Afik 10. Bölüm

1107 Words
Selamun aleyküm 🍂🍂 Keyifli okumalar...🍭🍭 Laptopun bir ân da suratıma kapatılması ile neye uğradığımı şaşırmıştım. -Gerizekalı. -Ne oldu abla? -Suratıma kapattılar. Özge gülerek ağabeyimin yanına oturmuştu. -Annemle konuştum. Babamla şimdi çıkmışlar, yarım saate burada olurlar. -Gelmesinler diyeceğim ama dinlemeyecekler o yüzden susma hakkımı kullanıyorum. Annem saçımı kestikten sonra babamla birlikte zorla bizimkilerin düğününe göndermiştim. Ağabeyim ve Özge' nin de gitmesini söylesem de ikna edememiştim. Annemler düğüne giderken ağabeyim onlar yanımda kalmıştı. Özge gelirken ondan istediğim fularlardan getirmişti. İçlerinden kahverengi olanı Özge'nin yardımı ile başıma takmıştım. Ege birkaç defa görüntülü arayıp olanları izlemişti. Son olarak da laptopdan facetime aramıştı. .... Aradan geçen yarım saatin sonunda annemler gelmişti. Daha sonra sırasıyla yeni gelin ve eşi de gelmişti. Ege ve Onur da en sona kalmışlardı. Dördününde gelmesi ile annemler kafeteryaya ineceklerini söyleyip bizi yalnız bırakmışlardı. Ege ve Onur gelirken elleri kolları dolu gelmişlerdi. Ağabeyim onlar odadaki koltukta yemek yiyip sohbet ederken Özge lavaboya gitmişti. Miray ise o sırada Dorukların geldiğini ve o yüzden laptopu kapattığını söylemişti. Olanları anlatma şekline baktığım da iyi ki geçen gün Doruk ile kilitli kaldığımızda geçen konuşmayı anlatmamıştım. Miray o gün ki konuşmaları öğrense kesinlikle Doruk 'u çiğ çiğ yerdi. Yanımda bir saat durduktan sonra birkaç fotoğraf çekilip zorla göndermiştim. Deli gelin Miray üstündeki gelinliği çıkarmadan yanıma gelmişlerdi. Mirayların gitmesi ile annemler yanıma gelmişlerdi. Bir yanımda annem diğer yanımda babam oturuyordu. Ağabeyim ve Özge de ayakucumda oturuyorlardı. Herkes sessizdi. Kimsenin konuşmaya gücü yoktu. Yarın ki ameliyatı düşündükleri belliydi. ..... Güne doktorların son muayenelerini yapmaları ile başlamıştım. Her şey yolundaydı. Başta çekirdek ailem olmak üzere bütün ailemi, dostlarımı görmüştüm. Dedemler, anneannemler ve diğerleri hastaneye yatış yaptığım günden beri bir ân olsun yalnız bırakmamışlardı. Her fırsatta hastaneye gelmişlerdi. Bugün de daha gün aydınlanmadan hastaneye gelmişlerdi. Ailemle son kez vedalaşmıştım. Belki de şu an bulunduğum ameliyat masasından kalkamayacaktım. Şimdi de ameliyat masasında doktorun gelmesini bekliyordum. -Nasıl hissediyorsun Begüm? Doktorun sesi ile daldığım düşüncelerden çıktım. -Bilmem. Tuhaf... -Şimdi ameliyata başlayacağız. Koluma iğne batırılmıştı. Yavaş yavaş anestezinin etkisini hissetmeye başlamıştım. -Ondan geriye sayabilirsin. On Dokuz Sekiz Yedi Altı.... MİRAY'DAN -Özge canım benim hadi biz bahçeye çıkalım. Biraz hava alıp geri geliriz. -O. Olmaz. Ablam çıkana kadar hiçbir yere gitmeyeceğim. -Bak yeni ameliyata aldılar. Kaç saat süreceği belli değil, bahçede biraz dolaşıp gelelim. Başını olumsuz anlamda sallayıp gözünden akan yaşları silmişti. Zuhal teyze, Asuman teyzenin önünde diz çökmüş elindeki sudan içirmeye çalışıyordu. -Kızımın hasta olduğunu anlayamadım. Herkesin derdine derman olurken kendi kızımın derdini görmedim. Kızımın acısını görmedim. -Asuman sen de biliyorsun belirtileri yeni ortaya çıktı. Bilemezdin. Bilemezdik. -Check uplarını takip etmedim. Üç ay önceki rutin check upı yaptırmaya ikna etseydim yolun başındayken öğrenirdik. Bu kadar ilerlemezdi... Kızım o kadar acı çekerken hissetmedim. Göremedim. -Asuman yapma böyle. Begüm güçlü, seni böyle görse çok üzülür. -Ameliyattan sağ, sağlim çıksın kulaklarından tavana aşacağım. Bir daha sözümü dinlememezlik yaparsa Batuhan'da araya girse kulaklarını çekeceğim. Ama önce ameliyattan çıksın. Kızım çıksın oradan. -Allah'ın izni ile Begüm sağ sağlim çıkacak ameliyattan. Bu kadar kendini harab etme. Bak Begüm uyandığında seni söyleyeceğim. -Uyansın... Kızım uyansın. Gelsin, başımın etini yesin. Sesimi çıkarmayacağım. Ağlayarak Zuhal teyzeye sarılmıştı Asuman teyze. Dün düğüne gelmişti ama Begüm'ün zoru ile geldiği belliydi. Begüm'ün hasta olduğunu öğrendiği günden beri daha da salmıştı kendini. Begüm'ün yanında güçlü durmaya çalışıyordu ama sürekli kendini suçluyordu. Oturduğum sandalyeden kalkıp Kerimlerin yanına gitmiştim. -Ege, acaba Zuhal teyze Asuman teyzeye sakinleştirici iğne falan mı yaptırsa? Ameliyat yeni başladı, ne kadar süreceği de belli değil. Biraz uyutsalar daha iyi olmaz mı? -İzin vermez. Begüm'ün hastalığında bile kendini suçlarken, Begüm içeride ameliyat olurken uyumayı kabul etmez. -Ama hiç iyi görünmüyor. Bir tek o da değil, baksana babası, ağabeyi, Özge hepsi kötü görünüyor. -Farkındayım ama ne söylesem boş. Kardeşim içeride ameliyat olurken ne düşüneceğimi, ne yapacağımı bilmiyorum. Sessiz kalmayı tercih edip Kerim'in göğsüne sinmiştim. Begüm ile üniversiteye başladığımız yıl tanışmıştık. Ama diğerleri öyle değildi. Ailesi dışında burada bulunan herkes onun çocukluk hatta bebeklik arkadaşıydı. Buna Kerim de dahildi. Onur, Kerim ve Ege ile aralarında bağ çok farklıydı. Bunu onlarla arkadaşlık etmeye başladığım da çok iyi anlamıştım. Onların tabiri ile mahşerin dört atlısı ile tanışana kadar böyle arkadaşlık, dostluk edebilecek insanların olduğuna inanmamıştım. Hepsi birbirine o kadar bağlıylardı ki birbirlerinden ayrılmamak adına gayret edip aynı üniversiteyi, aynı bölümü okumaya karar vermişlerdi. Başarmışlardı da. Ama şimdi mahşerin dört atlısının uğur böceği canı ile savaşıyordu içeride. Kardeşim dediğim, dostum dediğim arkadaşım içeride yatıyordu. .... Begüm ameliyata alınanı on sekiz saat olmuştu. Birkaç defa doktor ve hemşireler ameliyatın devam ettiğini söyleyip tekrar ameliyathaneye girmişlerdi. Saatler ilerledikçe başta Asuman teyze olmak üzere neredeyse ailenin bir kısmına sakinleştirici iğne yapılmıştı. Yapılan iğnelere rağmen Asuman teyze de Özge de bir ân bile ameliyathanenin önündan ayrılmamışlardı. ..... -Bu kadar ameliyatta kalması normal mi? -Normalmiş, annemler başhekim ile konuşmuş. Ege camın önünden ayrılıp Kerim'in yanına adımlamıştı. -Kerim, gadi kardeşim siz artık evinize gidin. -Begüm' den güzel haberler alana kadar hiçbir yere gitmiyoruz Ege. -Miray dünden beri buradasınız. Düğün yorgunluğu, şu, bu derken dinlenemediniz bile. Eve gidip duş alıp, bir şeyler atıştırıp gelin. -Boşuna dil dökme Ege. Miray haklı. Begüm'den güzel haberler alana kadar burada bekliyor olacağız. DORUK'DAN -Ev adresini bulabildin mi? -Hayır. Hocalarla konuştum, öğrenci işlerine gittim. Bilgi vermediler. Ulan ben nasıl bulacağım? Begüm 'e nasıl ulaşacağım? -Hemen karamsar olma. Can bugün o hastane de başladı staja. Begüm'ün vardır orada arkadaşları. İlla ki birileri adresini biliyordur. -Ben Can'ın yanına gidiyorum Ali. Oradakilere soracağım. Bilen biri muhakkak vardır. -Ben de geleyim mi? -Yok, tek başına giderim. Arabama atlayıp Can'ın staj yaptığı hastanenin yolunu tuttum. Trafiğe takıldığım için yirmi dakikalık yolu kırk dakikada bitirmiştim. Arabayı park edip hastaneye girdiğim de Can'ı arayıp nerede olduğunu sormuştum. Can bulunduğu katı söyleyince telefonu kapatıp yanına çıkmıştım. -Doruk, Ali beni aradı. Ben bugün birkaç kişiye sordum ama öyle hastanede kimseyle pek yakın değilmiş. Bilen yok. -Of lan offf. Delirmeme ramak kaldı. İnsan gibi kızla konuşmayı beceremedim. Şimdi de kızdan haber alamıyorum. Allah'da benim belâmı versin. -Bela okuma... Bir yolunu bulursun elbet. -İş işten geçtikten sonra mı? -İş işten geçti zaten kardeşim. -Başlama Can... Sana bir şey diyeceğim. Geçen Begüm 'ün sosyal medya hesabına baktım. Diyorum ki Begüm'ün kız kardeşine mesaj atıp Begüm'ü sorsam? Belki kardeşi Begüm'e konuşmak istediğimi söyler. -Şansını dene. Telefonu çıkarıp hemen Begüm'ün kız kardeşinin adını yazıp mesaj atmıştım. -Yazdım. En kısa sürede görür inşaallah. MİRAY'DAN Ameliyathanenin kapısının açılması ile başta Begüm'ün ailesi olmak üzere herkes doktorun yanına gitmişti. -Kızım nasıl? -İyi mi ablam? -Ameliyat nasıl geçti? -Her şey yolunda mı? Kızım iyi mi? Doktor bey lütfen bir şey söyleyin? -Öncelikle geçmiş olsun. Çok zorlu yirmi altı saatlik bir ameliyat gerçekleştirdik. Ameliyat beklediğimizden daha iyi geçti. Herhangi bir komplikasyon gerçekleşmedi. Her şey yolunda ilerledi. Önümüzdeki yetmiş iki saat Begüm hanımı uyutacağız. Sonrasında ilaçları yavaşça kesip uyanmasını bekleyeceğiz. Begüm hanım uyandığında bazı şeyleri daha net konuşacağız. Geçmiş olsun... 🥀🥀🥀
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD