı komşumuda kendime ortak seçtim durumu anlattım ve birlikte sermaye koyduk o sermaye ile kumaşçıya gelmiştim kırmızı saten kumaştan 5 metre aldım ve 25 cmden 64 tane halay mendili diktim 2 kat olacak şekilde diktiğim mendilleri arkadaşıma teslim ettim kenarlarına pul işleyecek ve mendilleri satışa sunacağız mendillerin işlemesi çok güzel oluyordu işlendikçe yaptığımız ürünlere hayranlıkla bakıyorduk hepsi çok güzel görünüyordu önce yurtiçi sonra yurtdışı satışları hedefliyorduk belki para kazanmaya başlarsak ileride evden yapmak değilde kendimize bir dükkan açıp dükkanda çalışarak ürün üretmek iş gelişimi açısından daha yararlı olurdu marka ve etiket yaparsak ,sabit bir dükkanda tutarsak isim yapmamız yaklaşık 1 süre sürebilirdi hayallerimiz çok güzeldi fakat düzenli ve disiplinli çalışmak gerekiyordu ev hanımında düzen ve disiplin pen bulunamayan bir şeydir çocukların bakımıda olduğu için ..Gelin duvağı,gelin damat aksesuarları ileride üreteceğimiz ürünler arasında yer alıyordu fakat öncelikle elimizdeki ürünlerden başlayıp bir miktar para kazandıktan sonra yeni ürünler için sermaye oluşturmamız gerekiyordu ..İş planları yaparken evde bir bebeğim olduğunu unutmuştum zaman nasılda hızla geçiyordu bebeğim büyüyordu artık büyüdükçe daha da uslanıyordu sebepsiz ağlamalar,huysuzluklar yerini gülücüklere bırakıyordu bizi tanımaya başlıyordu artık 1 yaşını tamamlamasına az birşey kalmıştı artık kendi kendine konuşuyor arada bir baba diyordu anne demesini istiyordum yanında sürekli anne ,anne diye söylüyordum fakat her defasında baba diyordu ..Babasıda sevilecek bir insan zaten dışardan 3.kişiler olmasa harika bir ev erkeğidir mükemmel bir eş,mükemmel bir babadır çocuklarımın hepsi erkek olmasına rağmen anneci değil babacılar , babalarına daha çok bağlılar daha çok seviyorlar hani bazen şöyle dua ediyorum ikimizden birisi ölecekse önce ben öleyim çocuklarım babasız yapamaz çünkü erkek çocuğu gücünü ve çalışkanlığını babadan alıyor büyük oğlum babasının yanında çalıştığı için herşeyi öğrenmiş dükkanda tek kalsa işin üstesinden gelebilecek kabiliyete sahip olmuş çekirdekten yetişmişti herşeyi ustalıkla yapıyordu ama ben buraya daha fazla bağlanmaması gerektiğini kendi gelecek planını kurması gerektiğini burasının babasının işi olduğunu va baba oğul ayrı sektörde çalışmaları gerektiğini sık sık vurguluyordum,o ise bana gülüyordu Gençler hayat dolular herşeye gülebiliyorlar biz öyle değildik artık her işte bir mantık aramak zorundaydık onlar büyüyecekler biz onlara yol göstereceğiz yıllar sonra bu zamanları sadece fotoğraflarda anacaktık büyük oğlumun dünyaya gelişi zorluklar içinde büyütmeye çalışmam ardından kardeş diye tutturması ile benim ikizlere hamile kalmam sonra riskli bir doğum atlatmam kendi çapımda hayaller kurarken en küçük oğlumun bize sürpriz yapıp gelmesi, kayınvalidemin pes etmemesi amacını hala algılayamadığım bir kin var kalbinde bir türlü yumuşamıyordu oğlunu kıskanıyor ve benim hayatımı mahfediyordu...Herşeye rağmen ben sadece çocuklarımı büyütüp güzel günlerin hayalini kuruyordum çocuklarımla zamanın nasıl geçtiğini anlamazken yaşamak üzere olduğum tehlikeli bir durum daha belirdi ikizlerden 1 tanesi küçük bir vida yutmuştu elinde oynadığı oyuncağı sökmeye çalıştığını farkettim ve vidalarından bir tanesi yoktu yutmuş olabileceğini düşündüm biz anneler söz konusu çocuğumuz olduğunda hep en kötü ihtimali düşünmek zorundayız büyük oğlumu diğer kardeşlerine bakması için eve çağırdıktan sonra hastahanenin yolunu tuttum kayıt işlemi ardından triaj derken muayene odasına giriş yaptık elinde oyuncakla oynadığını ve vidalarından birisinin kayıp olduğunu söyledim bu yaşta çocuklar ilginç şeyler yutabiliyordu doktor ilk önce el ile muayene ettikten sonra röntgene yönlendirdi genelde röntgen gibi radyasyonlu cihazları hastahanelerin bodrum katları gibi derin kata yerleştiriyorlar -1. kata indik röntgen çekildikten sonra sonucu göstermek için tekrar zemin kata acil bölümüne geldik ekranda gördüğümüze inanamadık karnına batmaması gerekiyormuş vida karnında duruyordu katı gıdalar yemeyecek aksi halde vida bağısakları yırtabilirmiş sıvı şeyler tüketerek vidanın bağırsaklardan çıkışını bekleyecektik hastaneden çıktıktan sonra eve geldik ve ben etraftaki bütün vidalı oyuncakları kaldırmaya başladım kaldırdım ve ihtiyacı olan çocukların alması için konteynırın kenarına bıraktım ertesi gün biz hala vidanın gelmesini bekliyorduk içerde paslanma ihtimalide vardı bu yüzden sürekli sıvı gıdalar yedirerek ve su içirerek vidanın bir şekilde gelmesini sağlamaya çalışıyordum sonunda vida çıktı hastahanedeki doktor vida çıkmazsa tekrar başvuru yapmamı ve ameliyat olma ihtimalinin olduğunu söylemişti ameliyata gerek kalmadığı içinde seviniyordum vida çıkarsa gelmenize gerek yok demişti birde çocukların yabancı cisim yutması adli vaka olarak değerlendiriliyormuş bunuda öğrenmiş olmuştum . Bunu kayınvalidemin duymaması gerekiyordu evde yaşadıklarımı o tarafa duyurmuyordum zaten beni sürekli eleştirdikleri için bu onları üzmez aksine daha çok memnun ederdi onlara hayatımı toz pembe göstermek zorundaydım zor olsada yaşadığım hiçbir olumsuzluğu görmemeleri daha iyi olacaktı benim için huzurumu kaçırmalarını istemiyordum çünkü çocuklarımda huzursuz oluyordu bir vida olayı kalmıştı yaşamadığım onuda yaşadım çok çocuklu bir evde herşey olabilirdi daha vidayı yeni çıkartan o ikizim varya evin salon kısmına geldiğimde perdelerden tutup salıncak misali sallanıyordu oradan düşüp bir yerlerine birşey olacak sonra yine kayınvalidemin diline düşeceğim beceriksiz gelin diye aldırmak istemesemde söylediklerine taş değildim ister istemez etkileniyorsun sözlerinden ben onlardan torunlarını büyüttüğüm için övgü beklerken onlar her fırsatta benim kuyumu kazıyorlardı gitmemi istiyorlardı çocuklarımı terk etmemi istiyorlardı eğer bırakıp gidersem onlara yenilmiş olurdum oysa savaşmak daha güzeldi onların nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu gün gelecek eşime kanıtlayacaktım ve bunun için sabırsızlanıyordum zamanla günler ayları,aylar yılları devirdi ikizler ilk okul çağına gelmişti en küçük bebeğim 3 yaşını dolduracaktı herşey güzel gidiyordu büyük oğlum 8.sınıfa gidecekti yaz tatilindeydik ve okulların açılmasına çok az bir zaman kalmıştıki bebeğim parkta düşerek ön dişlerini kırmıştı
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD