Geniş camlardan süzülen ılık güneş ışıkları çıplak göğsünde dolanırken gerindi adam yatağında. Gözleri yavaşça açıldığında yüzünde sinsi bir gülümseme vardı. Derince bir soluk alıp verdi ve gözleri kapayıp parmak uçlarında, dilinde hala hissettiği ipeksi teni hayal etti. Hele o kokusu yok muydu? Bir insanın hele de bir kadının göğüs oluğu böyle baştan çıkartıcı azdırıcı bir kokuya sahip olabilir miydi? Bunu o ormanda esmer tenli yeşil gözlü küçük bedenli kızda öğrenmişti ki olabilirdi. Sadece biraz daha zamanı olsa daha derinlerine iner o küçük yarıktan tadına da bakardı ama lanet adamın geldiğini duyunca kaçması gerekmişti. Uzaktan olan biteni izleyip gözden kaybolurken hala genzinde şeftali kokusu dolanıyor erkekliği bir daha ki sefere küçük mabette dinlenmeyi istiyordu. Korkmalıydı