Sıla Gençoğlu Çaresizlik. Yaşadığım şu durumun tek bir adı olabilirdi o da çaresizlik. Düştüğüm durumun rezilliğine mi yansam yoksa karşımda ki kişiye rezil olmama mı yansam bilemedim. Gözlerim hızla dolmaya başlarken utanç yavaş yavaş tüm bedenimi rehin almaya başladı. Kim mi gelmişti? Ebru. Belki de ona yakalanmak çok daha beterdi çünkü sivri dilinin ne yazık ki dur noktası yoktu. Ebru’nun bakışları üzerimizdeyken zaman adeta donmuş gibiydi. Gözlerimde biriken yaşları zorla geri iterken, utancın tüm bedenimi sardığını hissediyordum. O an kaçacak hiçbir yerim yoktu; durumun açıklaması, mantığı ya da yolu yoktu. Mustafa Kemal’in kolları hâlâ belimde, nefesi boynumda hissedilirken, Ebru’nun yüzündeki alaycı ifadeyi görmek ise her şeyi daha da kötüleştiriyordu. “Ebru,” diye boğuk b