Şimdiki zaman..
Cüneyt koltukta boş gözlerle bakıyordu. Artık ne kadar Cüneyt ne kadar Ceyhun olduğunu kendi bile anlamıyordu.
Deniz Ceyhun' u kaçak yollardan İtalya 'ya gönderdi. Ceyhun başka bir kimlikle yarı aç yarı tok yaşadı. Sonunda İtalyan mafyasından bir adamla tanıştı. Onunla çalışmaya başladı. Cüneyt Yaman ismini aldı.
Araştırmaları onu babasının rakiplerinden Haldun' a götürdü. Kuzey' le geçirdiği iki günde aklında kalan iki isme Kuzey ve Deniz' e üçüncü bir ismi eklemişti. Haldun 'un Deniz Kurtoğlu isimli bir çocuk evlat edindiğini ama çocuğun kayıp olduğunu öğrenmişti. Parçaları birleştirdi. Ve sürdüğü iz onu Kumsal' a götürdü.
Kumsal ona aşık olduğunda istediği her şeye ulaşmaya çok yaklaşmıştı. Ondan alınan her şeyi geri alacaktı. Babasının servetini. Ve en önemlisi ailesinin canına karşılık Haldun Deniz ve Kumsal' ın canını. Ama önce Kumsal' la evlenmesi gerekiyordu. Üstelik Haldun dan gizli.
Buna çok az bir süre kala Haldun' un Kumsal' ı Ahmet ile evlendireceğini öğrendiğinde deliye dönmüştü. Ama Haldun' un planı Cüneyt' in de işine yaramıştı. Haldun' un adamlarından öğrendikleri sonucunda Kumsal' ın gerçekten kayıp olduğunu öğrendiğinde müdahale etmek zorunda kalmıştı. Çünkü Kuzey Çetin' de onun gibi kayıp bir çocuktu. Asla akla gelmezdi.
Deniz Ahmet gibi saygın bir iş adamının eşini Haldun' un gibi karanlık birinin kızını kaçırmayı başardıysa ona tek bir kişi yardım edebilirdi. Tıpkı kendi gibi olmayan biri. Bir hayalet. Bu kadar büyük bir belanın içine ancak Deniz' den çok korkan biri girerdi. Deniz' e yardım edebilecek tek isim Kuzey Çetin' di. Cüneyt emin olmak için çok araştırdı. Başka onlar gibi kayıp çocuk yoktu. Ama hala cevapsız soruları vardı.
Cevapları bulmak için Haldun' un yanına gidemedi. Ceyhun babasının kopyası olmuştu. Haldun' un tanıma riskini göze alamazdı. O iki düşmanı ile zamanı gelince yüzleşecekti.
.......
Kumsal yumurta olunca masayı hazırladı. Deniz' e seslendi
' Yumurta soğuyunca hiç lezzetli olmaz. '
Deniz masaya geldi.
'Eline sağlık. Çok lezzetli görünüyor '
Deniz öylece yumurtaya bakıyordu. Bir gün Kumsal' ın elinden yumurta yiyeceği aklına bile gelmezdi. Sanki bir rüyaya bakar gibi bakıyordu. O an o yumurta sanki dünyanın en güzel sanat eseriymiş gibi. Ama Kumsal' ın başka düşünceleri vardı. Deniz' in bu halini fark etmedi. Etse de önemsemedi.
' Merak etme zehirlemem seni. Yani istesem de yapamam. O yüzden yiyebilirsin'
Deniz ne yaptığını yeni fark etmişti. Kumsal' ın yanlış anlamaması için yemeye başladı. Yemekten sonra birlikte masayı topladılar.
......
Deniz salona döndüğünde koltuğa oturdu. Kumsal bulaşıkları yerleştirip geldiğinde öylece Deniz' e baktı. Şimdi ne yapacağını bilmiyordu. Ortam bir anda sessizliğe bürünmüştü. Kumsal etrafa göz attı. Deniz' in karşısındaki koltuğa oturdu.
