Yılmaz, Handan ve İlkim’ i kendi evine getirdiğinde, arabanın içinde beklemelerini söyleyip önce evi kontrol etti. Pencereleri, kapıları gözden geçirdi; içeride kimse olmadığından emin olduktan sonra onları içeri çağırdı. "Yaşasın, evimize geldik!" diye neşeyle seslendi İlkim. Küçük kızın gözlerinde pırıl pırıl bir heyecan vardı, sanki buraya gelmelerine bir kaç gün değil yıllardır hasret kaldığı bir yere dönüyormuş gibi seviniyordu. Handan, şaşkınlıkla müstakil evin dışına baktı. Etrafı bir kaç ağaçla çevrili, sade ama oldukça bakımlı bir evdi. Çocukluğunda gördüğü yazlık evleri anımsattı ona, ama çok daha küçük ve samimi bir yerdi. Yılmaz ’ın bakışlarını üzerinde hissettiğinde düşüncelerinden sıyrıldı. "Ne oldu Avukat Hanım?" dedi Yılmaz, hafif bir alayla. "Beğenmediniz mi? Küçük tabi