Sıla Gençoğlu
Titriyordum. Tepeden tırnağa, iç organlarıma kadar titriyordum.
Bu kadarı bana, kalbime, aklıma, bedenime her şeyime fazlaydı. Zaten en zorlandığım şey onun dudaklarından uzak olmak iken sanki o da inadına bunu silah olarak kullanıyordu.
Belimi öyle sıkı, öyle güzel kavramıştı ki kalbim sanki yerinden çıkacaktı. Neden böyle yapıyordu? Neden zorla kendime ihanet etmeme sebep oluyordu?
Bazı şeylere tek dayanamayan o değildi. Sanki onun tarafından öpüldüğüm zaman bedenimi tamamen bambaşka bir kadın esir alıyordu. O kadın asıl benliğim gibi temiz duygulara sahip değildi. Yırtıcı bir kadındı ve vahşi iç güdülere sahipti.
O, Mustafa Kemal’in onu öpmesinden deli gibi memnundu.
Daha önce böyle duygulara alışık olmadığım için mi bilmiyorum ama onun tarafından öpüldüğüm ilk an