Aklında onlarca soru vardı Kumsal' ın ama karşısında cevap verecek biri olmadığını da öğrenmişti. Öylece sustular bir süre. Sessizlik sanki Kumsal' ı sağır ediyordu. Sonunda dayanamadı.
' Beni ne kadar burada tutacaksınız?'
' Bilmiyorum.'
' En azından neden kaçırıldığımı bilmek istiyorum. Böylesi çok ürkütücü. '
Deniz ayağa kalktı. Merdivenlere doğru yöneldi. Kumsal arkasından sinirli bir şekilde bakıyordu. Deniz bu bakışları görmedi ama hissetti.
Aslında o da istiyordu cevap vermek ama verebileceği bir cevap yoktu. Ne diyecekti? Seni baban istediği için kaçırdım. Sonra babandan kaçırdım. Şimdi de ben ölünceye kadar burada kalacaksın diyemezdi ki. Kumsal' la sohbet etmeyi o da isterdi ama söyleyecek güzel bir kelimesi olmadığını fark etmişti. Odasına çıktı.
Tablonun arkasındaki kasadan silahı aldı. Yastığının altına koydu. Uzandı. Kumsal' la uzun uzun sohbet ettiklerini hayal etti. Daha büyük bir hayali yoktu zaten. Hiçbir zaman Kumsal' ı kendi karanlığına çekmeyi hayal etmemişti.
......
Kumsal sinirle odaya çıktı. Yatağa uzandı. Üzerindeki garip kıyafetlere baktı. Böyle nasıl uyuyacağı konusunda bir fikri yoktu. Alışıkta değildi böyle uyumaya. Saten geceliklerin kızıydı o.
Yavaşça kalktı yataktan. Diğer odalardan birinin önüne geldi. Usulca kapıya vurdu. Kuzey' in çoktan uyumuş olduğunu düşündüğü için mecburen Deniz' in odasına gelmişti.
' Gel Kuzey'
Yavaşça kapıyı açtı. Yere bakarak yürüdü.
' Benim'
' Bir sorun mu var? '
Deniz Kumsal' ın karşısında yatar vaziyette olmaktan rahatsız olup hemen kalkmıştı. Onun bu hızlı hareketleri Kumsal' ı daha çok tedirgin etti.
' Şey ben. Kuzey' den eşofman isteyecektim ama uyumuş olacağını düşündüm. Yoksa seni rahatsız etmek istemezdim'
' Sorun değil'
Deniz ayağa kalktı. Dolabı açtı. Kumsal bir kaç adım yaklaştı. Dolabın içine bakıyordu. Bir katilin kıyafetlerini mi giyecekti? Ama başka çaresi de yoktu.
Deniz bir kaç eşofmanı kaldırdı. Onların altından hala ambalajı açılmamış bir eşofman takımı çıkardı. Kumsal' a uzattı.
' Merak etme yeni.'
Kumsal gülümsedi. Bu kendinin bile beklemediği bir şeydi.
' Belli oluyor. Teşekkür ederim. Rahatsız ettim'
' Etmedin. Bir şeye ihtiyacın olursa söyle yeter '
' Aslında çok şeye ihtiyacım var ama. Neyse ben gideyim.'
Kumsal arkasını dönüp gitmek için hareketlendiğinde Deniz seslendi.
' Kumsal'
Kumsal yavaşça döndü. Deniz konuşmaya devam etti.
' Bizden korkma.'
' Denerim. Ama bu kolay değil'
Deniz bu lafın üstüne bir şey diyemedi. Kumsal gitti. Eşofman çok büyük gelmişti ama başka bir seçeneği yoktu. Yattı. Ne kadar huzursuz olsa da yorgundu. Uyudu. Deniz ise sabaha kadar Kumsal' ı ve ondan korkmasını düşündü. Uyuyamadı. Hiç olmadığı kadar uzakta hissediyordu Kumsal' ı.
......
Kumsal sabah kalktığında Deniz ve Kuzey mutfaktaydı. Sessizce yaklaşıp onları dinlemeye çalıştı. Ama Deniz aniden ona döndü.
' Kahvaltı hazır olmak üzere.'
' Teşekkür ederim.'
Kuzey bakmadan konuştu.
' Günaydın Kumsal. Sen geç masaya geliyor yumurtan'
' Yine mi yumurta?'
' Kusura bakma. Bugün alışverişe çıkacağım.'
' Teşekkür ederim'
Kumsal yavaş yürümesine rağmen Deniz' e her defasında yakalanmasını anlamıyordu. Kuzey' in de Deniz' inde neden bu kadar kibar olduğunu ise hiç anlamıyordu. Kendi aslında sürekli teşekkür eden rica eden biri değildi ama onların yanında kısa sürede böyle konuşmaya başlamıştı.
Kahvaltıda çok az yedi. Deniz' in gözünün sürekli üzerinde olmasından rahatsız olmuştu. Kahvaltı bitince masadan kalktılar. Kuzey masadan tabakları aldığı sırada Deniz
' Biz Kumsal ile alışverişe gidiyoruz Kuzey . Buralar sana emanet' dedi..
Kuzey elindeki tabağı düşürecek gibi olsa da son anda tuttu.
' Abi olmaz onunla gidemezsin'
Kumsal Deniz' in söylediğinden son derece memnun olmuştu.
' Ben gerçekten kimseye bir şey söylemem. Söyleyemem zaten. Lütfen gidelim'
Deniz ve Kuzey birbirine baktı. Yine gözleriyle anlaştılar. Deniz yukarı çıktı. Para aldı. Aşağıya indi. Kumsal' a baktı.
' Gidelim'
Kuzey onlarla gitmek istiyordu ama mobeseler ile birinin ilgilenmesi gerekiyordu. İçi hiç rahat etmese de Deniz' e bir şey diyemedi.
Deniz ve Kumsal arabaya bindiler. Şehrin dışında küçük bir kasabaya gittiler. Kumsal' ın umduğu gibi olmamıştı. Deniz' e biraz sızlansa da gerçek niyetini belli etmemek için bir şey diyemedi. Küçük mağazalardan kıyafet iç çamaşırı aldılar. Marketten yiyecek aldılar. Kumsal her adımda işaret verecek bir şey arıyordu ama bulamadı.
Arabaya bindiklerinde resim çizmek istediğini söyledi. Malzeme almak için bir kırtasiyeye gidip gidemeyeceklerini sordu. Deniz kırtasiyeye götürdü. Kumsal önce kağıt aldı. Sonra kalemlere baktı. Arkada bulunan kalemlere bakmak istiyor gibi yaparak kağıtlardan birine ben Kumsal Korcan kaçırıldım yazdı. Daha fazla bir şey yazamadı. Kağıdı en alta koydu. Deniz' in yanına döndü. Deniz ödemeyi yaptı. Dışarı çıkarken Kumsal kağıdı üzerinde bir kaç tane daha kağıtla birlikte masanın üzerine bıraktı. Hiçbir şey yokmuş gibi arabaya bindi. Adamın notu görmesini umut etti.
Bir kaç gün ses bekledi ama gelen giden olmadı. Sonunda umudu kesti. Evde yiyecek bir şey kalmayınca Deniz yine alışverişe çıkmak için hazırlandı. Kumsal yine götürmesi için ısrar etse de Deniz cevap vermedi.
Kuzey ile bu konuda konuştuklarını ve Kuzey' in Deniz' i ikna ettiği belliydi. Kumsal hayal kırıklığı ile koltuğa oturdu.
Deniz gittikten bir saat sonra hızla geldi. Üç kez kornaya bastı. Kuzey dışarı çıktı. Koşarak arabanın yanına gitti. Kumsal' ı kolundan tutup sürükleyerek arabaya götürdü. Kumsal şaşkınlıktan karşı koymaya bile çalışmıyor ne olduğunu anlamaya uğraşıyordu.
Kuzey Kumsal' ı arka koltuğa ittirdi. Kendi de yanına oturdu. Deniz hızla arabayı çalıştırıp yola çıktı. Bir süre gittikten sonra Deniz aniden durdu.
' Ne oldu abi. Niye durduk'
Deniz cevap veremedi. Kafası direksiyona düştü.