Kara Bent Adaları’nda Takibat
Dark Weir Kalesi
İz Sürücüler
Uzun süredir daldığı derin düşüncelerden sıyrılmasına neden olan emir erinin sesiyle irkilen Komutan Eric başını kaldırıp neler olduğunu anlamaya çalıştı. Emir eri Lee kapıyı çalıp içeri girmek için izin istiyordu. Eric ona içeri girmesini söyledi.
“Efendim, iz sürücülerden rapor vermek için Komutan Davis geldi.”
Sabahtan beri bu haberi bekleyen Eric “Hemen içeri alın.” dedi. İki gün önce olanları düşünmekten dolayı yorulmuş bir vaziyetteydi.
Odaya giren iz sürücü Komutan Davis, Komutan Eric'e saygılarını sunmak için elini yumruk yapıp kalbine koydu ve başını eğdi. “Efendim, emriniz üzerine rapor vermek için geldim. Bulduğum şeylerin sizi tatmin edeceğini umuyorum.”
Davis’in diyeceklerini merak eden Eric “Sizi dinliyorum Komutan.” dedi sadece.
“O geceden beri izlerini sürüyoruz. Yaklaşık olarak iki gündür devam eden takibatımız boyunca rastladığımız izler bizi hep farklı yönlere çekmişti. Bu izler cadıların farklı yönlere gittiğini düşünmemize neden olacak türdendi.”
Cadıların sandığından daha zeki olduğunu kabul eden genç adamın düşüncelerinde bambaşka şeyler vardı. Kendi başlarına hareket eden cadılar adada olsaydı onları mutlaka bulurlardı. Bu durumda cadılar takibattan kurtulmak için muhtemelen izlerini yok etmelerine yardım eden birilerinden yardım alıyorlardı. Belki de bu yüzden iz sürücüler hiçbir iz bulamıyordu.
“İzlerini yok ettiklerinden mi şüpheleniyorsun?”
“Evet efendim. Muhtemelen içlerinden biri ya da birileri diğerlerinin izlerini siliyor olmalı. Fakat bu konuda başarılı olduklarını söyleyemeyeceğim.”
Düşünceleri ve duydukları arasındaki fark kaşlarını çatmasına neden oldu genç adamın. Merakını gidermek adına “Böyle düşünmene sebep olan nedir?” diye sordu.
Davis nihayet kendisini dinleyen birileri olduğuna sevinerek raporunu tamamlamaya hazır bir şekilde yanıtladı Eric’in sorusunu. “Cadıların kamp yerinden uzaklaştıkça izler azalıyor ve sahil kesimlerinde artmaya başlıyor. Adanın iç kesimlerine kaçanların izlerinden farklı olarak Kalastor Koyu’nun farklı bölgelerinde rastladığımız izler daha taze.”
Cadıların kampına yapılan baskınla ilgiliydi Davis’in söyledikleri. Kamptan kaçanların peşine de kendisi düşmüştü askerleriyle. Eric’in merakla değişen yüz ifadesi düşüncelerini de ele veriyordu. “Birilerinin takibattan kurtulmuş olabileceğini mi söylüyorsun? Eğer öyleyse adadan ayrılmış olabilirler mi?”
“Aslında ilk başta ben de öyle düşünmüştüm. Ancak belli belirsiz bazı izler bu fikrimi değiştirmeme neden oldu. Birileri sahile ulaşmış. Muhtemelen askerler devriye gezerken gelmişler sahile. Fakat izler buradan ileriye gitmiyor. Yakalanmamak için geri dönmüşler belli ki. Adanın iç kesimlerinden kuzey ormanlarına gidiyor izleri. Çemberden kaçanlar olduğunu düşünmek mümkün. Fakat sizinde bildiğiniz gibi o gece iki defa farklı yerlerde çemberler yarıldı. Bu durum şüphelenmeme sebep oldu. Grubun ikiye ayrılması ile oluşan yeni gruplar farklı yönlerden kaçmak için uğraşmışlar ya da bizim öyle düşünmemizi istediler. Eğer sahilde izler bulursak kaçtıklarını düşünecek ve böylece onlara kaçmak için fırsat sağlamış olacaktık. Kraliyet askerleri arama yaparken kaçamayacakları aşikâr. O halde içlerinden birileri bizi yanlış yönlendirmek için izleri değiştiriyor olmalı.”
“O halde hâlâ adadalar, kaçamadılar.”
“Evet efendim. Cadıların hâlâ adada olduklarını ve iki gruba ayrıldıklarını düşünüyorum.”
Cadıların ne yaptıklarına dair ihtimalleri değerlendiren Eric hayli düşünceliydi. “Ya takibat sırasında ayrıldılar ve hiç birleşemediler ya da gerçekten dediğin gibi izlerini yok ediyorlar ve bizim bambaşka şeyler düşünmemize neden olacak yeni izler yaratıyorlar demektir o zaman.”
“Eğer ikiye ayrılmışlarsa ki bu oldukça mümkün, kendi aralarında birleşmeden de bizi yanlış yönlendirebilirler. Bıraktıkları izler sadece onların anlayacağı türden olabilir. Birbirlerine nereye gittiklerini haber verirken, bizi de yanlış yönlendirebilecek türden izler.”
Duraksayan genç adam bu ihtimali düşünmediğini fark etti. “Şifreli izler demek. Şifreli olduğunu düşündüğün veya sana tuhaf gelen bir şeylerle karşılaştın mı? Bu izleri çözebilir misin?”
“Efendim, bıraktıkları izler bizi yanlış yönlendirmek için hazırlanmış. Şifreli izleri yorumlayabilmek için onları ilk önce bizim bulmamız gerekli. Haber bıraktıkları kişiler de izleri değiştirirse işimiz o zaman zorlaşır. İzleri, bir şekilde haberleşmeye çalıştıkları diğer grup üyelerinden önce bulmalıyız. Dağılan herkes mutlaka diğerlerine ulaşmaya çalışacaktır. Nasıl ya da ne şekilde birbirlerine ulaşmayı denerler bilemiyorum.”
“Yani işimiz zor. Grup ikiye ayrıldı. Hâlâ adadalar ve tekrar birleşmeden onları bir an önce bulmalıyız.” diyerek bir durum değerlendirmesi yaptı Eric ve emrini verdi. “Komutan Davis, derhal iz sürücülerin sayısını iki katına çıkarın, aramaya devam edin. Gerekirse devriye gezin. Vardiyalar halinde arama yapın ama sakın ara vermeyin. Şimdi çıkabilirsiniz.”
“Emredersiniz efendim.” diyen Komutan Davis bir baş selamı verdikten sonra çıktı.
Tekrar düşüncelere dalan Eric, sıradaki hamlesine karar vermeye çalışıyordu. Aniden aklına gelen bir fikirle mürekkep takımını aramaya koyuldu.