Ahmet Bilge’yi kelepçelerle sürüklerken bir hamle ile belindeki silahı da aldı. Bu akşam uzun bir akşam olacaktı. Biliyordu. Hayatının en zorlu sınavından geçecekti ve karşısındaki kadın oldukça kızgın bir polisti. Durduk yere zaten yeterince kızgın Bilge ile gerilmek istemedi. Zira Ahmet’i nasıl dize getirdiğini görmüştü. Bilge o kadar insanın içinde zorla götürülüyor olmasını hazmedemiyordu. Kelepçeler kurtulmasına izin vermese de Ahmet’i oldukça zorluyordu yürürken. Bir yandan da ağzına geleni sayıyordu. Çiftlik kapısına kadar güçlükle gelebilmişlerdi zira Bilge vahşi bir kısrak gibi hırçındı. Ahmet’ten silahını almak için yaptığı hamleler boşa çıkında hırçınlık seviyesi de artıyordu. Ahmet kendi silahını arabanın bagajına bıraktığı için şükretti. Normalde böyle bir davranış ona göre