4

1253 Words
-Baha- "Efendim Ece?" "Baha rahatsız etmiyorum değil mi?" yanına ulaştığım kızdan bakışlarımı çekip ona cevap verdim. "Yok güzelim bir şey mi oldu?" "Okuldan diplomamı almaya gelmiştim. Sizinkiler de duruyordu okul kapanacak ya alamazsınız diye hepinizinkini aldım. Haberin olsun aramayın bir daha." "Ya biz unuttuk onu. Çok teşekkürler Ece." "Önemli değil. Tatiliniz nasıl geçiyor? İyisin değil mi?" bu kız son zamanlarda fazla mı düşünceliydi? "İyiyim, tatilde iyi geçiyor daha yeni geldik zaten. Ece şimdi ufak bir işim var bitince yazsam sana." "Tamam tamam hallet işini. Öptüm." kaşlarımı çatıp kapattığım telefona baktım. Kesin son dediği için kendine sövüyordu şu an. Tepkileri çok tatlıydı özellikle kendine kızarken. Gülümseyip telefonumu cebime atarken bana çatık kaşlarla bakan kızla bakışlarım buluştu. "Öylece başımda dikilmeye devam mı edeceksin?" "Ah şey üzgünüm." yanındaki boşluğa oturup sahilde geçip giden insanlara bakarken nefesini üfleyip tekrar konuştu. "Üzgün ol diye demedim. Ayrıca burası dolu bilmem farkında mısın?" "Farkındayım ama zaten küçük bir şeysin az yer kaplıyorsun." "Sen ne demek istiyorsun be bana!" gözlerimi devirip kafamı arkaya attım. Adı neydi bu kızın? Rümeysa, Selin, yok be Sinem. Neydi lan bu kızın adı? "Kötü gözüküyorsun, gidecek bir yerin mi yok?" "O nereden çıktı şimdi?" harbiden o nereden çıkmıştı şimdi? Utanmasam kavga ettikleri sıra onları izlediğimi de söylerdim ben. "Ne bileyim burada böyle büzüşmüş kalmışsın." "Tabi ki kalacak yerim var. Ayrıca sana mı düştü kardeşim benim ne halde olduğum. Bas git tepemin tasını artırma." "Ya bak tamam pat diye daldım muhabbete. Basket sahasında arkadaşlarımla maç yapacağız. Seni bugün öğlen de gördüm şimdi de böyle görünce sormak istedim. İstersen yanımıza gelebilirsin kızlarda var aramızda yani. Sorun olmaz senin için. Bu arada ben Baha" "Konuşmaya ilk böyle girseydin sorun olmazdı. Teklif için teşekkür ederim Baha ama burada iyiyim, gelmeyeceğim.." "Pekala, sen bilirsin. Teklif var ısrar yok." çalan telefonumu sinirle cebimden çıkarırken ona cevap verdim. Ayevi Sargın arıyor.. Aramayı reddedip ayağa kalktığımda kızın meraklı bakışları yüzümü buldu. "İyi geceler." "Teşekkürler." yalandan gülümseyince gözlerimi devirip basket sahasına yürümeye başladım. Ne istiyorsa onu yapabilirdi. Ama sokakta kalacak kadar aptal olmadığını umuyordum. -Kumru- Sırtımda Aksel'in göğsünü hissettiğimde gülerek elimdeki topu Umay'a attım. "Benden top çalamazsınız Aksel bey." "Kafamı karıştırıyorsun çünkü." belimden tutup beni kendine çektiğinde gülüp dudaklarına ufak bir öpücük bıraktım. "Baha geliyor." "Sormayalım isteyince anlatır." Giray elindeki topla yükselip basket attığında kapıdan giren arkadaşıma baktım. Sinirli miydi o? "Umutlarla aynı takımdasın Baha." "Siz devam edin telefonla konuşacağım, gelirim." kafamı iki yana sallayıp peşinden bakarken Balın mırıldandı. "Sıkıntı var." Vardı, baya büyük bir sıkıntı vardı. "Kim gidecek peşinden?" "Umut sen gitsene bu sefer." "Aramızda en insancıl davrandığı kişi Balın ve Kumru. Emin misiniz beni göndermekte?" topu kenara bırakıp Aksel'in yanına yere oturdum. Kolunu omzuma atıp beni kendine çektiğinde kafamı boynuna koyup uzakta telefonla konuşan arkadaşımı izlemeye başladım. "Ayeviyle konuşuyor bence. O yanındaki az önceki kız mı? Şu yanına giden." gözlerimi kısıp kızı takip ettiğimde Baha'nın yanında dikilmeye başlamıştı. "Tamam belki bize değil tanıdık olmayan birine anlatmak istiyordur. Midye yer misiniz?" Gözlerim resmen parlayarak Umut'un gösterdiği yere döndüm. "Yeriz tabi." yanımdaki Aksel anında ayağa kalkınca gülümsedim. Cevabımı bekliyordu herhalde. Umut ve Giray'da onun peşinden gidince kafamı sahanın tellerine yasladım. "Kulüpten haber var mı güvercinim?" "Balın.." gülüp kafamı iki yana salladım. Seçmeleri geçmiştim. Ama henüz takım antrenmanları başlamamıştı. Yani tatildeydik işte. "Kızlar." kafamı kaldırıp yanımıza yürüyen Baha ve şu yanındaki kıza baktım. Kız harbi güzeldi. "Selam." kaşlarını kaldırıp bize selam verdiğinde gülümsedim. "Çocuklar nerede?" "Geldik." Umut elinde tepsiyle geldiğinde gözlerim hafifçe açıldı. "Oha!" "Aşkım bu kadara ne gerek vardı?" Umay'ın mantıklı sorusuna Umut şöyle cevap verdi. "Yeriz anca yeter." Yanıma oturan Aksel omuz silkip gülümseyince gülümsedim bende. Doğru anca yeterdi bize bu. Poşetten herkese bir içecek çıktığında gözlerimi kısıp kendi içeceğimi yeni kıza uzattım. "Biz Aksel'le takılırız sen iç." "Ya olmaz öyle şey, lütfen." "Kumru doğru söylüyor zaten genelde de öyle yapıyoruz." açtığı midyeye limon sıkıp bana uzatan sevgilimle kız gülümseyerek aldı elimden. "Teşekkürler, bu arada ben Simay." "Kumru" "Balın bende, aramıza hoş geldin hayatım. Bu yakışıklı da sevgilim Giray." kıkırdayıp kafamı Aksel'in omzuna yasladım. Balın şey diyordu sanırım alanıma girme al Baha senin olsun. "Umay yârim dur bu tanışma olayını ben gerçekleştireceğim." Umut ortaya atlayınca merakla bekledik. "Sende biraz delilik gördüm, bak Simay kardeş bu grubun delisi benim aha bu da benim yârim. Gördüğün gibi aramızdaki tek sap Baha." içtiğim içecek boğazımda kalıp öksürmeme sebep olurken aynı zamanda gülüyordum. "Cidden mi?" "Oğlum vallahi öldüreceğim seni." Baha ona uzanmaya çalışırken geldiğinden beri ilk kez içten gülümsediğini fark ettiğim Simay araya girdi. "Dur Baha dur. Anladım grubun delisi cidden sensin." "Gençler oynamıyorsanız sahayı alabilir miyiz?" "Yarısını alın devam edeceğiz çünkü." omuz silkip gelenlerle konuşan çocuklara bakmayı kestim. Aksel'in açtığı midyeleri mideme gönderirken Simay'da yemek yeme konusunda bizimle yarışabileceğini göstermişti. "Simay mutlaka tekrar görüşelim o zaman?" "Tabi, buralardayım zaten karşılaşırız." ona sarılıp bizden ayrılışını izledik hep birlikte. Ailesiyle kaldığı bir ev olduğundan bahsetmişti. Aksel kolunu omzuma atıp dudaklarını saçlarıma bastırınca bakışlarımı boş yoldan çekip ona baktım. "Herkes için dertlenmeyi bırakmalısın." "Ama sevimli bir kız." fısıldaşarak konuştuğumuz için önümüzde yürüyen arkadaşlarımızın duyma imkanı yoktu. "Baha'da senin gibi düşünüyor sanırım. Baksana haline. " "Umarım ikisi de mutlu olur." Aksel'in yanağını okşayıp gülümsedim. Ben mutluyken mutluluğum Aksel'in gelip hayatıma girmesiyle katlanmış yüreğimden taşmıştı. Etrafımdaki herkesin mutlu olmasını istiyordum sadece. Ama her zaman sorunsuz bir hayatımız olmuyordu tabi ki. Ya bir sorun hepimizi etkileyebiliyordu. Eve geldiğimizde Giray ve Umut Playstation'un başına bizde odalarımıza geçtik. "Duş almam lazım yapış yapış oldum sıcaktan." "Tamam güzelim film seçerim bende o sırada." onu onaylayıp elime aldığım havlular ve kıyafetlerimle girdim banyoya. Ilık suyla duş alıp çıktığımda suratıma Balınla birlikte aldığımız kremlerden sürdüm. Her duştan sonra sürmek gerektiğini okumuştum. Ama ben yapmıyordum. Neden? Çünkü dibine kadar üşengeç bir insandım. Üstümde şort ve beyaz tişörtten oluşan pijama takımım vardı. Odaya geçtiğimde Aksel'i sırtı kapıya dönük bir şekilde yatarken buldum. Yüzümde minik bir gülümseme belirirken yavaşça yaklaşmış yanına uzanmıştım bile. Bana fark ettirmeden düşünmesi bile çok tatlıydı. Tamam bunu fark etmiştim ama fark etmemiş gibi yapacaktım. Bir kere banyodan bornozumla çıktığımda onunla burun buruna gelmiştim ve gün boyu ondan utanmakla geçirmiştim. Ah gerçekten berbat bir anıydı. "Seçebildin mi?" "Anlamıyorum yani! Nasıl bu kadar kolay unutabilirsin ki?" duyduğum bağırma sesiyle kaşlarım çatılırken "Umay mı o?" dedim. "Bakalım güzelim." üstünde tişört olmadığını fark ettiğim için hemen cevap verip koşarcasına uzaklaştım ondan. "Bakıp geliyorum hemen film seç sen ." odadan çıkıp merdivenlere yöneldiğimde hala bağırıyordu. "Ne bekliyorsun Umay? Ayrılalım diyen arkadaşındı. Depresyona girmemi kendimi siz kızlar gibi odama kapatmamı falan mı bekliyorsun? Bize rağmen yurtdışına gitmeyi tercih etti o. Ne yapabilirim kendi kararı?" "Ya ne oldu da terk etti bu kız seni?" "Ayevi, Bahayı terk ettiği için gitmedi Umay, gittiği için terk etti. Burada bizim kavga etmemiz gereken bir durum yok. Baha'nın hayatına karışamayız da." bakışları bana dönüp kafasını iki yana salladığında Balında destek olmak istercesine konuştu. "Hem bu durumda Baha gibi bizi de terk etti. Yanımızda olan kişi Baha. Tepki gösterilmesi gereken biri varsa o kesinlikle Baha değil." "Ama sürekli arıyor, telefonda ağlayıp duruyor." "E ağlamasın? Biz mi dedik ona git diye." Baha sinirle konuşurken telefonunun çalmasıyla küfür savurdu. "Tişört giy öyle gel deseydin keşke." kulağıma fısıldanan şeyle Aksel'e döndüm hızlıca. "Aşkım valla acelem vardı, ondan." "Efendim Simay?" Baha'ya döndük ikimizde. Merdivenin ucunda durmuş olanları izliyorduk. "Tamam ağlama, geliyorum. Evin önünde misin? Bekle beni." "Ne olmuş?" Umut hepimizin merak ettiği soruyu sorunca cevabını bekledik. Cidden bir "Gelirim hemen." o evden çıkınca omuz silkip sevgilime döndüm. "Hadi gidip film izleyelim." uzattığım elimi tutup merdivenlerden çıkmaya başladığında peşine düştüm hemen. Bahayı biraz tanıyorsam eğer o kızın kötü durumda olması onu etkilemişti. Ayevi ile kaç ay geçirmişlerdi hemen unutamazdı ama unutacaktı. Ve biz o ne zaman isterse yanında olacaktık. Çünkü arkadaştan öte kardeştik.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD