Canım

1066 Words
Selamun aleyküm 🍂🍂 Keyifli okumalar...🍭🍭 Mesajı attıktan sonra hem heyecandan hem de mesajıma cevap verecek mi diye düşünmekten uyuyamamıştım. Ben böyle düşüncelere dalmış düşünürken telefonuma bildirim gelmişti. Heyecanla telefonu elime aldığımda Emre'den mesaj geldiğini gördüm o sırada mesajı açmaya çalışırken yanlışlıkla arama tuşuna bastım. Hızlı kapatmaya çalışırken karşı taraftan ses gelmişti. -Alo? -Hı. -Alo Yeşim orda mısın? Vicdansız o ne güzel Yeşim demek. Bana başka birşey demesen de olur hep böyle seslensen bile ben eririm ki. -He burdayım. -Beni aradın ama ses vermeyince birşey oldu sandım. -Yok birşey olmadı sadece... Uyumuştum namaz için bildirim geldiğini sandım da kapatmaya çalışırken uyku sersemi ne yaptığımı anlamadım. Evet Yeşim yalan söyleyecek başka birşey mi bulamadın, çarpılacaksın şimdi. Allah'ım affet. -Ha önemli değil. Öyleyse hazır konuşuyoruz, ben mesajını görünce çok mutlu oldum. Bana şans verdiğin için çok heyecanlıyım ve ne yapacağımı bilmiyorum. -Ya canım sen bir de bana sor, heyecandan yalanın dibine vurdum. Çarpılmazsam iyi . -Yeşim. -Efendim? -Yine sesli konuştun. Yine mi ya? Resmen adama karşı her seferinde kendimi rezil ediyorum. Bir dakika bir dakika ben canım mı dedim yoksa kendi kendime uydurdum mu? Kendine gel kızım. Adam seninle bir yola girdiğine pişman olacak yoksa. -Vallaha mı? -Vallaha canım. Diyerek kahkaha atmaya başlamıştı. Al işte ona "canım" dediğimi de duymuştu. Af Allah'ım af. Ben bu kafayla çok yaşamam. Rezil olduğuma mı yanayım yoksa bu kadar güldüğüne mutlu mu olayım hiç bilmiyordum. Tam bir dengesizim. -Yeşim eğer tamam dersen, annemle ve babamla konuşayım sizinkilere haber versin. Gizli saklı birşeyler yapmak istemiyorum. Ailenin de bilmesi daha iyi olur. Çünkü sonradan ortaya çıkarsa gözlerinde iş ortaklarının kızlarına göz koymuş gibi görünmek istemiyorum hem sen de zor durumda kalmış olmazsın. -Tamam annene söyleyebilirsin. Ben eve geldiğimde anneme bu zamana kadar olan şeylerin hepsini söyledim. Ayrıca teşekkür ederim bu kadar ince düşündüğün için. -Teşekkür etmeni gerektirecek bir durum yok. Bir yola çıkacaksak birbirimizin fikrini konu her ne olursa olsun almalıyız. Ben artık seni tutmayayım. Yarın iş var, benim yüzümden uykusuz kalma. İyi geceler. Allah'a emanet ol. Görüşürüz. -Sana da iyi geceler. Sen de Allah'a emanet ol. Görüşürüz. Diyerek telefonu kapattım. Şimdi de mutluluktan uyuyamıyordum. Sizce de çok tatlı değil mi? Bu kadar ince düşünceli olması. Güzel seviyorsun be çocuk. Daha fazla düşünmemek için yorganı başımın üstüne çekerek uyumaya çalıştım. ... Hazırlanıp evden çıkacağım sırada annem yanıma gelmişti. -Öğleden sonra Sevil ile buluşacağım benimle önemli birşeyler konuşacakmış. Muhtemelen dün ki buluşmamız ile ilgili. -Tamam anne, bana haber verirsin. -Tamam. Görüşürüz kızım. Dikkat et kendine. Allah'a emanet ol. -Sen de anne. Diyerek evden çıktım. Hastaneye geldiğimde hemen üstümü değiştirip hızlıca bankoya geçtim. Gittiğimde bizim üçlü orada durmuş şefin gelmesini bekliyorlardı. Geldiğimi gören Aslı ile konuşmaya başlamıştı. -Günaydın kuzum. Nasılsın? -İyiyim hatta çok iyiyim. Hatta çok heyecanlıyım. Dün akşam annemle konuştuktan sonra Emre ile konuştum. Kararımın olumlu olduğunu söyledim. Arada yaptığım rezillikleri anlatmak istemiyorum çünkü hatırladıkca hâlâ utanıyorum. -Çok sevindim canım. Hakkınızda hayırlısı olsun. -Amin inşallah. Hem biliyor musun evden çıkmadan önce annem Sevil hanım ile bugün buluşacağını söyledi. Büyük ihtimalle Emre annesi ile konuştu. -Yaaa, bakalım ne olucak. Babanlar falan biliyor mu? -Hayır ama annem bugün Sevil hanım ile konuştuktan sonra büyük ihtimalle babamla da konuşur. -Hadi bakalım. Diyerek konuşmamızı bitirmiştik. Şefin gelmesiyle görev yerlerimiz verilmişti. Bugün yatan hastalarla ilgilenip dosya düzenleyecektim. Rutin kontrolleri bitirdikten