KAÇIŞ +18

BECER BENİ +18

Dudaklarımız tekrar koptuğunda ondan uzaklaşmadım, aksine daha da fazla yaklaşmaya zorladım kendimi.

O da durmak istemiyordu benim gibi, elleri hızla harekete geçmişti.

Ellerini iki bacağıma koyarak ayırdı bacaklarımı, ardından vücudunu bacak arama doğru ittirdi.

Dirseklerimin üzerinde durdum ona daha yakın olmak için, sertliğini hissetmek başımı döndürmüştü bir anlığına.

Eli bacaklarımı ayırdıktan sonra bu kez de göğsüme kaymıştı, o göğsümü avuçlayınca kasıklarımda müthiş bir sızı hissetmiştim.

Vücudunu hafifçe kaydırarak aşağıya, bacak aramaya doğru ilerledi. Birkaç saniye sonra nefesini hissetmiştim kasıklarımda.

Heyecanla solurken nefes alamıyordum sanki, bedenimi ürpertmişti bu nefesi. Bedenimi tamamen yatağa bırakırken yatağın çarşaflarını kavradım.

Alex birkaç saniye sonra dudaklarını zevk kaynağıma iterek tadıma baktı. O böyle yaptığı an ağzımdan zevk dolu iniltiler çıkmıştı.

Bir dakika sonra çekmişti dudaklarını kadınlığımdan, ardından az önceki gibi bedenini bacağımın arasına sıkıştırmıştı.

Ben derin derin solurken ağırlığını bedenime bıraktı, hızlı hızlı soluyordum anın etkisiyle.

Başını göğüslerime yasladı, daha sonra koluyla belimi sarıp vajinama doğru giriş yaptı.

İlk başta yavaş olsa da daha sonra kendisini tutamayıp içime bastırdı, tamamen girdiğinde bir anlığına nefesim kesilmişti.

Yutkunarak bastırdım bu nefesin kesilişini, derin derin solurken içimde sert bir şekilde gelgit yaptı.

Onun omuzlarını sardım, o da belimi sımsıkı sararak beni kendimden geçirdi.

Ne kadar zaman içimde kaldığını bilmiyordum, sadece sert darbelerine bırakmıştım kendimi.

İçime oluk oluk aktığı an bedenim onun sıcaklığıyla rahatlamıştı, sarsılıyordu üzerimde.

Tamamen boşaldığı zaman uzak durmadı, nefesini göğsüme bırakarak rahatlattı kendini.

"Çok güzel, çok iyi herşey sevgilim. Bana ne kadar iyi geldiğini tahmin edemezsin. Peki bu sana yetecek mi?"

Ona yetmemişti, bunu anlamak zor değildi. Peki bana yeter miydi?! Hayır, daha yeni başlamıştık bu arzulu geceye!

"Yetmez, daha fazlasını istiyorum senden sevgilim! Devam edelim, bedenimizdeki ateş sönmesin!"

Üzerimden doğruldu, o kalkınca bende az da olsa kalktım. Saçlarımı geriye atarken eli penisine kaymıştı.

Usulca okşadı, bedenimi izliyordu bunu yaparken. Tahrik oluyordu bana baktıkça, elim istemsizce titreyen bacaklarıma, oradan da kasıklarıma kaymıştı.

Daha birkaç dakika önce sevişip boşalmıştık, ama şimdi yine istiyordum, arzuyla sızlıyordu kasıklarım.

O bana bakıp sertleşiyordu, ben ona bakıp yanıyordum. Yanıyordu bedenlerimiz, birbirimize dokunmuyorduk, ama yanıyorduk işte!

"Böyle bakarak mı yetineceğiz?"

Soru kısık sesle çıkmıştı dudaklarımdan, gülümseyince hiç beklemeden yatakta kayarak ona yaklaştım.

Bacaklarımız birbirine değdiği an yangınım artmıştı, elim onun eline, yani organına kaymıştı hiç düşünmeden.

"Bırak, illa biri buraya dokunacaksa bu benim hakkım olmalı," dedim çok kısık bir sesle.

Elini çekti penisinden, bu kez ben okşadım keyifle. Elimde kasılması... Ahh, bu gerçekten çok hoş bir duyguydu benim için!

Yutkundum, Alex başını hafifçe geriye atıp tadını çıkardı bu durumun. Sık sık soluyordu, okşadıkça benimde kasıklarım ağrıyordu.

Demir gibi sert olmuştu, sertçe sıktım, dokundukça dokunasım geliyordu.

"Ahh, evet bebeğim! Deli et beni bu güzel dokunuşlarınla!"

Nefes nefese kalmıştık ikimizde, benden hiç kopmadan bedenime uzandı. Ağırlığını bırakınca sırtımı bir anda yatakta bulmuştum.

Sağ göğsümü avuçlayıp sertçe okşadı, diğer eliyle de sol göğsümü avuçlayıp sertleşen ucunu ağzının içine alarak sertçe emdi.

Bedenim gerilirken ona sarıldım arzuyla, bacaklarımı araladım ona tenimde yer vermek için.

Penisini kadınlığıma sürtüyordu hiç durmadan, demir gibi organı deli ediyordu beni.

Zevk deryasıyla sarsılıyordu bedenim, kesik kesik iniltilerle karşılık veriyordum onun tenimde yaptıklarına.

Alex bacaklarımın arasındaki ıslaklığa sürtünüp duruyordu, bunu yaparken başını göğsümden kaldırıp bedenimi izledi keyifle.

Baktıkça kendinden geçiyordu sanki, bakışlarını gördüğü şeyden memnun olduğunu gösteriyordu.

Kasıklarım müthiş derecede sızlıyordu, sürtünmesi şiddetle devam ederken sarsılıyordu bedenlerimiz.

"Alex, az önceki gibi içime girip bana herşeyi unuttur! Lütfen!"

Yalvarır gibi çıkmıştı sesim, ona ihtiyaç duymak yanlış mıydı? Ah, eğer bu bir yanlışsa, yaptığım en güzel yanlış olacaktı!

Güldü, memnun olmuştu sözlerime. Boynuma öpücük kondurduğunda gözlerimi yumdum tadını çıkarmak için.

Dudaklarının küçük dokunuşu bedenimi gevşetmişti. Göğsü göğsüme hafifçe sürtünüyordu.

Göğsü göğsüme sürtünürken penisi de kadınlığıma sürtünüyordu. İnanılmaz derecede iyi hissediyordum kendimi.

İçime doğru itti kendini, ağır ağır hareket ediyordu. O içime doğru doldukça kendimden geçip kesik kesik inliyordum.

Nefesim kesiliyordu sanki, içime tamamen girdiğinde yutkunarak açtım gözümü. Hâlâ aç bakışlarıyla süzüyordu tenimi.

"Off, yakıyorsun beni sevgilim, deli ediyorsun keyiften!"

Aynı hisleri taşımanın verdiği mutlulukla gülümsedim. Dudağına uzanıp öptüm usulca, ardından geri attım başımı yastığa.

"Hadi, daha fazla keyif alalım bu durumdan o zaman!"

İçimde hareket etmeye başlayınca dudaklarım hafifçe aralandı, ilk başta yavaş olsa da daha sonra içime darbeler atmaya başladı az önceki gibi.

Elleri belimin kenarlarına kaymıştı, sımsıkı sararak içimde gelgit yaptı sertçe. O kadar hızlıydı ki, sarsılıyordu bedenim altında.

Omuzlarına tırnaklarımı geçirdim istemsizce, inliyordum deli gibi. O da inliyordu, her iniltisinde şiddeti daha da artıyordu içimde.

"Ahh, siktir! Çok iyisin, çok seksisin sen!"

Sözleriyle bacaklarımı daha da aralayıp onun varlığından ne kadar memnun olduğumu göstermeye çalıştım.

"Ohh, evet bebeğim! Hadi, devam et beni sarsmaya!"

Daha da şiddetlendi, içimdeki sertliğe bıraktım kendimi. O darbe attıkça sarsılıyordum, kasılıyordum boşaldığım için.

O da boşalmıştı içime, başladığı an rahatlamıştı bedeni. Yavaş yavaş sıcaklığını tenime bırakırken ikimizde zehrimizi akıttığımız için mutlu oluyorduk.

Tamamen boşaldığında ilk başta üzerime uzanıp nefesini boynuma bıraktı. Nefes nefese kalmıştık ikimizde, onun nefesiyle can buluyordum tekrardan.

"Çok iyiydi, bunun bana ne kadar iyi geldiğini tahmin edemezsin sevgilim. Devam edelim mi, yoksa beni bırakacak mısın?"

Güldü, güldükten sonra üzerimden kalkıp yan tarafıma attı kendini. Birkaç saniye sonra kollarına çekmişti beni.

"Sana doymak imkansız bir şey sevgilim, o yüzden benden bugün bu kadar kolay kurtulamazsın. Ha, eğer beni istemiyorsan o zaman ayrı konu!"

Güldüm aynı onun gibi, ben onu her daim istiyordum, bu söylediği şey mümkün müydü hiç?

Elimi göğsüne koyup usulca okşadım, tam cevap vereceğim sırada telefonumun titrediğini fark ettim.

Belli ki Alex de fark etmişti, beni hemen kollarından sıyırıp yerinden kalkarak telefonuma baktı. Ardından titreme durdu, telefonu geri yerine koydu.

"Arayan Mary miydi yine? Önemli bir şey olabilir mi? Art arda araması beni korkutuyor, acaba geri dönüş mü yapsak?"

Bunu duyduğu an gerilmişti sanki, geri yanıma uzanıp saçlarımdan bir bukle alarak okşadı usulca.

"Sen arkadaşının nasıl bir insan olduğunu bilmiyor musun sevgilim? Kesin boş bir şey için arıyor, boş yere vakit öldürecek.

"Mary normal bir insan değil, o gerçekten de kafayı yemiş olmalı! Hem telefonunu açarsan saatlerce rahat vermez bize, lütfen bana bunu yapma.

"En azından bu geceni benimle geçirmeni istiyorum, seni paylaşmak istemiyorum hiç kimseyle!

"Bunu söylediğim için üzgünüm, ama arkadaşın ilgi aradığı için seni arıyor. Yaptığı tek şey şımarıklık! Kim bilir ne boş şeyler anlatacaktır, telefonu açmak istediğinden emin misin?"

Ahh, ne yazık ki haklı olduğunu kabul etmek zorundaydım. Mary gerçekten de saçmalamak için arıyor olabilirdi.

Yine de aklım onda kalmıştı sebepsizce, art arda aramasını kötüye mi yormalıydım?

Ahh, gerçi o her seferinde art arda arayıp günümü zehir etmeyi tercih eden bir kadındı! Ama olsun, arkadaşımı yine de seviyordum.

"Her neyse, ben yarın sabah onu arayıp ne olduğunu sorarım. Şimdi sevgilimle zaman geçirmek istiyorum."

Bunu söylediğim Alex bana tekrar sarıldı, kendimi onun kollarında bulmuştum.

"Daha iyi olur sevgilim. Mary seni bekler, ama ben şu an beklemek istemiyorum!"

Dudağıma sıcak öpücüğünü bırakırken ona yasladım bedenimi tekrardan.

Sanırım bu gece bitmeyecekti, ta ki ben bitti diyene kadar! Ama birkaç tur daha demeyi düşünmüyordum!

"Becer beni, hemen şimdi!"

Sırıttı, ardından beni altına çekip kendi bedenine hapsetti. Kendimi yine ona ait olurken bulmuştum.