Bütün aile bir gecede darmadağın olmuştu. Herkes hastanede bir köşeye savrulmuş, Zafer ile ilgili sevindirici haber almak için dua ediyordu. Arabanın ne hale geldiğini gören Haluk Bey ise o araçtan bir canlının sağ çıkmasının mucize olacağını bildiğinden, eli kalbinin üzerinde sessiz gözyaşları döken karısını izliyordu. Hayatında ilk kez suçluluk hissediyordu. Büyüklerde hata yapabilirdi elbet ama bedeli bu kadar ağır olmamalıydı. İçeride canıyla uğraşan oğluna inanmadığı için, ölesiye pişmandı. Pişman ve korku dolu... Ya kendisi yüzünden evladına bir şey olursa, bu acıyı baba yüreği nasıl kaldırırdı? O, kendi içinde cehennem ateşlerinde yanarken, sonunda Zafer'le ilgilenen, hastanenin başhekimi yanlarına geldi. Hemen doktorun etrafını sarıp, ümit dolu gözlerle alacakları habere kulak kesi