Yatağıma iyice gömülerek gözyaşlarımı sildim. Annem bizi eve bırakmış ve sonra da çıkıp gitmişti. Şimdi Güneş ile yan yana uzanmış tepemize yorganı çekip ağlıyorduk. Güneş burnunu çekerek "Of daha sevgili olamadan terk edilmiş gibi hissediyorum" dediğinde kafamı sallayıp onu onayladım. Ama en çok üzüldüğüm şey onu o şekilde yalnız göndermekti. Resmen Ayda'nın kucağına atmıştım çocuğu. Gerçi o onun nişanlısıydı. Evleneceklerdi be daha ne olsun. Güneş nereden bulduğunu bilmediğim votka şişesini kafasına dikerken daha önce ağzına içki sürmeyen arkadaşımın bu haline şaşkınca baktım. Hem o hangi ara, nereden bulmuştu bunu ya? Elindeki votka şişesini kapıp odamdan dışarı koştum. Tamam depresyonda olabilirdik ama bu içki içmemizi gerektirmezdi. Güneş mızmızlanarak yatağımın altından çikolatalı