Bazen insan öyle bir yanılıyordu ki sonra karşısına doğrular çıkınca sudan çıkmış balığa dönüyordu. Kadın bir adamla tanışıyordu. Aile sevgisi görmemiş, aşk nedir bilmeyen, bir yudum sevgiye saçlarının okşanmasına muhtaç. Adam kötü yürekliyse önce kadına istediğini veriyordu. Aşktan göklere çıkarıyor, en uç noktaları gösteriyordu. Sonra o en uçtan bir bırakıyordu ki düşen kadının parçası bulunmuyordu. Umay, parçalarını bulamıyordu. Üstelik öyle boş bir balon için anne olma şansından evladından olmuştu ki şimdi camdan dışarıyı izlerken bunu daha net anlıyordu. Aybars onu mavi gözleriyle okyanusun ortasına getirmiş orada boğmuştu. Emine hala titriyordu çünkü onunla konuşan kadın gittiğinde gelmeyen arkadaşı için kabinlere girip boş olduğunu görmek can alıcıydı. Anlık donukluk yaşasa da sa