O sabah, içimde derin bir huzursuzlukla uyandım. Gece boyunca Shade ile iletişimde kalmış, planlarımı oluşturmuştum. Tehdit yaklaşıyordu ve benim elimdeki her fırsatı değerlendirmem gerekiyordu. Ama bu, her şeyden önce işe bir süreliğine gitmemem gerektiği anlamına geliyordu. Telefonu elimde tutarken derin bir nefes aldı. Shade’ile planladığımız şeyleri bir an önce uygulamaya koymam gerekiyordu. Duygu'yu arayıp, birkaç gün işe gelemeyeceğimi bildirmeliydim. Bu işin sonuçları çok daha ciddi olabilirdi. Duygu'yu bu işin içine dahil etmek istemiyordum, ama ona da durumu izah etmeden ortadan kaybolamazdım. Telefonu çevirip arama tuşuna bastım. Birkaç kez çaldıktan sonra, Duygu’nun neşeli sesi duyuldu. "Mine! Günaydın.Yolda mısın, canım?" Gülümseyerek konuşmaya başladım, ama sesimdeki ger