3
Alaz odaya girdiğinde kendisine şaşkın bir şekilde bakan adama gülümsedi .
“ Ne bu terbiyesizlik ? Siz kimsiniz ?
Alaz şimdiye kadar ki lakayıt davranışını bir kenara bırakıp sertleşen yüz ifadesi ile adama tekrar baktı . Yavaş adımlarla adamın masasının önüne gelip cebinden kimliğini çıkardı . Onun kimliğini gören adam kaşlarını çatarak “ Bu saygısız girişinizin sebebini öğrenebilir miyim Memur bey?” dediğin de Mahir ve Nihal de odaya girmiş ve kapıyı kapatarak mahremiyet sağlamıştı .
Alaz ise sert ifadesinden ödün vermeden dikleşti ve adamın yüzüne bakmaya devam etti.
“ Nasılsınız Kurtuluş bey ?”
Adam sinirli bir ifade ile kaşlarını çattı.
“ Ne istediğinizi sordum. Cevap vermeyecekseniz Güvenliği arıyorum .”
Alaz ise omzunu silkerek cebinden sigara paketini çıkardı .
“ Sağlığınızı merak eden bir vatandaşım sadece .”
Kurtuluş telefonu kaldırıp güvenliği aradığın da aldığı cevap ile hırsla telefonu yerine bıraktı. Nihal ise dayanamayarak “ Gerçekten polisleri güvenlik ile dışarı çıkartabileceğini mi sandın ?” dedi.
Adam yanaklarının içini ısıtarak “ Ne istiyorsunuz ?” dediğin de Alaz ona cevap vermeden bir gözünü kısarak sigarasını yaktı. İçine ilk nefesini çektiğin de büyük bir rahatlama hissetmişti. Sabahtan beri doğru düzgün sigara içememişti ve başı ağrımaya başlamıştı .
“ Kuşlar bana sağlığının iyi olmadığını söyledi. Eskiden bağımlıymışsın .”
Adam anında dikleşip konuştu .
“ Söylediğiniz gibi . Eskiden . Uzun zamandır temizim .”
Alaz yan bir gülüşle adamı süzdü.
“ Öyle mi ? Yani şimdi bir test verseniz temiz çıkarsınız ?”
Adam gerilerek ayağa kalktı.
“ Evet. Temiz çıkarım. Ayrıca kullanmak suç değil diye biliyorum .”
“ Sakin olun Kurtuluş bey. Evet kullanmak suç değil. Ama satıcısı olmak suç .”
Kurtuluş hızla elini masaya vurdu.
“ Yok benim alakam satmakla falan.”
Alaz sakinlikle “ Senin o elini kırarım. “ dediğin de kurtuluş yutkunarak ona baktı.
Mahir konuşan ikiliye bakıp gözlerini etrafta gezdirdi . Büyük bir ofisti. Şık döşenmişti. Zaten daha aşağısı da düşünülmezdi . Adamın oturduğu yerde özel kasası görünüyordu . İçinde neler olduğunu merak etti ama adamı göstermeye zorlayamazlardı. Kendi istemeliydi. Gayet normal görünen odaya bakıp gözlerini Alaza çevirdi . Kurtuluş denen adam ile resmen oynuyordu. Boğazını temizleyerek dikkatleri üzerine çekti.
“ Kasanızda neler var gösterebilir misiniz ?”
Kurtuluş önce bahsi geçen kasasına sonra da onlara baktı. O kadar da değil diye düşündü.
“ Mecbur muyum ? İzniniz olmadan böyle bir şey yapabilir misiniz ?”
Mahir beklediği cevabı aldığın da bıkkınlıkla nefesini verdi . Tam adama tabiki mecbur olmadığını söyleyecekken Alazın parmağını kaldırıp “ Bir dakika “ demesi ile sustu . O sırada ise Alaz telefonunu eline almış kulağına götürmüştü.
“ Alo . Şeniz. İzin çıktı mı savcılıktan . Biz Aydoğan holdingte bekliyoruz .”
“…”
“ Hah tam vaktinde . Görüşürüz .”
Alaz telefonu kapatıp Kurtuluşa baktı.
“ Açalım kasayı . Odayı arama iznimiz çıkmış. “
Mahir ve Nihal şaşkınlıkla birbirlerine bakarken Kurtuluş şaşkın bir şekilde elleri titreyerek kasayı açtı. Halen olanlara inanamıyordu .
Mahir açılan kasaya bakarken aradığı uyuşturucuyu göremedi ama gördüğü orta büyüklükte ki kutu dikkatini çekti.
“ Bu nedir ?”
Kurtuluş alnından ter akarken “ Hediye . Yani doğum günümde hediye gelmişti. “ dedi.
Mahir kutuyu açtığın da gördüğü tarihi eser ile tek kaşını kaldırarak kurtuluşa baktı. Uyuşturucu ararken tarihi eser bulmuşlardı. Tabi orijinal mi bilmiyordu .
Alaz ise gayet ciddi bir ifade ile adama bakıp “ Kanıt olarak götürüyoruz . Buralarda olun . Kaçmaya kalkmayın. Sizinle tekrar iletişime geçeceğiz .” diyerek odadan çıktı. Hemen arkasından elinde ki kutu ile Mahir ve Nihal de çıktığında asansöre binene kadar üçü de konuşmadı. Asansör geldiğin de içinden çıkan adam üçlüye kısa bir bakış atıp onlara yol vererek ilerlerken Alaz bir yerden tanıdık gelen adama dönüp baktı ancak çıkaramadı. Asansörün kapıları kapanırken ise sekreterin “ Hoş geldiniz Kenan bey “ dediğini duydu. Kapılar kapanıp Görüşü kaybolduğun da ise Nihal anında konuştu.
“ İzni hemen nasıl çıkarttınız komiserim ? “
Alaz alnını kaşıyarak Nihale baktı.
“ Çıkartmadım. “
Nihal şaşkınlıkla “ Yalan mı söylediniz ?” dediğin de Alaz sert ifadesinden kurtulup ellerini asansörün cam duvarına dayayıp aşağıya inişini izlerken konuştu.
“ Aynen . O yüzden hemen gerekli yerleri ara ve izin çıkar . Yoksa başımız çok ağrır .”
Mahir başını iki yana sallarken Nihal sızlanırcasına konuştu.
“ Ya ama komiserim bu yaptığınız doğru değil .”
Alaz heyecanla aşağıya bakarken omzunu silkti.
“ Sikim de değil. Vay amına koyayım. Çok heyecanlı lan .”
&&&
Ekin dudaklarına götürdüğü kahvesini içerken gözleri görünen deniz manzarasındaydı . Okulun çatısında ki terasın muazzam bir manzarası vardı. Ekin en çok da burada kafasını dinlemeyi seviyordu .
“ Merhaba Ekin .”
Kadın duyduğu ses ile arkasını döndü. Okulun müdürü Suat bey ona doğru yaklaşıyordu . Adam ellisinde olmasına rağmen fit bir vücudu vardı ve bunu kadınlar üzerinde kullanmaktan çekinmiyordu . İlk işe girdiğin de Ekin üzerin de çekiciliğini kullanmaya kalkmıştı ama Ekinin sert tavrı ve evli olması ile geri adım atmıştı. Son günlerde ise adamı Edayı izlerken yakalamıştı ve bunun için kızı uyarmıştı. Çok şükür ki Edanın kriterleri arasında evli adamlar yoktu. Çünkü Suat bey evliydi. İkinci evliliğiydi ve halen doyumsuz karakteri gereği tek bir kadınla yetinmeyen biriydi.
“ Buyrun Suat Bey .”
Adam gülümseyerek yanına geldi. Cebinde bir sigara çıkartıp kızın elinde ki neredeyse bitmiş izmariti görüp ona doğru paketi uzattı. Ekin başını iki yana salladığında da paketi cebine koyup sigarasını yaktı.
“ Benimle bir şey konuşacaktınız . Gelmediniz ?”
Ekin başını sallayarak adamı onayladı.
“ Birazdan gelecektim .”
“ Konu nedir ?”
Ekin adama doğru dönerek elinde kalan izmariti söndürüp attı.
“ Edanın bir öğrencisi geçen hafta sorun çıkarmıştı. “
“ Melisa . Annesi FGülser hanım da seninle görüşmeye gelmişti. “
“ Evet . Ben Gülser hanım ile konuştum . Edayı da uyardım. Sorun kalmadı. Ancak Melisa bu gün derste yine sıkıntı çıkarmış. “
Suat ilgi ile Ekini dinlerken “ Ne gibi ?” Diye sorduğun da Ekin yüzünü buruşturarak “ Edaya karşı terbiyesizce konuşmuş .” dedi.
“ Eda başta sadece onu uyarmış . Sonuçta kız hocasına karşı böyle konuşuyor. Ama Melisa pek söz dinleyen birisi değil. Edayı aşağılayınca Eda da ona karşılık vermiş ve kavga etmişler . Sanırım Gülser hanım yakında tekrar gelecektir buraya .”
Ekin sözlerini bitirdiğinde gözlerini adama çevirdi ve onun dudaklarına baktığını gördü. Kaşlarını çatıp boğazını temizlediğinde adamın gözleri yukarı çıktı ve Ekine odaklandı. Kendi dudaklarını yavaşça yalayarak başını salladı .
“ Bu büyük bir sorun olmuş. “
“ Yani evet. Ama Melisa haksız . Ne olursa olsun Eda burada öğretmen ve belli bir saygı duyulması gerekiyor . Ancak Melisa buraya verdiği paraya güveniyor sanırım .”
