Aşk; yüreğin kanatlanıp uçmasıydı kendi bedeninden. Hangi gönüle konacağı büyük bir muamma. Gönlüm gönlün üstüne… Selam olsun yüreğimin sevdiği o güzel sevgiliye…
Hazan kolları arasından sıyrılıp Tibet’le birlikte köşeyi dönerken içinden bir ses kötü şeyler olacağını fısıldıyordu. Baygınca yatan oğlunun yüzüne çevirdi öfke ve endişe karışımı bakışlarını…
Camı okşayan kalın ve uzun parmaklarının ardında dudakları kıpırdadı. Oğluna bir sır verir gibi alçak bir sesle konuştu. Hazan bu konuşmayı duyuyor olsaydı eğer, şüphesiz yaptığı bütün planlardan vazgeçirdi.
Poyraz dudaklarında hafif bir tebessümle gelecek planlarından oğluna bahsederken, Hazan kendi planlarını kafasına not etmiş, Tibet’in söyleyeceklerini bekliyordu. Az çok neler duyacağını biliyor olsa da ağzını açmayı reddediyor, kon
