Üzerimdeki lacivert rengi üniformamın üstündeki kartı gösterip içeri geçtim. İşe başlayalı daha dört gün olmuştu ama iflahım kuruyordu. Özel hastane olduğundan biraz rahat olacağını düşünmem tamamen aptallıktı. Yoğundu üstelik açıktan dolayı Nöroloji servisindeydim. Acil vaka geldikçe müdahale eden ekipte olmakta ayrı bir konuydu. Şimdi ise işten çıkmak için hemşire odasına girmiştim. Üstümü çıkarmaya üşendiğimden çantamı toparlayarak kapıdan çıktım. 24 nöbetini biraz önce devretmiştim. Sanırım bir gün uyusam anca toparlardım.
Kapıdan çıkmamla yeni geldiğini anladığım Can ile karşılaştık.
“Naber?”
Yüzü büyük bir alayla yüzümü inceledi.
“Ben iyiyim de sen yürüyen ölülerden hallicesin. Ne oldu kızım gece zombiler mi işgal etti? Isırıldın mı? Yoksa ölü gelin olmaya mı karar verdin?”
O
