' Abi sen ne diyorsun. '
' Ne dediğim gayet açık Kuzey. Bu nedenle sana git dediğimde gideceksin.'
' Abi neden o Haldun itini öldürmüyoruz?'
' Yapamam Kuzey. Benim hayatta bildiğim tanıdığım tek ailem Haldun. Ne olursa olsun. Beni o yetiştirdi. Ben onun silahıyım. Ona patlayamam. Bunu ancak bir kişi isterse yaparım '
' Kumsal. Ama abi kız babasını şövalye falan sanıyor. Hakkında hiçbir şey bilmiyor ki. '
' Ben çok vuruldum Kuzey. Bir kısmını sen bile bilmezsin. Bir tane yara hariç hepsinin izini estetik ameliyat ile kapattırdık. İzleri bile kalmadı. Ama biliyor musun ben niye hiç korkmadım; vurulmaktan, ölmekten ve nasıl her defasında ölüme karşı geldim? Yaşadım '
' Kumsal için mi? '
' İçimdeki o küçük umut için. Çok değil minicik bir umut belki o da beni sever diye. Ölmekten korkmadım o umudu kaybetmekten korktuğum kadar. Kurşunların önüne atladım. O umut yaşarken içimdeyken ölüp gitmek için. Ve yine o umut ile Kumsal' ı bir kez daha görürüm diye; ölüme meydan okudum , yaşadım. Eğer ben Haldun' u öldürürsem asıl kendimi öldürürüm. Hemde içimdeki umutla birlikte. Çünkü Kumsal babasını çok seviyor. O umut yaşasında varsın ben öleyim kardeşim. '
Kuzey' in gözleri dolmuştu.
' Abi var ya. Yeryüzünde Kumsal kadar salak başka bir kız yoktur. Böylesine sevildiğinin kıymetini bilmiyor. '
' Sadece kıymetini değil ki, kendini de bilmiyor. Ve sakın söyleme Kuzey. '
' Abi nasıl cesaret edeyim. O kızın zehir gibi dilinden çıkacak bir söz her şeyin sonu olabilir. Merak etme. Sırrın bende güvende.
Kumsal uyuyakalmıştı. Rüyasında arkadaşının vurulduğu günü gördü. Sıçrayarak uyandı. Odaya baktı. Su yoktu. Sıkıntıyla derin bir nefes aldı.
....
Kumsal' ın anlatımı...
Bu kabusu arasıra görüyordum. Ama bir süredir kapşonlu kahramanım olan kısmını görmüyordum. Bu kez yine rüyalarıma girmişti. Belki de kurtarılmayı beklediğim için hatırlamıştım. Ne olursa olsun bana iyi gelmişti. En kötü anlardan bile bir kurtuluş vardı.
Arkadaşımı kaybetmiştim ama ülkeden ayrıldıktan sonra hayatımın aşkıyla tanışmıştım. Yağmurdan sonra çıkan gökkuşağı gibi hayatım renklenmişti. Uyandığım an kendimi kötü hissetsem de şu an iyiydim. Ama hala suya ihtiyacım vardı. Aşağıya inmeye karar verdim. Geri uyumam kolay değildi. Odada yapacak bir şey yoktu. Yalnızda zaman geçmiyordu zaten.
Dışarıya baktığımda hava kararmıştı. Umarım Kuzey uyumamıştı. Deniz' le zaman geçirmek yalnız zaman geçirmekten bile daha sıkıcıydı.
....
Yazarın anlatımı...
Haldun un telefonu çaldı. Gizli numaraydı. Haldun Deniz olma ihtimalini düşünerek açtı.
' Kimsiniz? '
' Ben Cüneyt Yaman. Haldun beyle görüşüyorum değil mi? '
' Benim. Ama kızınız için fidye falan diyeceksiniz yeter artık. '
' Deniz Kurtoğlu ve Kuzey Çetin. Aradığınız kişiler. '
Haldun Deniz adını duyunca paniğe kapılmıştı.
' Kimsiniz? Kimden bahsediyorsunuz? Bu kişiler kim? '
' Söylemiştim. Ben Cüneyt Yaman. Kızınızın sevgilisiyim. En azından sevgilisiydim. Kızınızı alıkoyan kişilerin isimlerini verdim size. Gerçi siz Deniz Kurtoğlu' nu zaten iyi tanırsınız. Ona yardım eden kişiyi aradığınızı öğrendim. Yardımcı olmak istedim. Deniz 'e yardım eden Kuzey Çetin. Bir zamanlar evinde öldürülen Emrah Çetin' in oğlu '
' Emrah Çetin' in oğlu uzun zamandır kayıp. Neden kızımı kaçırsın ?'
' Kimbilir belki intikam almak içindir? ''
Haldun bu konuşmadan tedirgin olmuştu. Karşısındaki kişinin bu kadar şey bilmesi onu ve bu kişinin Kumsal 'ı tanıması son derece olumsuz bir durumdu onun için.
' Bu şekilde size nasıl inanacağım? Ayrıca bu bilgilere nereden ulaştınız? Lütfen yüz yüze görüşelim. Söylediğiniz şeyler çok önemli. '
Haldun' un talebinden Cüneyt rahatsız olmuştu. Uzun zamandır karşılaşmamış olsalarda tanımasından endişe ediyordu.
' Şu an bu mümkün değil. Verdiğim bilgiyi araştırın doğru olduğunu göreceksiniz. '
...
Kumsal aşağıya indi. Deniz dikkatle laptopa bakıyordu. Kumsal' ın yüzü asıldı. Deniz hafifçe kafasını kaldırdı. Kumsal 'a baktı. Kumsal umursamadan mutfağa geçti. Suyunu içti. Buzdolabını açtı. Yine sadece domates ve yumurta vardı. Yumurtayı çıkardı. Tavayı buldu. Aklına gelen fikirle salona Deniz' in yanına gitti.
' Yumurta yapacağım yer misin? '
Deniz Kumsal 'a baktı. Şaşırmıştı.
' Ben mi? '
' Odada senden başka kimse olmadığına göre. '
' Zahmet olmasın. Teşekkür ederim. '
' Sen İngiliz Kraliyet ailesinden falan mısın? Zaten kendime yapacağım ikinci bir yumurta kırmanın ne zahmeti olabilir? '
' Zahmet olmayacaksa ve seni rahatsız etmeyecekse eşlik etmekten şeref duyarım. '
Kumsal gülümsedi.
' O şeref bana ait Lordum. İki dakikada hazır olur. Siz masaya teşrif edebilirsiniz. '
Deniz Kumsal' ın bu haline daha da şaşırmıştı. Bunu belli eden bir ifade ile bakınca Kumsal daha da güldü.
' Madem öyle bende böyle konuşurum. Senin dilinden konuşunca daha uzun cevap veriyorsun en azından. '
' Ben. Rahatsız etmek istemiyorum seni. '
' Tamam beni kaçırmış olabilirsin. Bir salon dolusu insanı öldürmüşte olabilirsin. Ama konuşacak başka kimse yok. Televizyon bile yok. Ve sessizlik bence bir tür işkence yöntemi. '
' Çok mu sıkılıyorsun?'
' Patlamak üzereyim. Neyse ben gidip yumurtayı yapayım. Kurt gibi acıkmayı az önce geçtim. Bir kurdu bile yiyebilirim şu an. '
Deniz gülümsedi. Ama Kumsal arkasını dönüp mutfağa gitmişti bile..
.....
Haldun son derece gergin bir şekilde odanın içinde dolanıyordu. Adamlarından biri geldi.
' Kuzey Çetin. Emrah Çetin' in oğlu. Araştırın hemen. Hakkında herhangi bir kayıt herhangi bir işlem var mı ?'
Sonra birden aklına gelen fikirle durdu.
' Boşverin araştırmayın. Nasılsa bir şey çıkmayacak. '
10 yıl önce...
Haldun ve Deniz kimsenin olmadığı bir yolda buluştular.
' İşlem tamam mı? Herhangi bir sorun çıkmadı değil mi? '
' Aslında- '
' Ne aslında Deniz. Emrah Çetin öldü mü ölmedi mi?' '
' Oraya gittiğimde oğlu da yanındaydı. '
' Bunu tahmin etmiştim. Neyse oğlu da ilerde başımıza bela olabilirdi. Onu da öldürdün değil mi? Arkamızda şahit bırakmadın. '
Deniz bir an tereddüt etti.
' Aslında Emrah' ı vururken oğlu gördü. Kaçmaya başladı. '
' Sakın kaçırdım deme Deniz. Sakın oğlum. Ben seni böyle yetiştirmedim. Sen işini yarım yapmazsın. '
Deniz Haldun' dan gözlerini kaçırdı.
