Bilgisayar ekranlarının parlak ışıkları odanın soğuk karanlığını delip geçerken, parmaklarım klavyede hızla hareket ediyordu. Ekranlar önümde veri akışlarıyla dolmuştu; her biri farklı bir ağ, farklı bir ülke, farklı bir hedef. Shade ile daha önce üzerinde çalıştığımız planı devreye sokmanın zamanı gelmişti. Bu siber savaşın ilk gününde, hedefimiz Aquila ve Black Lotus'un ağlarına sızarak, onları izlerini kaybettirecek sahte izlerle kandırmaktı. Amaçları sadece beni yok etmek değildi; beni susturup bağlantılarımı çökertmek ve bilgileri ele geçirmek istiyorlardı. Ama ben Phantom olarak onların oyununa düşmeyecektim. Ghost Shield ekibi fiziksel tehditlerle başa çıkmak için hazırda beklerken, siber savaşın her adımını ben yönlendirecektim. Bu operasyonun her iki tarafı da birbirine bağımlıyd