Sıla Gençoğlu Doruk’un odasında ona masal okuduktan sonra yavaşça kapıyı kapattım. Onun yavaşça nefes alış verişlerini dinlerken, huzurlu bir uykuya daldığını görmek içimi ısıttı. Onunla kaynaşmamız uzun sürmemişti ve bu aşamaya gelmek beni sevindiriyordu. Ama düşüncelerim kısa sürede yine başka yönlere kaymaya başladı. Mustafa Kemal... Son birkaç gündür benden neredeyse tamamen uzak duruyordu. Doruk için gerektiğinde konuşuyordu, ama onun dışında bana hiç yaklaşmıyordu. Garipti. Normalde benden etkilenmiş biriyse, neden bu kadar mesafeli kalıyordu? Bir an içimde tuhaf bir boşluk hissettim. Ona benden uzak durmasını ben istemiştim, ama şimdi bunu sorgularken yakaladım kendimi. Aklım karışık bir şekilde iç çekip kahve yapmak için aşağıya inmeye karar verdim. Merdivenlerden inerken sessi