' Ormana doğru kaçtı neyse ki. Öldürdüm. Ama ortalıkta bırakmadım. Bütün ailesinin ölümü bizden de şüphe edilmesine neden olabilirdi. Bende ormana asla bulunmayacak bir yere gömdüm. '
' Aferin oğlum. Sen mükemmelsin. Ailemizin en önemlisi senin ve kardeşin Kumsal' ın geleceği bu işe bağlıydı. Artık bizi daha rahat ve mutlu günler bekliyor. Ayrıca senden bir şey daha istiyorum '
' Emrin olur baba. '
' Kumsal 13 yaşına girdi. Gittikçe daha tanınmış bir aile oluyoruz. Ama bunun yolu çok çetrefilli oldu. Sen her şeyi biliyorsun. Ailemizin oğlu olarak her işte bir nevi ortağımsın. Sağ kolumsun. Ama Kumsal o hiçbir şey bilmiyor. Onu uzaktan korumanı istiyorum. Ama asla kendini gösterme. Abisi olduğunu öğrendiğinde neden gizlice peşinde olduğunu anlatamayız. '
Şimdiki zaman...
Haldun adamına çıkmasını işaret etti. Sinirle camdaki yansımasına baktı.
' Kuzey hakkında hiçbir şey çıkmayacak çünkü benim gibi olmayan bir adam var ettin. Şimdi onunla ortak olup beni bitirmeye çalışıyorsun. Benim silahımla beni vurmak istiyorsun. Ama başaramazsın Deniz. Başaramazsın. Çünkü sen asla benim gibi olamazsın. Sizinle işim bittiğinde parçalarınızla sokak köpeklerini besleyeceğim.
...
Cüneyt' te Haldun' dan kilometrelerce uzakta odanın içinde dolaşıyordu. Adamları geldi.
' Aramaya devam edin. '
' Arayalım patron da nasıl arayalım? Nereyi arayalım? Bahsettiğin adamların biri on diğeri 20 yıl önce ölmüş sanki. Nasıl emin oluyorsun onlar olduğundan? '
' Eminim. Şimdi gidin. O kız artık daha da değerli. Mutlaka bulacaksınız. Mutlaka. '
' Emredersiniz patron '
Adamlar odadan çıktı. Cüneyt koltuğuna oturdu. Öfke ile bakıyordu.
8 yıl önce...
' Bırak beni pis katil. Seni öldüreceğim. Bende seni öldüreceğim. '
Deniz odadan çıktı. O sırada Kuzey geldi.
' Merhaba. '
' Sen kimsin be ?'
' İsmim Kuzey. Senin ismin ne? '
' Size ne? Benim ismimden size ne? Pis katiller. '
' Yanlış anladın. Ben onun gibi değilim. Bu adam benim babamı öldürdü. Beni de buraya kapattı. Benim babam Emrah. Emrah Çetin. Duymuşsunuzdur belki. '
' Duymadım. Bu adam kim? Manyak mı? Benimde babamı öldürdü. Üstelik anne -'
Cümlesine devam edemedi.
' bilmiyorum. Ama karşı çıkmazsan iyi olur. Senin adın ne '
' Ceyhun. Ceyhun Taner. Seyhun Taner' in oğluyum ben. En azından oğluydum. Bu adam annemi ve babamı öldürünceye kadar. '
' Başın sağolsun. Çok üzüldüm '
' Sağ ol. Ama neden burda böyle oturuyorsun ki? Bir şeyler yapalım. Öldürelim bu adamı. İntikamımızı alalım. '
' Kaç yaşındasın?'
' 16 '
' Benden sadece bir yaş büyüksün. Bizim ona gücümüz yetmez ki. '
' Ben mutlaka bir yolunu bulacağım. '
O sırada Deniz geldi. Kuzey gözlerinde nefretle yanlarından ayrıldı. Deniz Ceyhun' a yaklaştı.
' Seni bu ülkeden göndereceğim. Yaşamak istiyorsan gördüğün her şeyi unutacaksın. Kim olduğunu bile unutacaksın Yoksa nerde olursan ol seni bulur öldürürüm. Anladın mı beni? Kim olduğunu bile unutacaksın. Bu günden sonra ben kim olduğunu söylüyorsam sen osun. '
Ceyhun korkmuştu. Sadece kafasını salladı.