İçinde bulunduğumuz durum, beni gerçeklikten epeyce soyutlamıştı. Bir süre ailemi, geride kalanları, savaşı ya da bizi bekleyenleri düşünmeyi kesinlikle reddettim. Ayaz benim için gelmişti ve yenilmez görünüyordu. Ona güvenmiş, sağlam bir duvara gibi ona sığınmıştım. Uzandık. Uyumaya çalıştık. Söz konusu ben ve erkekler olduğunda, olması gerekenin tem tersi durumdaydık. Uyumam mümkün değildi. Yine de Ayaz sabırla uyumamı bekledi. Aramızda kuvvetli bir çekim ve aynı ölçüde de mesafe vardı. Bu mesafeyi koyan ilişkilerinde erkeklerle arasına daima mesafe bırakmaya çalışan ben değildim. Ayaz, tavırlarıyla netleştirmese de belirsiz bir çizgi çekmiş gibiydi. Bakışları dalgın ve uzaktaydı. Ciddiydi. Tesadüfen oraya koymuşum gibi burnumu boynuna gömmüş, masumca nefes alır gibi kokusunu soluyordu