Keyifli okumalar
Ben, Demir Atahan sevdiği kadının gözyaşlarına merhem olan onun için intikam almak geri dönen adamım
Maya benim için herşeyden çok değerli üniversite yıllarında onu tanıdım uzaktan sevdim. Babasıyla olan sevgiyi bile kıskandım. Ben hiç baba sevgisi görmedim. Annemin intiharıyla hayatı kararan küçük çocuk
Daha 15 yaşında küçük bir çocuktum. Babam başka bir kadın için annemi terk etti. Annem ise buna dayanamadı ve gözümün önünde canına kıydı. O zaman Maya'nın babası Haldun Mehrotha bana sahip çıktı. Okuttu şimdi vefa borcu ödeme zamanıydı.
Maya'nın sesiyle kendime gelirken bana masmavi gözleriyle bakıyordu. Bu gözler için herşeyi göze alan ben her gün aşık oluyorum.
"Babam akşam yemeği için seni davet etti."
Başımla onay verdikten bardağı bana uzattı. Evet bu kadın için intikam yemini etmiştim. Harun Efe'nin ve yanındaki iti bunun bedelini ödemeden bana huzur yoktu.
Maya cam kenarında dolu dolu gözlerle görünce bir kez daha lanet ettim. Nasıl kıyabildi günahsız bir bebeğe aklım almıyordu. Maya bana döndü.
"Demir o özlüyor mudur?"
Kimden bahsettiğini çok iyi biliyordum. O an kalbimde bir sızı oluştu. Kelimeler boğazımda düğüm düğüm olmuştu.
"Evet özlüyor tıpkı benim özlediğim gibi özlüyordur."
Anneme olan özlemim her gün kalbimi sızlatırken mezarına bir gün olsun gitmedim. Ne kadar onu özlesem de affedemiyordum. Babam başka bir kadınla gittiği için kendini asarak intihar etti.
Gözlerimin önüne o görüntüler geldiğinde boğazım düğümleniyordu. Maya'nın elimi tutmasıyla bakışlarım ona döndü. Bana sımsıkı sarıldığında anladım onun kokusunun bana nasıl huzur verdiğini.
"Demir ben hep yanındayım"
Ah! Bir bilse gülüşünün kıyısına sığınıp bir ömür boyu kalacağımı bir bilse onun için neler yapacağımı yıllardır onu nasıl sevdiğimi nasıl kara sevdaya tutulduğumu.
Bende ona sarılıp saçlarına öpücük kondurdum. Canı çok yanıyordu. Ve bende o acısına merhem olacaktım.
????
Akşam yemeği için Maya evine giderken şöforün onu bırakmasını istedim. Onun bu tavırlarına bile hastayken gülüşüne aşıktım.
Üst kattaki odama girip önce bir duş almak için sıcak suyu açarken dolabı açıp giyeceğim takamı seçip yatağa koydum.
Sıcak suyun altında vücudum ıslanırken annemin ölümü gözümün önüne geldi.
"Anneee"
Çocukluğum o zaman ölmüştü. Ard ardına duvara yumruk attım. Yine krizim tuttu. Kendime hakim olmak zorundaydım. Suyu kapayıp bornuzu giyinip odama döndüm. Saçlarımı kurularken dolaptan çıkardığım takımı giyindim. Parfümü sıktıktan telefonu alıp çıktım.
Yol kenarında bir çiçek aldıktan sonra sevdiğim kadının evine geldim. Kapı ziline basıp beklerken kalbim bir anda hızlandı.

Kapıyı açan kadınıma bakınca yutkundum. Kırmızı elbise bir insana bu kadar yakışmamalı bence Maya bana gülümsedi.
"Hoşgeldin içeri gel"
Adım atamaz hale geldim. Öylece ona bakıyordum. Mavi gözleri bana öyle masum bakıyordu ki içim gidiyordu. Arkadan öksürük sesi geldiğinde kendimi toparladım.
"Demir sen misin?"
"Evet benim Haldun amca"
"Koca delikanlı adam olmuşsun"
İçeri girdikten sonra elimdeki çiçekleri Sema Hanım'a uzattım. Annem beni düşünmeden canına kıydığı zaman Sema Hanım bana annelik yapmıştı. Onun hakkını asla ödeyemezdim.
"Sema anne nasılsın?"
"İyiyim oğlum sen nasılsın nelere gittin?"
Maya bize baktığında gözlerinin içi gülüyordu. Salona geçip oturup derin bir sohbete girmiştik
Maya bize baktığında gözlerinin içi gülüyordu. Salona geçip oturup derin bir sohbete girmiştik başımdan geçenleri anlatınca halime üzüldü.
"Bana öyle bakmayın"
"Nasıl bakmayalım?"
"Acıyarak bakmayın bu canımı daha çok yakar."
"Sen bizim oğlumuzsun."
Sema annenin dedikleri beni mutlu ediyordu. Sanki onunla konuşunca anne şefkati hissediyorum. Sema anne bir anda bana sarıldı.
"Küçük oğlum Demirim"
"Anne yeter çocuğu boğacaksın."
"Sema anne baksana kızın kıskandı."
Maya'nın yüzü bir anda şoka girmişti. Şuan da fazlasıyla sabrını zorladım. Beni her an boğabilirdi.
"Ne, Ne kıskanmak mı? Asla öyle bir şey yok"
"Emin misin? Peki yüzün neden domates gibi kızarmış ve gözlerin kırmızı görmüş boğa gibi bakıyor."
"Demir."
"Ama öyle bakıyorsun ki sanki boğacaksın."
"Bu aldığın son nefes olacak anladın mı?"
Onun sinirli haline bile aşığım gözleri beni benden alıyordu. Haldun amca bana kaş işareti yapmıştı.
"Biz çalışma odasındayız"
"Tamam kahve yollarım."
Odaya girince anılarım canlandı. Daha küçük bir çocuktum. Babamın başka kadınla birlikte kaçması ve annemin intihar etmesi tabii ki Haldun amca bunu bilmiyordu.
Cam kenarında derin bir nefes aldım. Haldun amca elini omzuma koyduğunda ona döndüm. Gözlerim tekrar doldu.
"Demir oğlum bana anlatmadın olayları atma içine anlat."
"Ne anlatayım sana babamın başka bir kadınla kaçmasını mı? Yoksa annemin buna tahammül edemeyip intihar etmesi mi?"
Geçmiş gözümün önünde tekrar canlandı. Annemin beni dinlemediği ve gözümün önünde canına kıydığı anlar bunu gördükten sonra ağır psikolojik sorunları yaşadım.
Kapının çalmasıyla Haldun amca gür sesiyle," Gel "demişti. Maya elinde kahve tepsiyle girince bana baktı.
" Demir iyi misin? "
" İyiyim "
Kahveleri bıraktığın salona dönmüştü. Haldun amca oturmam için bana bakınca deri koltuğa oturup kahvemi içmeye başladım.
" Haldun amca beni boşver bu kızın başına neler geldi?"
"Sorma oğlum ben kızımı kurtarmak istedim ama beni bağladılar. Her türlü eziyet ettiler hem bana hem ona Maya bebeğini onun yüzünden kaybetti."
"Sen merak etme asıl cehennemi ben yaşatacağım."
"Hala kızımı seviyor musun?"
"Sevmek ne kelime onun gözünden akan yaş için dünyayı yakarım."
"O ikisini de doğduğuna pişman edeceğim"
Saatin geç olduğunu fark ettiğimde gitmek için ayağa kalktım. Ne kadar kalmam için ısrar etseler de kalamazdım. Yarın çok önemli bir toplantı olacaktı.
Maya beni kapıya kadar eşlik ediyordu. Her geçen gün iyileşiyordu. Ama ruhundaki acıları artıyordu bunu gözlerinden anlıyordum. Annesi ve babası görmeden yanağından öpeceğim zaman Maya'nın dudaklarını öpmüştüm.
Buna şaşırsa da belli etmemeye çalıştı. Nihayet kapıdan ayrılıp aracıma bindiğim gibi o da içeri girdi. Evim uzaktaydı. Aniden önümü bir araç kesince fren yapmak zorunda kaldım. Korumaların öne gelmesiyle araçtan ineni gördüm.
HARUN EFE
Arabamın kaputuna yumrukla vururken öfkeden deliye dönmüştü. Böyle yaparak korkacağımı sanıyordu. Ama yanılmıştı.
"İn lan o arabadan"
Arabanın kapısını açıp indiğimde yakama yapıştı. Sinirden mosmor olmuştu. Gözleri öfkeden delirmişti.
"Maya hala benim karım sen ne hakla onu öpersin?"
"Madem ona değer veriyorsun neden ona bu kadar acı çektirdin. Ruhunda kapanmayacak yaralar bıraktın."
"Ben bir şey yapmadım benim suçum değil hamile olduğunu bilmiyordum."
Bu sözleri beni çileden çıkardı. Boynumu kütletip dibine kadar girip kafa attığım anda yere yığıldı.
"Lan it hamile olsun, olmasın senin bir kadına böyle eziyet etmene ne hakkın var kimsin lan sen? Bu cesareti kimden alıyorsun?"
Söyle yanındaki soysuza ikinizi de geberticem ananızdan emdiğiniz sütü burnunuzdan fitil fitil getiricem kaçacak delik arayın."
Acı içinde kıvranırken bir tekme de daha attıktan sonra aracıma bindim. Arabanın camını indirip korumanın birine seslendim.
" Burak al şu iti kapısına fırlat"
"Tabii abi hemen"
Oradan ayrılırken aklımda kalan tek şey onu gebertmemek oldu. Ama öyle kolay ölmeyecek yavaş yavaş acı çeke çeke geberecek evin önüne geldiğimde Belçika köpeğim yanıma koştu.
"Pars oğlum nasılsın bakalım?"

Pars

Zeus
Evin önünde kulübe gidince Zeus'un uyuduğunu görünce başını okşadım. Yavaştan büyüyorlardı.
Cebimden çıkardığım anahtarı kapıya koyacağım zaman hizmetçi pat diye açmıştı. Yine yılışık yılışık gülmeler ve beni baştan çıkarmak için dekolteli kıyafetleri giymişti.
"Sen gidebilirsin?"
Söylediklerim karşısında morali tamamen bozulurken ses etmeden eşyasını aldığı gibi gitmişti. Kapıyı ardından kapatıp kendimi koltuğa atmıştım. Ne gündü ama yorgunluktan bedenimin sızladığını hissettim.
Üstümdeki ceketi çıkarıp mutfağa gidip kahve yapmaya başladım. Yarın büyük gün kapının çalmasıyla şaşkınca saate baktım. Bu saatte kim gelebilir ki elimdeki kahveyi tezgahın üstünde bırakıp kapıyı açtığımda anda bana sarılan kadına baktım.
"Maya?"
Bölüm sonu