Suat yine başını salladı. Sigarasından bir nefes daha çekti.
“ Doğru. Güvenmekte de haklı.”
Ekin duyduğu sözlerle bir an şaşırdı.
“ Ne ?”
“ Burası devlet okulu değil Ekin. Buradaki öğrenciler tonla para veriyor . Paralarıyla rezil olacak değiller . Gülser hanım gelsin . İkna edelim . Eda da Melisa’dan özür diler. Olur biter .”
Ekin adamdan duydukları ile şok olurken “ Ama nasıl olur ?” dediğin de Suat son bir nefes çekip sigarasını söndürdü .
“Olur olur . Tabi Gülser hanım ikna olursa . Yoksa Edayı kovmamı isterlerse yapacak bir şey yok . Yeni öğretmen için ilan veririz . Melisa gibi bir öğrenciyi kaybedemem . Babası iş hayatında çok güçlü biri.”
Ekin ağzını açıp bir şey diyemezken Suat ona son kez alıcı gözle bakıp “ iyi Dersler “
Diyerek yanından ayrıldı.
Ekin ise duyduklarını sindirmek için başını manzaraya çevirdi. İnsanlar gerçekten de çok acımasızdı .
&&
Eda sinirle çantasını koltuğa fırlattığın da ceketini çıkaran Ekin sessizdi. Dersler bittiğin de Edayı da yanına almış ve kendi evine getirmişti. Gelirken de yolda ona olanları anlatmıştı . Tam tahmin ettiği gibi de olmuş ve Eda delirmişti.
“ Özür falan dilemem ben .”
“ Suat bey kararlıydı ama Eda . İşten çıkaracak seni .”
Eda da ceketini çıkarıp Ekine baktı.
“ Çıkarırsa çıkarsın ya . Elin zengin bebesinden ne diye özür dileyeceğim ben .”
Ekin haklı olduğunu bilerek sadece üzgünce ona baktı. Edayı seviyordu . Onunla çalışmayı da seviyordu ama bu gidişle okuldan ayrılacak gibi duruyordu .
“ Tmam şimdi sakinleş biraz . Kafanı dağıt diye bize getirdim seni. “
Eda kendini koltuğa atarken sinirle nefesini verdi. Hiç bir şey gururundan önemli değildi . O şerefsiz onu işten çıkarırsa da çıkarırdı . Ondan korkacak değildi . Etrafına bakındı.
“ Kenan nerede ?”
Ekin merdivenlere yöneldiğinde “ Gelir birazdan . Ben üstümü değiştirip geleceğim .” dediğin de Eda birden ayağa kalktı.
“ Değiştirme hiç . Dışarı çıkalım .”
Ekin şaşkın bir şekilde “ Neden ?” diye sorunca Eda “ Kafam bozuk içelim bu gece “ dedi.
Ekin anlayışla gülümsedi . “Sadece içeceksek çıkmaya gerek yok. Evde her şey var. Hem iki kadın götü başı dağıtmayalım dışarda . Tehlikeli böyle şeyler . Evde rahat rahat içelim .” dedi.
Eda yüzünü buruştursa da onu onayladı. Ekinin pek gece hayatı yoktu. Gerçi kendisinin de yoktu. Ama ara da kafası attı mı ya da çok sıkıldı mı ara ara çıkar eğlenirdi .
Ekin hızlı bir şekilde üzerini değiştirip geldiğin de mutfağa geçecekken dış kapının açılması ile dikkatini oraya verdi. Kenan elinde poşetlerle salonda göründüğün de Ekin gülümseyerek kocasına yaklaşıp yanaklarından öptü.
“ Hoş geldin hayatım .”
Kenan gülümseyerek kadını aynı şekilde öperek “ Hoş bulduk canım .” dedi. Ekinin gözleri adamın elinde ki poşetlere kaydığın da adam hemen açıklama yaptı.
“ Alışveriş mi yaptın ?”
Kenan poşetleri tek elinde toplayarak çenesini kaşırken başını salladı.
“ Giyecek bir şeyim kalmamıştı. Bir kaç takım aldım .”
Ekin kaşlarını çatarak “ Bensiz ? “ dedi ve devam etti.
“ Sen hayatta tek başına alışveriş yapamazsın ki ? “ dedi.
Kenan boğazını temizleyip “ Mağzada ki bayan görevli yardımcı oldu .” dedi.
“ Anladım canım . Hadi üzerini değiştir gel . Eda burada .”
Adam karısını onaylayıp merdivenlere yöneldi. İçinde kopan heyecan ve yeni duyguları ile gülümseyerek büyük bir nefes aldı. Hayatı çok renklenmeye başlamıştı .
&&&