Yere boylu boyunca uzanmış Seymen acıyla inleyerek üzerine doğru gelen adama seslendi. "Abi, gözünü seveyim." Burnuna yanık et kokusu geliyordu. Ve ne yazık ki bu koku kendisindendi. Başını aşağı eğerek kokunun geldiği yere bakmaya çalıştı. Tam da göğüs kafesinin üzerinden geliyordu. "Yapma." diye inledi. Üzerine eğilen adam ise gözlerini kısıp bir süre baktıktan sonra tıslarcasına konuştu. "Bu işe girerken, cezama razıyım demiştin. Değil mi?" Seymen'in artık konuşmaya dermanı kalmazken adam elindeki sıcak beyaz nesneyi göğsüne bir kez daha dokundurdu. Öylesine sert bastırıyordu ki artık Seymen'den buharlar çıkıyor, çığlıkları bulundukları odayı doldurup duvarlara çarpıyordu. Cızırtı çıkararak göğüs kafesini dağlayan nesne kalktığında adam şaheserine keyifle baktı. Seymen ise gözleri