BENİM AVUKATIM

1329 Words
Önümdeki beyaz şaraptan küçük bir yudum aldım. Tadı belki de şu ana kadar içtiklerimin en iyisiydi ama şuan buna odaklanamıyordum. Gözlerim bardağa takılı kalırken aklımda sadece o vardı. O ve dokunuşları... Parmaklarım dudağıma kayarken öpüşünün sertliğini ve tadını hatırladığımda istemsizce gözlerim kapandı. Derin bir nefes aldığımda o anı unutmaya çalıştım. Nafile bir çabaydı ama yine de denedim. "Asena hanım?" Bakışlarım sesin sahibi Vedat Bey'e dönerken ellerimi hızla dudaklarımdan çektim. "Çok dalgın görünüyorsunuz. İsterseniz bu konuşmayı başka bir zaman yapalım." Kendimi ona odaklamaya çalıştım. Dün gece Karadağ'ın evinden koşarak çıktıktan sonra oradaki korumalardan biri beni evime bırakmıştı. Ne kadar istemediğimi söylesem de Karadağ'ın emri olduğunu söylemişti. Şimdi ise Vedat Bey'in restoranındaydık. Önemli bir konu konuşmak istediğini söyleyip beni çağırmıştı. Zaten benim de ona dün Karadağ'ın evinde gördüğüm eski bir fabrikanın devir dosyasını anlatmam lazımdı. Dikkatimi ona vererek, "Kusura bakmayın lütfen. Dün gece iyi uyuyamadım." dediğimde anlayışla kafasını salladı. "Ne diyordunuz?" "Bahsettiğiniz fabrika..." diye başladı cümleye. Sigarasını dudaklarına götürdüğünde çıkan dumanla istemsizce yüzümü buruşturdum. Çocukken bir dönem astım ilacı kullanmıştım ve sigaradan nefret ediyordum. "O fabrika aslında düşündüğünüz gibi eski bir yer değil." Yüzüme doğru eğildiğinde kendimi rahatsız hissettim ama çekilmedim. "Oranın altında çok büyük bir kumarhane var." diye fısıldayarak konuştuğunda kaşlarım şaşkınlıkla kalktı. Demek Karadağ o eski yeri almayı bu yüzden istemişti. İstanbul’da birkaç mekanında kumarhane işlettiği rivayetlerini duymuştum ama hiçbirini görmemiştim. Aklıma direkt Inferno mekanında üst kattaki deri kaplı kapı gelirken kirpiklerimi kırpıştırdım. "Anlamadım?" dediğimde sırıttı. Yaşına göre genç duran biriydi. Ama gülünce göz çevresindeki kırışıklıklar oraya çıkıyordu. "Oranın sahibi bu mecranın ünlü bir mafyasıdır. Taşkıran'lar. Fakat başındaki adam artık yaşlandı. Kısa bir süre önce orayı birine teslim etmeyi düşündüğünü söylemişti. Karadağ ile araları iyi olduğu için ona devretmek istemesine şaşırmadım." İçtiği ağır içkiden büyükçe bir yudum alırken gözlerim kısıldı. "Ama dosyadaki sözleşme daha imzalanmamıştı. Neden size verilmesin mekan?" diye sorduğumda gülerek kafasını salladı. "Avukat hanım, böyle işler için güven gerek. Taşkıran'lar Karadağ ile yakınken benim adım listede bile olamaz." Karadağ'ın mekanlarını bilgi toplamak için gezerken Vedat ile husumetlerinin eskiye dayandığını öğrenmiştim. Bunu tam şu an sormam gerekiyordu Vedat'a ama ilk defa içimdeki sesi dinleyerek sustum. Önce kendim araştırmam gerekiyordu. Sinirle şaraptan bir yudum aldım. Bu Karadağ'ın mahalle abisi gibi her şeyi üstüne alıp, istediği yeri dağıtıp, kafasına göre hareket etmesi artık iyice sinirimi bozuyordu. "Vedat Bey," dedim sesimi sakin tutmaya çalışarak. "Ortalığı bu şekilde Karadağ'a bırakırsanız iyice üste çıkar. En azından Taşkıran dediğiniz adamla konuşup şansınızı denemelisiniz." Bir an kurduğum cümleye şaşkınlıkla bakarken ben de şaşırmıştım. Evet illegal bir işti ama ben avukattım. Müvekkilimin yararına olacak her durumu değerlendirmem gerekiyordu. "Asena, bunun için böyle mekanları nasıl işleteceğini bildiğini o adamlara göstermek gerek." "Bilmiyor musunuz yani?" diye üzerine gittim. "Sizin de önceden işlettiğiniz mekanların şanını duymuştum, Vedat Bey." Gülerken sigarasını küllüğe koydu. "Duymanız güzel olmuş. Fakat artık işletmiyorum. Ve Karadağ varken Taşkıran beni dinlemez bile." Kararlı bakışlarımı ona çevirdim. "Vedat Bey, en azından deneyin. Hatta deneyelim. Bu konuda ben de yardımcı olabilirim." dediğimde gözleri kısıldı. Düşünür gibi alnını ağır ağır kaşıdığında hevesle onu bekledim. Karadağ'ın işini bozacak her şey yarardı benim için. "Peki." dediğinde heyecan ve hırsla ona baktım. "Bir görüşmeye gidelim bakalım. Çok umudum yok ama..." Tekrar sigarasını alırken sırıttım. O adamları ikna edebilmek için her şeyi yapabilirdim. Sonrası ise sadece Karadağ'ın kaybedişini izlemek olacaktı. Vedat Bey'in beni neden buraya çağırdığını söylemediğini hatırlarken bakışlarım yüzünde dolandı. "Buraya gelirken konuşmak istediğiniz bir konu olduğunu söylemiştiniz?" dediğimde bu sefer gözlerinde keyif gördüm. "Evet." dedi içkisinden bir yudum alırken. "Yarın bu mecradaki iş adamlarının Karadağ'ın evinde bir toplantısı olacak." Yani mafyaların toplantısı diye geçirdim içimden. O da bunu bildiğimi biliyordu zaten. "Senin o toplantıya benim avukatım olarak katılmanı istiyorum." dediğinde şaşkınlığımı gizleyemedim. Benden hem onun avukatı olmamı hem de Karadağ'ın evinde yapılacak toplantıya onunla katılmamı istiyordu. Gergince yutkunduğumda arkasına yaslandı. "Çalıştığın yerdeki müdürle bir problem yaşadığını duydum. Henüz sonuçlanamamış bir problem." Kolunu masaya koyup içki bardağını kavradı. "Bu dava için ne kadar uğraştığını görüyorum. Başarılı bir avukat olduğunu da biliyorum." Keyifli bakışlarının kararlı bir bakışa döndüğünü gördüm. "Benim avukatım olmanı istiyorum. Bu ortaklığımız tek bir davayla sınırlı kalmasın." Söylediği şeyle bir anlık dondum. Şu anki iş yerimde problemler yaşadığım doğruydu. Hatta bu aralar sadece dosya toplamak için gidiyordum. Bu teklif benim için iyinin ötesindeydi. Ama içimde garip bir his vardı. O hissin ne olduğunu bilmiyordum ama Karadağ ile ilgili olduğu kesindi. "Vedat Bey," dedim gülümsemeye çalışarak. "Bu gerçekten benim için büyük bir teklif. Fakat düşünmem gerek." Bakışları masaya düşerken kaşlarını kaldırdı. "Haklısın. Düşün tabi. Ama yarın benimle toplantıya katılman konusunda ısrarcıyım. Sonuçta önemli konular konuşulacak ve şu anki davamızla ilgili de bilgi edinebilirsin." Doğru söylüyordu. Her ne kadar Karadağ'ın evine gitmek istemesemde bir fayda sağlayabileceği gerçeği göz ardı edilemezdi. Sadece kafamı olumlu anlamda sallamakla yetindim. Keyifle bardağını kaldırdığında ben de gülümsemeye çalışarak şarabımdan bir yudum aldım. Ama içimdeki his yanlış bir karar verdiğimi haykırıyordu... ~~~~~ Sonraki gece; ~~~~~ Lüks spor aracın camından yaklaştığımız eve baktım. Bir gün öncesinde Karadağ'ın beni getirdiği eve. Beni öptüğü... Kafamdaki düşünceleri yok etmeye çalışırcasına kafamı salladım. Araba bahçeye girdiğinde üzerimdeki siyah uzun elbiseyi çekiştirdim. Buraya geleceğimi Hazan'a söylemiştim ve gece gece bana 'Güzel giyinmezsen seni öldürürüm!' adlı şiirini okumuştu. O yüzden üzerime siyah da olsa derin bir sırt dekoltesi olan bir elbise giymiştim. Altın rengi takılarım ve kırmızı rujumla abartılı bile diyebilirdim. Ayrıca Hazan'a Mert'in durumunu da sormuştum. İki gündür ona yardımcı olmak için onunla kalıyordu. Ben de gelmek istediğimi söylediğimde Mert'in beni görmek istemediğini söylemişti. Yaşanan olayda benim bir suçum yoktu, hatta sinirli olması gereken kişi bendim ama şimdilik bu konuyu ertelemiştim. Sadece Hazan'a ona iyi bakmasını tembihledim. Araba durduğunda Vedat hızla arabadan inip arabanın anahtarını korumalardan birine verdi ve gelip kapımı açtı. Gülümserken inip uzattığı koluna girdim. Topuklu giydiğim için boylarımız neredeyse yakındı, bir iki santim daha uzundu sadece. Aklıma Karadağ'ın topuklu giysem bile bana yukarıdan baktığı gelirken derin bir nefes aldım. İşte o eve tekrar gelmiştim. Büyük kapının önüne geldiğimizde kapıyı bir görevli açtı. İçeri ağır adımlarla ilerlerken geniş salondaki insanlar yavaş yavaş gözüme çarptı. Çoğu siyah takım elbise giymiş, eşlerini ya da avukatlarını getirmişlerdi sanırım. Gözüme insanlardan başka bir şey de takıldığında kalbimin hızlandığını hissettim. Çiçekler... Simsiyah salonun cama yakın olan köşesinde saksıyla çiçekler vardı. Beyaz zambaklardı... En sevdiğim çiçek olmasının sadece bir tesadüf olduğunu düşünerek gözlerim etrafı taradı. Yemek masasında, tv ünitesininin kenarlarında ve ayrıca koltuk takımının ortasındaki sehpada da vardı. Hepsi beyaz zambaktı. "Asena? İyi misin?" Birden durup şaşkın gözlerle etrafa baktığımı fark ettiğimde kendimi toparladım. "İyiyim." diyebildim sadece. İçimde bir fırtına kopuyordu... Vedat kafasını sallayarak ilerlemeye devam ettiğinde salonun ortasına geldik. Bütün gözler bize dönerken aralarından bazı mafya üyelerini tanıyordum. Tabi haberlerden ve arkadaşlarımın davalarından gördüğüm kadarıyla. Eşlerinin birkaçı beni eleştirel bir gözle süzerken onların giydiği elbiselerin yanında benimkinin esamesi bile okunmuyordu. Aralarından sadece tekli koltukta oturan genç bir kadın bana gülümseyerek baktığında ben de ona gülümsemeye çalıştım. "Ooo, Vedat Kılıç da buradaymış." Vedat'ın yaşlarında duran orta yaşlı bir adam ayağa kalkıp Vedat'la samimiyetsiz bir şekilde tokalaşırken gözleri bendeydi. Vedat ilgisiz bir şekilde selamlaşırken adam beni işaret etti. "Hayırdır? Evlendin de haberimiz mi yok?" Kaşlarımın hafifçe çatılmasına engel olamazken Vedat gülerek elini belime koydu. Tam adama cevap vereceği sırada merdivende adım sesleri duyuldu. Bakışlarım oraya dönerken aldığım nefes ciğerlerime ulaşamadı. Arslan Karadağ bastığı yeri inleten adımlarıyla salona ilerlerken uzaktan bile insanın tüylerini ürpertmeyi başarıyordu. Giydiği simsiyah takım, cüssesinin görünümünü kapatamazken kasları kendini belli ediyordu. Siyah takımı, siyah saçları ve siyah kaşları arasında koyu zümrüt yeşili gözleri tüm o karanlığı delip geçiyordu. Tam arkasından gelen Gurur Alp Karadağ her ne kadar onun gibi güçlü ve düzgün dursa da Arslan Karadağ'ın boyu ve cüssesi bile korkutucu enerjisini yaymaya yetiyordu. Sakin bir yüz ifadesiyle Gurur'la konuşarak salona girdiğinde gözlerini etrafta gezdirdi. keskin bakışları benim üzerimde dururken yüzündeki değişime anbean şahit oldum. Çatılan kaşları altındaki gözlerine sinir eklendiğinde bir adım gerilmek istedim. Herkes onun gelmesiyle sessizleşip gerilirken Vedat az önce soru soran adama cevap olarak, "Hayır. Kendisi benim avukatım." dediğinde özellikle 'benim' kısmına vurgu yaptı. Ve bunu söylerken onun da gözleri Arslan Karadağ'daydı. Sessizlik ortama yayıldığında bunu söylediği adamın bakışları da Karadağ'a döndü. Fakat Karadağ'ın bakışları sadece bende ve Vedat'ın belime koyduğu elindeydi...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD