8. bölüm

1035 Words
Ahmet'ten Düğüne Nazlı ile gitmek ne kadar doğruydu bilmiyordum. Davetimi kabul ederken gözlerindeki tereddütü görmüştüm. Beni yanlış anlamasını istemiyordum. Sonuçta o çok iyi bir çalışandı. Bana çok yardımcı oluyordu. Onu kaybetmek istemem. Ayrıca onun varlığına alışmıştım da..  Fazla özenmek istemesemde düğüne bir çok ortak arkadaşın geleceğini tahmin ediyordum. Sevdiğim ve  sevmediğim bir sürü insan olacaktı. Kimsenin ağzına laf vermeden geceyi atlatmayı istiyordum. Bana yakıştığını düşündüğüm bir takımımı giyip Nazlıyı almaya gittim. Kapıyı bana açtığında onu süzmekten kendimi alamadım. Onun için kullanacağım kelime seksi olamazdı belki ama çok tatlı ve güzel görünüyordu. Her zamanki genç kız halinden çıkmış hoş bir bayan duruyordu karşımda.  Sessizlik içinde geldiğimiz otelin kapısında girmesi için ona kolumu uzattım. Ama bana anlamayan gözlerle bakıp sonradan demek istediğimi anladığında utanıp koluma girmesi hoşuma gitmişti. Beraber masaya oturduğumuzda onun hakanla sohbet etmesi beni şaşırtmıştı. En son karşılaştıklarında hakana yüz vermemişti ve şimdi onunla konuşması hiç hoşuma gitmemişti. İçimde oluşan öfkeye anlam veremesemde kendimi sakinleştirmeyi başardım. Sonuçta hakan buraya büşra ile gelmişti. Evet ikinci şaşırdığım konu ise hakan ve Büşranın barışmasıydı. Bir süre sonra gelin ve damadın gelmesi ve ilk danslarını yapmasını izlemiştim. Salondaki çoğu tanıdığın gözlerinin benim üzerimde olduğunu görüyordum. Nedenini az çok tahmin ediyordum. Uzun zamandır kendimi işlere çok kaptırmıştım ve hiç bir kalabalık ortamda görünmüyordum. Ayrıca çoğu kişinin gözü yanımdaki Nazlıdaydı ve artık onu  getirmekle hata yapıp yapmadığımı iyice düşünmeye başladım. Yavaş yavaş oturanlar dansa kalkmaya başladığında bende elimi Nazlıya uzattım. O da gülümseyerek elimi tuttu ve piste doğru ilerledik. Elimi beline koyduğumda Nazlının titremesi uzun zamandır hissetmediğim bazı hislerin ortaya çıkmasına neden oldu. Benden etkileniyor muydu? Kendimi nedensizce mutlu hissettim. İki dakika geçmeden Nazlının kollarımda gerilen bedeni ile bakışlarımı ona çevirdim. Gözlerinde gördüğüm duygular afallamama neden oldu. Yüzünden geçen duygu geçişlerinden anlayabildiğim en belirgin şey hayal kırıklığı ve öfkeydi. Bana sanki beni boğacakmış gibi bakıyordu. Ne olduğunu soran bakışlarımla ona bakarken söylediği şey ile bir an cevap veremedim.  " Beni eski sevgilinin düğününe mi getirdin?" Bir kaç saniye daha şaşkınlıkla kalırken kendimi toparlayıp başımı salladım.  "Ayşegül ile eskiden bir geçmişim olduğu doğru. Sana bunu kim söyledi?" "Duydum işte birinden. Beni neden eski sevgilinizin düğününe getirdiniz Ahmet Bey?" Bu sefer ki cümlelerinde mesafe kokuyordu ve bu benim canımı sıkmıştı.  "Bir nedeni yok. Davetiyem vardı ve yanımda birine ihtiyacım vardı. Ayrıca bunun seni neden bu kadar rahatsız ettiğini de anlamadım" "Rahatsız etti çünkü eski sevgilinizden İntikam almak için kullanılmak hoşuma gitmedi." Nazlının ağzından çıkanlar ile bu gün kaçıncı olduğunu bilmediğim bir şaşkınlık daha yaşadım. Allah aşkına bu kız kafasında neler kuruyordu böyle. Ben böyle küçük İntikam oyunları kuracak biri değildim. "Sen ne saçmaladığının farkında mısın Nazlı. Ne demek İntikam falan. Ayşegül benim çok eski dostumdur. Asla onunla aramızda böyle şeyler söz konusu olmaz. " "Arkadaşlarınız böyle demiyor ama . Benimle ondan intikam almak için geldiğinizi düşünüyorlar. " Gözlerindeki kırgın ifade sakinleşirken bende daha kısık sesle konuşmaya başladım. "Nazlı sen kimden bahsediyorsun. Gedigimizden beri yanımdaydın. Büşra ve hakan dışında kimse ile konuşmadın. Onlarında böyle düşünmediğine eminim. Sen kimden neyi nasıl duydun da bu kanılara vardın. Ayrıca Ayşegül ile geçmişimi nasıl öğrendin?" İşte yine kollarımda gerilen bedeni ile bu sefer yüzünde panik ifadesi oluştu. Bu soruların cevabını gerçekten merak ediyordum. Geldiğimizden beri yanımda olan kız bu kadar şeyi ne ara duymuştu. Ben niye duymamıştım. Onu hiç yanlız da bırakmamıştım.  Karşımda halen susan ve ne diyeceğini bilemeyen kızın gözlerine hiç kesintisiz bakarken Nazlı sıkıntılı bir şekilde yerinde kıpırdandı. En sonunda konuşmak için ağzını açtığında biten müzik ile kollarımdan çıktı masaya doğru ilerlemeye başladı. şimdilik kaçmıştı ama sorularımın cevabını er yada geç  alacaktım. Bütün gece boyunca Nazlı benden tarafa hiç bakmamıştı. Söylediklerinden utandığını anlamıştım ama sanki başka bir şey daha vardı. Sürekli panik haldeydi. Nedenini merak etsemde sormadım.  Gecenin sonuna doğru masaya yaklaşan mineyi  görünce keyfim iyice kaçmıştı. üniversitede iki ay gibi bir süre çıkmış birbirimize göre olmadığımızı anladığımda ilişkimizi bitirmiştim. Ama yıllardır her karşılaşmamız da şansını denemekten vazgeçmiyordu.  "Ahmet merhaba " Bu kadının sesini her duyduğumda neden kulaklarımı kapama isteği duyuyordum bilmiyorum. Hareketlerinin yapmacıklığı beni tiksindiriyordu. Hevesle gözlerime bakıyorken el mahkum cevap verdim.  " Merhaba mine nasılsın?" "Çok iyiyim tatlım. Uzun zamandır seni göremiyordum. " Kırgın bir ifadeyle yüzüme bakıyordu. Masadaki herkesin bizi izlediğine emindim. İçimdeki bu huzursuzluk neydi peki? " İşler güçler . Çok meşguldüm son günlerde."  Bir an önce gitmesi için muhabbeti bitirmeye çalışsamda onun buna hiç niyeti yoktu. Bakışlarını yan tarafıma çevirdiğinde içimdeki huzursuzluk daha da büyüdü.  "Merhaba canım ben mine." Nazlı kendisine uzatılan eli sıkarken yüzünden ne düşündüğü belli olmuyordu.  "Nazlı. Ahmet Beyin stajyeriyim." Minenin yüzündeki rahatlama o kadar belliydi ki bakan herkes anlayabilirdi. Bu kadın neden gitmiyordu hâlâ.  "Çok memnun oldum Nazlı. Demek stajyersin. Ahmet biraz zordur. İlişkimizde bile hep disiplinliydi. " , 'Düğün düğün değil eski kız arkadaş resitali ' Nazlının sessizce söylediği sözü duyduğumda gülmemek için kendimi sıkmam gerekti.  "Ne dedin tatlım anlayamadım?" Nazlı da yüzüne oturttuğu yapmacik oduğu belli olan bir gülümsemeyle mineye cevap verdi. "Ahmet Bey in stajyeri olmaktan  memnunum kendisinden çok şey öğreniyorum." Mine tekrar ilgisini bana yönelttiğinde kısa süren keyfim yine kaçtı.  " Ahmet mutlaka görüşmeliyiz bir gün. Seninle sohbetlerimizi  özledim. " "Tabi mine fırsat bulduğum bir gün konuşuruz. " Sonunda gitmek için vedalaşırken rahat bir nefes aldım. Arkasını döndüğünde bende artık kalkmak  için elimi uzatmıştım ki yine minenin sesini duydum. " Ah bu arada tatlım geçen hafta birileri beni arayıp seni sormuştu.  Bende tabiki senin çok iyi bir avukat olduğunu söyledim ve sana yönlendirdim. " Nazlının elini koluma koymuş  ayakta duruyorduk. Hakan ve Büşra da kalkmış bizi bekliyordu.  " Öyle mi ismi neydi müvekkilin. Belki gelmiştir. " "Hımm ismi Alparslan dı. Ama soyadını hatırlayamıyorum."  Olduğum yerde kaskatı kesilirken hakan ile göz göze geldik. O da benim gibi şaşkın ve irileşmiş gözlerle bakıyordu. Şimdi de gerilme sırası bendeydi. Nazlı ve büşra bizdeki bu sessizliği anlamamış soran  gözlerle bakıyorlardı. Kendime gelip mineye cevap verdiğimde gülümseyerek yanımızdan ayrıldı. Bizde kapıya doğru hareket ederken Nazlının dikkatle hakana baktığını gördüm. Kaşlarını çatmış tüm ilgisini ona vermişti. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Nazlı birden bana döndü ve göz göze geldik. Bakışlarında öyle bir anlam vardı ki sanki bana '  Acını anlıyorum ' der gibi bakıyordu. Hayatımda bazı şeylerin değiştiğinin  farkındaydım. Hakan, Alparslan, Nazlı, anlamını çözemediğim  duygular ve daha bir sürü şey.. İçimdeki sıkıntı bir çığ misali büyürken bu gece yaşananlar sadece başlangıçmış gibi hissediyordum.  &&&&&&&&& Yazım yanlışlarım varsa kusuruma  bakmayın arkadaşlar..  
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD