8 YIL ÖNCE... Oturduğu yerde elini ensesine koyarak geriye yaşlanmış radyoda çalan Acem Kızı türküsünü dinleyen Sancar, derin derin iç çekiyor, bir yandan da bu tutsaklığın daha ne kadar süreceğini düşünüyordu. Çoğu gitti, azı kaldı diye diye bir hal olmuştu ya, aklında o varken sayılı gün dedikleri çabuk geçmiyordu. Güya askerden sonra hemen dönecek, günü gelince de yüzüğü takıp he diyecekti. Lakin işler hiç de planladığı gibi gitmemiş, askerliğin ardından kendi işinin patronu olmak adına birikmiş ne kadar parası varsa alım satıma yatırmıştı. İyi para da kazanmıştı kazanmasına ama, hazmedemeyenler, bir de yaşının gençliğini duyunca iyice hasetlenmiş, nifak tohumu eker olmuşlardı. Öyle böyle, buradaydı işte. İlk olmasına rağmen, sanki daha önce yatarı varmışçasına rahattı. Belki de alı