When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Dicle Şahindağ O an öyle sinirliydim ki canımın acısını bile düşünecek halim yoktu. Hayır ne diye her yerden zırt pırt çıkardı ki bu? Hani derler ya istenmeyen ot dibinde biter diye. Geldi tam da burnumun dibinde bitmeyi başardı. “Yine mi sen?” diye aynı anda bağırdığımda bir süre sessizlik yaşandı. “Geçen gün kurtarmaya çalışıyordun, baktın olmuyor bu sefer öldürmeyi mi seçtin?” Çemkirmem üzerine yüzünü buruşturmaktan bir an olsun gocunmadı. “He dedim böyle manyakların yaşamaya hakkı yok bari bir daha bulayım da bu sefer ezeyim başını yılan gibi!” Yersiz öfkesine sinirlenmemek elde değil. Allah aşkına burada yerde sürünüyorum resmen bana arabayla çarptı sayılır, Bir de geçmiş karşıma haklıymış gibi konuşuyor patavatsız patavatsız. “Sen ne biçim insansın be! Hem benim düşmeme ned