Elif, Hayatımda ancak düğünden düğüne gördüğüm kalabalıklar arasında kaybolmamak için maalesef Azad’a muhtaçtım. Elini tutmaktan da, ona sığınmaktan da nefret etsem bile beni önüne katıp sürükleyebilecek olan bu insan selinden kurtulabilmek için başka çarem yoktu. Beni itip kakıp zorla ardından sürükleyen, pis yerlere düşmüş ilacı yutmaya mecbur edip hakir gören adamın eli, benim elimi sımsıkı sarmalayıp sıcağını paylaşırken ritmini şaşıran kalbimden de nefret ediyordum artık. Celladına aşık olmuş aptaldan hiçbir farkım yoktu. Adam beni ağalar meclisinin önüne atıp katletmekten, rahmime düşecek olan canı öldürmekten söz ederken gözünü bile kırpmıyordu ama ben elimden başlayıp tüm bedenime yayılan sıcaklığı ile feleğimi şaşırıyordum. Yaşadığım bu aptallıklar karşısında artık başıma gel