KARA BENT ADALARI'NDA TAKİBAT
KUZEY ORMANLARI
ORTA ÇAĞ SONLARINDA KAÇIŞ
Günün son ışıklarının aydınlattığı sık ağaçlarla kaplı yamaçlardan bakan genç kız gözlerini kırpıştırarak açtı. Dalmış olduğu uyku ona bir süreliğine her şeyi unutturmuş, ama kâbusları onu rahat bırakmamış ve küçük buldok hafifçe inleyince de korkuyla uyanmıştı.
Başını okşayarak yavru köpeği sakinleştirdi. Yamaçlardan aşağıya baktığı zaman 'bir şeyler dönüyor olmalı' diye düşündü. "Artık gitmeliyiz buradan Lesly." dedi ve kendi kendine 'ne yapıyorum ben' diye düşündü. "İki gündür ilk kez konuşuyorum ve o da yavru bir köpek."
Üzülmüş gibi görünen Lesly hafifçe inleyip arkasını dönünce şaşıran genç kız kıkırdayarak yavru köpeğe uzandı. "Kızma bana, seni gücendirmek istemedim." dedikten sonra başını okşadı köpeğin. "Gerçekten anlıyor musun söylediklerimi bilmiyorum. Sadece beni yalnız kalmaktan kurtardığın için minnettar olduğumu bil Lesly. Tanıştık mı biz? Ben Rachel."
Lesly Rachel'ın gönül alan sözlerinden sonra biraz olsun sakinleşti ve sarkan yanaklarıyla Rachel'a baktı. Rachel gözlerini diktiği yavru köpeği kucağına aldı. "Artık gitmemiz gerekiyor."
Lesly mutlulukla baktı sahibesine. Rachel hava iyice kararmadan önce bir mağara bulması gerektiğini düşündü. Yamacı ilerlemek hayli zor olacaktı. Gece mutlaka emniyetli bir yerde kalmalıydılar. Biraz evvel olduğu gibi yine bir ağacın altında uyuya kalırsa yakalanabilirlerdi. Şimdi buradan gidebilmek için tek şansları yamacı tırmanmaktı. Aşağıdaki askerlerin devriye gezdiğini görebiliyordu. Gerçi askerler onu aradaki mesafeden dolayı fark edemezlerdi, ama bir an önce uzaklaşmalıydı.
Sahibesinin endişesini hissetmiş olmalı ki huysuzlanmaya başladı Lesly. Rachel onun biraz sakin olmasını arzuladı. Sadece biraz uzaklaşsalar fena olmazdı. "Sakin ol canım." sözleriyle yavru köpeği sakinleştiren Rachel yamacı tırmanmaya başladı. İlerleyişini güçlükle sürdüren genç kız yorgunlukla yamaçlardaki ağaçlık alanı bitirdiğini fark etti ve "Bitti Lesly, bitti. Şimdi saklanacak bir yer bulmalıyız." deyip yavru köpeğe sarıldı.
Kayalıklara ulaşması gerektiğini düşündü. Ormanlık yamaçtan çıktığına göre görülme olasılığını göze alamazdı. Buralarda saklanacak bir yerler olmalıydı mutlaka. "Kayalıklar mağara dolu. Acaba burada mı saklansak, yoksa yürümeye devam mı etsek?" Hafifçe inleyen yavru köpek sahibesine bakınca Rachel "İkimizde çok yorgunuz, dinlenmeliyiz biliyorum. Fakat dinlenecek zaman değil. Kaçmak zorundayız." diyerek yavruyu sarmaladı.
"Kayalıklara ulaştık. Şimdi arka yamaçtan aşağı inebilirsek daha iyi olur. Değil mi Lesly?" Yavrunun huysuzlanması artınca, kararan havanın verdiği cesaretle "Tamam, dinleneceğiz biraz. Sonra gideceğiz." diyerek mağaralardan birine girdi.
Korunaklı bir yapısı olan mağara karanlıktı ve bu durum yavrunun huysuz davranmasına sebep oluyordu. Küçük çantasından çıkardığı yemişler ile karnını doyururken yavru köpeğe de kurutulmuş peksimet verdi. Son erzaklarını tükettiklerinin farkında olan Rachel yeterince dinlendiklerini düşünürken yavrunun bir süredir yanında olmadığını ancak fark edebildi. Endişe ile bakınırken yavru geri gelmiş ve uyuklamaya başlamıştı.
Rachel bir süre daha kalabileceklerini düşünüp yavrunun daha rahat uyuyabilmesi için bir ninni mırıldanmaya başladı.
Düşlerinden daha güzel
Yarınların olacak
Azat et korkularını
Ondan geriye hiçbir şey kalmayacak
Ninnisi daha çok bir vaat idi. Parlak kızıl saçlarına dokundu istemsizce. Başını ise oturmakta olduğu kayalara yaslayıp biraz uzanma isteği duydu. Kısa süre içinde uyuyakaldı.