17

1755 Words
Aramız da erkekler var mı bilmiyorum ama tüm babaların ,baba adaylarının ve baba sıfatını hak eden herkesin bu özel günü kutlu olsun. Annemi dövdüğünü mahkemede söylediğim için beni evlatlıktan reddeden bab*m hariç. Keyifli okumalar &&& Alaz üzerine geçirdiği ceketi çekiştirip aynaya bakarken odaya Mahir girdi. Alaz göz ucu ile ona bakıp bu sefer de kravatını çekiştirirken Mahir gözlerini devirip " İyi oldun abi oynama artık " dedi. Beraber geçirdikleri vakitte resmi konuşsalar da yalnız kaldıkların da rütbeleri kaldırma kararı almışlardı. " Çok rahatsız bu takım. " Mahir onun yanında durup aynadan gözlerine baktı. " Takım gayet iyi ve sana tam oturdu. Seni rahatsız eden görevin sorumluluğu. " Alaz yenilmişlik ile omuzlarını düşürdü . Rol yapmasının alemi yoktu. Çok gergindi. " Biraz gerginlik var gibi " Mahir tek kaşını kaldırıp ona bakınca " Amına koyayım gerginlikten ölüyorum " diyerek gerçek duygularını söyledi. Mahir başını sallayarak " Abi yapamayacaksan -" diye söze başladığın da Alaz hemen " Yok lan o kadar da değil " diyerek onun sözünü kesti. Mahir ise onun bu haline gülümseyip " Yapamayacaksan bile çok geç diyecektim abi " dedi. Alaz o gerginliğine rağmen gülerken odanın kapısı tekrar açıldı ve içeri kıpkırmızı giyinmiş feyza girdi. İki oğlan da ona döndüğünde de kız hafif utangaç ama dik bir şekilde karşıların da durdu. " Hazır mısınız diye Tuğra başkomisirim gönderdi. " Alaz onu bakıp başını çevirirken " Hazırım " diye cevap verdi. Mahir ise kıza bakmayı sürdürüp " Sen de hazır görünüyorsun. " dediğin de Feyza bir kaç saniye daha bakışlarını kendisine bakmayan Alaz da gezdirip Mahire döndü . " Evet komiserim. Alaz da hazırsa Ulaşın yanına gitmemiz gerekiyor. " Alaz kaşlarını çatarak Feyza ya döndüğün de kızın gülümseyerek kendisine baktığını gördü. Görev gereği birbirlerine isimleri hatta sevgi sözcükleri ile hitap etmeleri gerekiyordu ancak henüz görev başlamsmıştı ve Alaz rahatsız olmuştu. " Görev başlamadı Feyza. Saygını kaybetme. Hiç sevmem böyle şeyleri. " Feyza bir an da aldığı azar ile elbisesi ile aynı renge bürünürken yanında duran Mahir kaşlarını kaldırarak Alaza bakakaldı. Kendisi ile gayri resmi konuşan adamın Feyzayı azarlaması onu şaşırtmıştı. Feyza zar zor sesini toparlayıp " Özür dilerim komiserim. Ben alıştırma olsun diye -" derken Alaz elini kaldırıp kızı susturdu. " Sen çok alıştırma kendini. Hadi gidelim Ulaş beklemesin " Alaz son kez kendisine bakıp odadan çıkarken Mahir onu teselli etmek için kızın sırtına bir kaç kez hafifçe vurup " Alaz rütbelere önem verir. Boş ver takılma . " diyerek kapıdan çıktı . Alaz eli cebin de Ulaşın yanında beklerken Tuğra da hemen yanlarında telefonla konuşuyordu. Nihal ise sessizce penceren dışarıyı izliyordu. Mahir yanlarına geldiğin de hepsine göz gezdirip Ulaşa yaklaştı. Ardından kendini toparlamış olan Feyza da geldiğin de Ulaş ikisine de dinleme cihazlarını verdi. " Bunlar yeni. Küpe şeklin de. Dikkat çekmiyor ve dedektörden geçiyor. " Alaz elinde ki halka şeklin de ki küçük siyah küpeyi incelerken Feyza kendininkini hemen kulağına takmıştı bile. Ulaş Alaza ihtiyacı olabilecek diğer araçları verirken Tuğra konuşmasını bitirip onlara döndü. " Her şey hazır. Restaurantı zaten biliyorsunuz. Yeriniz 3. katta. Alazın ismine yer ayırtıldı. Tek destek Ulaş olacak. O da uzaktan. BŞÇiz dışarıda minibüste beklyor olacağız. Oraya girdiğiniz an dan itibaren yalnızsınız. " Alaz ve Feyza başını sallarken Mahir yardımcısına dönüp son konuşmalarını yaptılar . Aynı şekil de Alaz da Nihal'e bir kaç talimat verirken Tuğra " Vakit geldi. " dediğin de Alaz ve Feyza birbirine bakıp kapıya döndü. Operasyonun ilk adımı başlıyordu. &&& Alaz ve Feyza karşılıklı oturdukları masada dikkat çekmeden etrafı inceliyordu. Alaz bariz bir beğeni ile kafasını sallayıp " Vay amına koyayım. Böyle lüks yerlerde yemek ne kadar pahalıdır kim bilir? " diye söylenirken onu duyan Feyza kibarca gülümsedi. Gün geçtikçe Alazın bin bir türlü halini görüyordu ve her hali hoşuna gidiyordu. " Birazdan gelirler. Hazır mısın? " Alaz kıza dönüp başını salladı . Hazırdı. Gergindi . Ama bu işi en iyi şekilde yapacaktı . " Bu geceyi başarı ile atlatacağız " Feyza gülümserken ikisinin de kulağın da ulaşın sesi duyuldu. " Size inanıyorum komiserim. Bu gece başarılı olmanızın ihtimali %99. Bu güzel bir oran komiserim. " Alaz ve Feyza gözlerini devirip yanlarına yaklaşan garsona baktılar . Ulaş çok resmi ve teknolojik bir insandı. Asla kimse ile laubali bir şekilde konuşmaz, rütbelere çok önem verirdi. " Akşamınız nasıl geçiyor efendim ? " Alaz kendisine yöneltilen soru ile gülümseyerek başını salladı. " Gayet güzel teşekkürler. " Garson memnun bir şekilde yanın da ki görevli arkadaşına bir işaret verdiğin de adam hemen elinde de ki tepsi den bir kadeh alıp Alazın önüne koydu. " İkramımız " Alazın dudağının kenarı kıvrılırken adam diğer kadehi Feyzanın önüne koydu. Kadın hemen alıp kadehi fondip yaptığın da Alaz kaşlarını çatarak ona baktı. Garsonlar uzaklaştığın da Alaz öne doğru eğilip sesini alçak tutarak konuştu. " Sarhoş olmaya gelmedik Feyza. Yavaş ol. " " Afedersin. Biraz heyecanlandım. " " Terliyorsun. Ben de gerginim ama belli etmiyorum. Sen bu iş için uygun olduğuna emin misin? " Feyza yine azarlanmanın verdiği hisle suratı düşerken yavaşça ayağa kalktı. " Adamlar gelmeden bir lavaboya gideyim . " Alaz başını sallarken bir süre onun gidişine bakıp tekrar etrafına bakındı. Kulağın da ara da ulaş ve tuğranın seslerini duyuyordu. Restarantın önünde ki bir aracın içindeydiler. İçeri giren çıkanları gözlüyorlardı. Alaz bir kaç masa ötede ayakta duran garsona seslendi ama adam kalabalıktan onu duymadı. Alaz ayağa kalkıp yanına giderken sırtından biri çarpınca hızla arkasına döndü . Karşılaştığı yüz ile şaşkınca bir kaç saniye ona bakakaldı. Ancak bu kısa sürdü. Hemen kendini toparlayıp dikleşti. Sinirle kaşları çatıldı. Tehlikeli adamların olduğu bir mekanda bu kadının ne işi vardı. " Senin ne işin var burda Ekin? " Ekinin de kaşları çatılırken anın da karşılık verdi. " Yemek yemeye geldim ne var bunda? " Alaz tam konuşacakken beklediği adamların karşıdan kendilerine doğru geldiklerini gördü. " Ha siktir. Sıçtık. " Hemen kulağına dokunup Ulaşa konuştu. " Adamlar geliyor. Feyza ortalıkta yok. Nerde bu gerizekalı. Planı batırdı. " Ulaş duydukları ile hemen Feyzanın kulaklığına ulaşmaya çalışırken Alaz yanında ki kadının varlığını bir kaç saniye unuttu. Çok gerilmişti. Adamalr iyice yaklaştığın da Ekinin " Neler olıyor? " diye söylenmelerini duymazdan gelip Ulaşın kulağına konuşan sesine odaklandı. " Tuvalette bir gerizekalı ile karşılaşmış. Adam musluğu mu ne sökmüş . Baştan aşağı ıslanmış. " Alaz duyduklarının saçmalığına anlam veremezken dibine giren adamlara gülümseyio role girdi. Üç kişi vardı karşısın da . Bir kaç hoşgeldin laflarından sonra adamların bakışları halen yanın da sessizce duran Ekine döndü . Alaz halen görünmeyen Feyza ya içinden küfür ederek birden aldığı kararla Ekini belinden tutup kendine çekti. Burnuna dolan güzel koku ile gülümseyip " Eşim Ekin " diyerek onu tanıttı. Bir kolunu sarıp kendine yasladığı kadının şoktan kaskatı kesildiğini fark ederken aynı zaman da kulağın da bağıran Tuğra başkomiseri duymazdan geldi. Adının Hasan olduğunu öğrendiği adam gülümseme ile Ekine bakıp elini uzattığın da Ekinin hiç bir tepki vermemesi üüzerine elinin altındaki ince belini biraz sert bir şekilde sıktığın da Ekin titreyerek kendine geldi. Önce önüne uzatılan ele sonra da halen ona sımsıkı sarılan Alaza döndü. Alaz resmen gözleri ile ona yalvarıyordu ve Ekin bulundukları konumun normal bir durum olmadığını anlayıp yavaşça gülümsedi. Sonra da geç de olsa uzatılan eli sıktı. Alaz rahatlarken diğer iki adam ile de el sıkışan Ekine teşekkür eder gibi baktı. Hep beraber masaya geçtiklerin de Ekin yavaşça Alazın yanına oturdu. Alaz tamamen rahatlamış olarak Ekine gülümseyip önüne döndü. Yemek boyunca Ekin sessizce sadece konuşulanları dinlerken Alazın polisliği bıraktığını ve uyuşturucu işine girdiğini öğrendi. Her konuşulan konu da şaşkınlıktan şaşkınlığa sürüklenirken sakinliğini korumayı başardı. Bir ara salonun kapısın da Oğuz'u görür gibi oldu ama kırmızı elbiseli bir kadın tarafından çekiştirilerek uzaklaştığını gördüğün de pek sorgulamadan Alazın yanın da oturmaya devam etti. En sonun da herkes ayağa kalktığın da Ekin de onlarla birlikte ayaklandı. Alaz adamlarla el sıkışırken içlerinden biri cebinden bir zarf çıkardı ve Alaza uzattı. Alaz memnuniyet ile zarfı alıp direkt cebine koyduğun da adamlar yanlarından uzaklaştı. Onlar salondan çıktığı gibi Alaz Ekinin kolundan tutup onu yürüttü. Kulağına dokunup " Getiriyorum " dedikten sonra Ekin ile beraber restauranttan çıktı . && Alaz planladıkları gibi buraya feyza ile geldikleri arabaya Ekini bindirirken kızın hiç itiraz etmeden kendisine ayak uydurmasına minnettar olarak şoför koltuğuna yerleşti. " Birazdan her şeyi açıklayacağım. " Ekin bir şey demeden sadece başı ile onayladığın da Alaz kaşlarını çatarak sakince duran kıza bir süre baktıktan sonra arabayı çalıştırdı. Daha beş dakikadır yoldaydı ki Ulaşın sesini duydu. " Direkt merkeze gelin. " " Tamamdır. " Ekin kendisine baktığın da Alaz kulağını gösterip " Ekipteki lere söyledim. " dedi. Ekin yine sessizce başını salladığın da Alaz derin bir nefes vererek arabayı kenara çekti. Ekin ona döndüğün de Alaz " Bu sessizliğin beni korkutuyor. Şok ta falan mısın? " diye tereddütle sordu. Ekin ise onun sözlerine kaşlarını çatacak baktı. " Salak değilim. Bir oyun oynadığın belli. Tehlikesini bilmiyorum ve Sana ayak uyduruyorım . " Alaz yavaşça kafasını sallayıp arabayı tekrar çalıştırdı. Sessiz geçen yolculuktan sonra eski bir binanın önünde de durduklarında Ekin tedirginlik ile arabadan indi. Alaz onun koluna dokunup yolu gösterdiğin de adamın teması ile titreyen Ekin konuşmadan Alazı takip etti. Binaya girip Alazın yönlendirmesi ile bir odaya kadar ilerlediler. Kapıyı açıp odaya girdiklerin de ise bir grup insan direkt onlara baktı. Alaz anlık oluşan sessizlik ile yutkunup yiyeceği azarı beklerken Tuğra başkomiser hızla ayağa kalktı. " Ne yaptığını sanıyorsun sen? Nasıl böyle bir şey yaparsın Alâz . " Alaz hemen kendini savunmaya geçtiğin de Feyzayı sinirli bir şekilde köşede otururken gördü. Yanında tanımadığı genç bir oğlan vardı. " Mecbur kaldım baş komiserim. Feyza ortalıkta yoktu. Adamlar gelmişti ve beni eşimle gelecek biliyorlardı. Ekin de yanımdaydı. " Tuğra sinirle yüzünü avuçlayıp geride sessizce onlara bakan Ekine dönüp tekrar Alaza baktı. "Sana güvendim ve işi batırdın " Alaz duyduğu sözler ile dikleşti. Bunu asla kabul edemezdi. " İşi batıran Feyzaydı. Yaptıkları yüzünden bütün plan çöpe gidiyordu ve ben durumu kurtardım. Size baştan söylemiştim. Bu evlilik olayı hataydı. Ama siz istediniz. Kusura bakmayın ama baş komiserim ben bu hamleyi yapmasaydım aylardır yaptığınız çalışmalar hiç olacaktı. Bana teşekkür edeceğinize kızıyorsunuz . Söylediğiniz gibi bana güvenmiyorsanız hemen şimdi görevi bırakabilirim. Ya da bana güvenmeyi seçip kararlarıma saygı duyabilirsiniz . Seçim sizin. " Feyza utançla yerinde otururken Tuğra bir süre sessiz kaldı. Odada ki diğer kişiler hiç konuşmadan ikiliye bakarken Ekin de aynı sessizlik ve değişik bir his ile Alazı izledi. Adam gözüne karizmatik gelmişti. Tuğra ise hem sinir hem de Alazın haklılığı ile solurken iki elini havaya kaldırıp konuştu. " Nasıl biliyosan öyle olsun. Bu saatten sonra adam değişikliği yapamayız . " Tuğra bir an susup Ekine baktı. " İşe Ekin hanımı ikna etmekle başlayabilirsin. Madem senin eşin oldu. Uzun bir süre bizimle olması gerekecek. " dediğin de Ekin kaşlarını kaldırarak onlara bakakaldı . &&
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD