Mustafa Kemal Karalı Odasından çıktığım anda üzerimde ağırlığını hissettiren kara basanlar ile kaşlarım çatıldı. Ne halt ediyordum ben? Onu karın içinde başında kanlar akarken görünce bir an nevrim dönmüştü. En son kim için bu kadar endişelendiğimi hatırlamıyorum bile. Neden endişeleniyorum? Kendi sorduğun soruları cevaplamadıkça daha da öfkeleniyorum. Tabiri caizse kendimi sikesim geliyor. Merdivenlerden inmeden önce duvara bir tane yumruk geçirdim ve öfke ile küfür savurdum. “Hay sikeyim, Bir de kızı azarlıyorum amına koyayım kafası kanıyor diye! Ulan Mustafa Kemal kafayı yedin iyice sen bak!” Gerçekten öyle oldu. Onunla karşılaştığım günden beri kafayı yedim. Ben ben gibi davranmıyordum sanki içimden bambaşka biri çıkıyordu ve o kişiye alışmam imkansız gibiydi. Hepsi benim gerçek