sonra dosyaları falan düzenlemiştim. İmzalanması gereken bütün evrakları uzmanlara imzaladıktan sonra kendime çay alıp bahçeye çıktım. Annem arar diye sürekli telefona bakıyordum. Molamın bitmesine az kalmıştı o yüzden son kez telefonuma bakıp içeri girdim. Bir ara acile zincirleme trafik kazası vâkası gelince acile yardıma inmiştim. Beş hastaya sütür atmıştım. Git gel yaparak günü bitirmiştim. ..... Üstümü değiştirip hastaneden çıktım. Annem hâlâ aramamıştı acaba kötü birşey oldu mu demekten kendimi alıkoyamıyordum. Eve geldiğim de bizimkiler yemek masasında beni bekliyorlardı. Odama çıkmadan kattaki lavaboda ellerimi yıkayıp masaya oturdum. Arada anneme bakıyordum tepkisini ölçmek amaçlı ama yok annem benim olduğum tarafa bakmıyordu. Kesin konuşma kötü geçmişti. Belki de kadın önceden böyle bir yola girdiğimi öğrendiği için vazgeçmişti. Çıldıracaktım resmen. Yemeğimi yediğim gibi müsaade isteyip odama çıktım. Banyo yapıp rahatlayacaktım yoksa bu gerginlikle delirecektim. .... Duştan çıktığımda annemi odamdaki berjerde otururken görmüştüm. Annemi gördüğüm gibi heyecanlanmıştım. -Heh kızım geldin mi? Ben de seni bekliyordum. -Yok anne daha duştayım. -Bak vallahi birşey söylemeden çıkıcağım odadan, sen bilirsin. -Anne ya sana da şaka yapılmıyor. Tamam anlat seni dinliyorum. -Sevil ile konuştum. Oğlu ile konuşmuş. Onlarda işi ciddiyete bindirmek istiyorlar. Bu akşam eşiyle konuşacakmış, ben de birazdan babanla konuşucağım. Senin fikrin aynıysa ve kendinden eminsen konuyu babana açacağım. -Anne dün dediğim gibi eminim. Onunla bir yola çıkmak istiyorum. -Tamam kızım ben birazdan babanla konuşurum. Seninle sabah konuşuruz. Hayırlı geceler. -Hayırlı geceler annem. Diyerek annemi öptüm. Yatsı namazını kılıp biraz da kitap okuduktan sonra uyudum. Sabah uyandığımda alarmın çalmasına iki dakika vardi. Hemen üstümü giyinerek alt kata indim. Herkes masa da oturmuş beni bekliyordu. Bir an masaya oturunca dün akşam annemin babamla konuşacağı aklıma geldi. Bütün kanın yüzüme hücum ettiğini anladım. Tamam herkes evlenir falan ama utanıyordum. Diyeceksiniz ki önceden de böyle olmuştu diye ama ne bileyim demek ki kaç kere olursa olsun insan utanıyormuş. Rahatsız şekilde kahvaltımı yaparken babam konuşmaya başlamıştı. -Yeşim hastaneye gitmeden seninle konuşmak istiyorum kızım. -Tamam baba. .... Şu an babamla çalışma odasında karşılıklı olarak oturuyorduk. İkimizden de ses çıkmıyordu. En son babam konuşmaya başlamıştıı. -Kzım dün annen bana bir şeyler anlattı. Bir de senden duymak istiyorum. -Annemin söylediği şeyler doğru. Eğer sen de onay verirsen. -Ben her zaman senin arkandayım. Senin kararlarının her zaman arkasındayım kızım. Sen üzülme yeter ki. Demesiyle ayağa kalkarak babama sarıldım. Bir yandan da ağlıyordum. Bu adam benim kahramanım yaa. Hani derler ya kızların ilk aşkı babaları diye , evet çok doğru bir tespit. Babam başımın üstünden öperek beni kendinden uzaklaştırmıştı. -Oy benim küçük kızım büyümüşte evlenecek mi? Hani sen bizimle yaşlanacaktın. Acaba damadı iç güveysi olarak mı alsak ya da Okan'ı onlara verip oğlanı mı alsak. Diyerek beni güldürmeyi başarmıştı. Eğer biraz daha ağlarsam, ağlama krizine girecektim. -Teşekkür ederim baba. Senin rızan olmasaydı, benim için de olmazdı. -Ben her zaman yanındayım. Senin en doğru kararı vereceğine eminim. Hem sen onu bunu boşver de, ben kızımı kolay kolay vermem. Bakalım damat beni ikna edilebilecek mi? Beni ikna etmezse unutsun seni. Hem benim de işime gelir ,dizimin dibinde oturursun. Demesiyle ikimizde gülmüştük. Babam eniştemle ilk tanıştığında resmen burnundan getirmişti emdiği sütü. Aynı şeyleri Emre'ye de yapacağıma hiç şüphem yok. Kendi kendime bir daha gülmeye başladım. Allah Emre'ye yardımcı olsun babamdan çok çekeceği vardı. Eeee kolay mı bir KAYABEYLİ ile evlenmek. 🍀🍀🍀
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD