2.BÖLÜM TANIŞALIM

1118 Words
Selamun aleyküm Keyifli okumalar... Son öğrencinin de gitmesi ile bugün getirilen kırtasiye malzemesini dolaplara yerleştirmeye koyuldum. Oryantasyon eğitimi bitmiş, normal eğitime geçmiştik. Geçen bir haftalık süreç de sınıfdaki eksikleri belirlemiş, velilere malzeme listesi vermiştim. Bir an da yığılma olmasın diye her veliye ayrı gün vermiştim. Her gün bir veli ürünleri getiriyordu. Açıkçası yerleştirirken çok kolay olmuştu. -Nesli ben çıkıyorum, geliyor musun? Sude 'nin sesi ile elimdeki şönilleri çekmeceye koyarak ayaklandım. Öğlenci grupda iki öğretmendik ve Sude de yan sınıfın öğretmeniydi. Onunda buradaki ikinci senesiydi. Çok tatlı biriydi. Sıcakkanlı ve samimi biri olduğu için daha iyi anlaşıyorduk. Resmi evrak işlerini kendisi bana öğretmişti. O kadar staj yapmama rağmen resmi evrak konularını hiç bilmiyordum, sağolsun Sude de okula erken gelerek öğrenmem konusunda yardımcı olmuştu. -Yok canım. Neredeyse yarım saatlik işim var. Boşuna bekleme beni. -Anladım canım. Ha bu arada yarın ki öğretmenler toplantısını unutma. Çocuklar yarın üç de çıkacaklar. -Ay tamamen aklımdan çıkmış. Unutmadan velilere haber vereyim. -Hadi ben kaçtım. Ortaokul binasındaki hocalarla kahve içeceğiz.... İstersen bırak bugünlük kalsın, yarın toplantıdan sonra yardım ederim beraber toplarız. Sen de bizimle gel. -Bugünlük gelmesem. Hem kimseyi tanımıyorum. Hem de yarına kalmasın. Yarın diğer veli de getirince karışıklık olur. -Sen bilirsin. -Bir dahakine sözüm olsun. Benim yerime de bugün kahve içersin artık. -Tamam canım. Yarın görüşürüz iyi akşamlar. -Görüşürüz. İyi akşamlar tatlım. Gönül onunla gidip kahve keyfi yapmak istese de buraları toparlaman gerekiyordu. .... Dersim beş buçuk da bitmesine rağmen yedi de ancak okuldan çıkabilmiştim. Çıkmak zorunda kalmıştım, sınıflar temizlenince mecburen çıkmıştım. Eve gelene kadar annemle konuşmuştum. Eve vardığım da telefonu kapatıp kendime yiyecek bir şeyler hazırlamaya koyulmuştum. Sebzeli patates yemeği yaparak yanına azıcık pirinç pilavı da yapmıştım. Yemekler pişerken önce velilere yarın ki öğretmenler toplantısı hakkında mesaj atarak bilgilendirmiştim. Dönüş yapan birkaç veliye cevap vererek salondaki masayı hazırlamıştım. Yemeğin pişmesi ile doldurup hemen yemeye başlamıştım. Önceden eve gittiğim de yemek hazır olurdu. Annem yemeği, masayı hazırlardı. Bize sadece yemek düşerdi ama şimdi işler değişmişti. Kurt gibi aç olsam yemeğin hazır olmasını beklemek zorunda kalıyordu insan. Yemeğimi yedikten sonra mutfağı toparlayıp demlenen çayı alarak televizyonun karşısına kurulmuştum. Televizyonda annemin izlediği dizilerden birini açıp çayımı içerken izleyeme koyulmuştum. Annem sağolsun yeni bölüm, özet, bölüm tekrarını izlettiği için diziye hakim olduğum için izlerken kimin eli kimin cebinde diye kafa yormamıştım. Saat on ikiye gelirken dizinin de bitmesiyle yatağıma geçmiştim. Yorgunluktan, uykusuzluktan yatağa girdigim gibi gözlerim kapanmıştı. .... Uyandığımda saat on bire geliyordu. Dersin başlamasına daha iki saat olduğu için rahat rahat kahvaltımı yapmıştım. Odama geçip dolabı açmıştım ama ilk öğretmenler toplantım olacağı için ne giyeceğimi bilmiyordum. Klasik mi yoksa şu iki haftadır gittiğim gibi mi giyinsem bilmiyordum. Kafayı yeme raddesine geldiğim de günlük bir elbise giyinmiştim. Son olarak diğer günlerin aksine eşarp ütüleyerek hazırlanma faslıma son vermiştim. Evden çıktığım da saat on iki buçuktu. Hızlı hızlı yürüyerek ucu ucuna okula varmıştım. ..... Saat üçe geçerken son öğrencimi de velisine teslim ederek koştur koştur ortaokul binasına gidip konferans salonuna inmiştim. Ortaokul binasındaki hocaları tanımadığım için Sude' nin yanındaki boş koltuğa oturmuştum. -Ne oldu? Başladı mı? -Yok canım. Toplantının gündem maddeleri okundu. -Anladım. Yahu dün mesaj atmama rağmen veli mesajı görmediğini söyledi. -Aman boşver. Zamanlama alışırsın. Konuşmamız müdüre hanımın konuşmaya başlaması ile son bulmuştu. -Arkadaşlar imza sirküsünü dolaştırmaya başlayabilirsiniz. Müdüre hanım gündem maddeleri hakkında konuşurken ara ara kapı açılıyor, benim gibi geç kalan öğretmen arkadaşlar geliyordu. Yanıma erkek hocalardan birinin gelip oturması ile oturuşumu düzeltmiştim. Biraz sonra imza sirküsü yanımdaki hocaya gelmişti. Adını bilmediğim hoca adını soyadını yazıp imzasını atınca kağıdı bana uzatmıştı. Kalemi alacağım sırada göz göze geldiğimiz de gözlerimi alamamıştım adamdan resmen. Bildiğin yeşil gözlüydü. Zaafım olan yeşil gözdendi. -Teşekkür ederim hocam. -Rica ederim. Adama daha fazla mal gibi bakmamak adına elindeki kalemi alıp önüne dönmüştüm. Kendi adımı yazacağım sırada üstte yazan isim ile duraksadım. Yanımdaki yeşil gözlü şahsın adı Murat Kılıç ' dı. Nesli and Murat... Nesli Kılıç... Saçmalama Nesli. Adam yeşil gözlü diye iyice uçtun sen. Hayalperestlikte master yaptın iki dakikada. Neyin kafasını yaşıyorsun acaba. Dakika bir gol bir. Kendine gel. İmzamı atıp elimdekileri Sude' ye verip Şengül hanımı dinlemeye koyulmuştum. ..... Küçükken hep öğretmen toplantılarında ne konuşuluyor diye merak etmiştim ama şimdi görüyorum ki boşa bir merakmış. Neredeyse iki saattir buradaydık ve genel olarak ortaokul hakkında konuşuluyordu. Resmen boş boş oturuyordum. -İnşaallah güzel bir dönem geçiririz. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Ya Rabbi şükür. Nihayet bitmişti. Çantamı alıp ayaklanacakken Şengül hanımın sesi ile erken sevindiğimi anladım. -Bu yıl aramıza katılan altı arkadaşı odama bekliyorum. Saat altıya kadar okuldayım haberiniz olsun. Yavaş yavaş diğer hocaların çıkması ile Sude ile ayaklanmıştık. -Ben Şengül hocanın yanına çıkayım. Bakalım ne diyecek. -Tamam canım. Ben de direkt eve geçerim. Onunda toparlanması ile konferans salonundan çıkmıştık. Biz yürürken yanımıza yeşil gözlü şahıs gelmişti. -Merhaba hanımlar. -Merhaba Murat. Sude bir an duraksayıp ikimizi tanıştırmıştı. -Murat, tanıştırayım Nesli. Okulumuza yeni atanan okul öncesi öğretmeni. Nesli, Murat da bilişim teknolojileri öğretmeni. -Tanıştığıma memnun oldum. Elini uzatması ile tereddüt ederek elini sıkmıştım. Yeşil gözlü bey iyi hoşsun da bir kadın elini uzatmadan el uzatmanın hem dinen hem de adab-ı muaşeret kuralları gereği doğru olmadığını bilmen gerekirdi. -Ben de... Şey kusura bakmayın Şengül hocanın yanına gitmem gerek. -Tamam canım. Görüşürüz. -Görüşürüz. Aklım ne kadar ikisinde kalsa da istemeye istemeye üst kata çıkmıştım. Kapıyı çalıp içeriye girdiğim de diğer hocaların geldiğini fark etmiştim. -Kusura bakmayın, geciktim sanırım. -Biz de yeni geldik. Başımı sallayıp boş koltuğa geçmiştim. Şengül hocanın da yerine oturması ile herkes ona dönmüştü. -Hiç uzatmadan söyleyeyim. Önümüzdeki hafta sizlerin oryantasyon eğitimi başlayacak. Birazdan sizlere hangi okullarda eğitim alacağınızı içeren yazılar vereceğim. Normalde bu belgeler faks olarak gönderiliyordu ama bu yıl direkt elden olarak götürmeniz konusunda yazı aldık ilçe milli eğitimden. Şengül hocanın konu hakkında bilgi verip aday öğretmenlik formlarını vermesi ile diğer hocalarımız ile birlikte ayaklanıp odadan çıkmıştık. Daha fazla oyalanmadan okuldan ayrılıp eve geçmiştim. Eve girdiğim gibi direkt duşa girmiştim. Duştan sonra pijamalarımı giyinip saçımı havluya dolayıp mutfağa geçtim. Allah' tan dün yemeği bol yapmıştım da bugün yemek yapma derdim yoktu. Yemekleri ısınması için ocağa koyup çay suyu da koydum. Masa hazırlamaya üşendiğim için tabaklarını tepsiye koyarak salona geçtim. Koltuğa geçip tepsiyi de kucağıma alıp yemeğimi yemeye başlamıştım. Yemeğimi yerken Ali 'nin görüntülü araması ile ev ahalisi ile konuşarak yemiştim. .... Saat tam dokuz da ilçe milli eğitim müdürlüğüne gelmiştim. Yönlendirildiğim odanın şimdi dolu olduğu söylenince koridordaki sandalyeye oturdum. Bekle bekle sıkılınca elimdeki kağıtları karıştırmaya başlamıştım. O sırada yanına birinin oturması ile kağıtları toparlayıp poşet dosyaya geri koymuştum. -Yavuz Sultan Selim Ortaokulda mı görev yapıyorsunuz? Yanımdaki adamın konuşması ile ona döndüm. -Evet? Tek kaşımı kaldırıp bakmakla gülmüştü. -Kusura bakmayın kâğıtlarınıza gözüm kaymış olabilir. -Gözünüz mü kaydı? Alenen baktınız işte. -Görev yaptığım okulun adını görünce meraktan baktım. -Ne? Şey kusura bakmayın. Ben hatırlayamadım. Ortaokul binası ile anasınıfı birbirinden bağımsız ya, o yüzden hocaları pek tanımıyorum. -Tanışalım öyleyse , ben Barış. ??? "13.08.2023"
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD