Duygular kendini hep en olmadık zamanlarda belli eder. Burnunun direği sızlarken bir köşeden hayatı iyi mutlu insanları izlemek evlat acısı gibi koyar insan. Lila, şu an tam da bunu yaşıyordu. Oldukça kalabalık bir aileydi Atalan’lar ve hepsi birbiri ile sanki orkestranın enstrümanları gibi ahenk içindeydi. Süleyman ile Hayime çiftine bayılmıştı. Küçük büyük fark etmeksizin torunlarıyla ilgileniyor evlatlarıyla sohbeti asla eksik etmiyordu. Kendi ise konuşacak pek bir şeyi olmadığından sessizdi. Bir de Ahen’in ara ara ona değen yeşillerinin ağırlığı vardı. Hayime Hanım “Hadi masaya geçelim de memleketten yeni gelmiş mahsullerin tadına bakalım” dediğinde herkes ayaklandı. Lila boğazına kadar doygun olduğunu hissetse de bir şey diyemedi. Oturdukları büyük salonda Ahen ile ikisi kaldığında