OYUN

Keşke

Yavuz'dan ;

Eskiden aynı apartmanda kalıyorduk Rüya'larla, o ve kardeşim yedi yaşından beridir beraberlerdi, yedikleri içtikleri ayrı değildi. Bu iki kız sayesinde annem ile Reyyan teyze, babam ilede Mehdi amca tanışmış sıkı bir aile dostu olmuştuk. Ya Rüya bizdeydi, ya Esra onlardaydı. Babam herzaman kız evlada daha bir düşkün olduğu için Esra'yı fazla şımartırdı, her istediği olurdu Esra'nın kıyamazdı annem ile babam..

Liseye kadar aynı okulda ve aynı sınıflarda okudular. Rüya 13 yaşına kadar oda bizde kalırdı ama sonradan Rüya çok değişti, uzun bir süre okula gitmedi, bize gelmemeye başladı, dışarı çıkmaz,kimseyle konuşmaz oldu. Esra bazen eve ağlayarak gelirdi, neden ağladığını sorduğumuzda " Rüya hep uyuyor, okulada gelmiyor. Reyyan teyze hasta diyor sürekli, sanırım Rüya artık beni sevmiyor " annem ile babam birbirlerine bakıp anlamadığım bakışlarla karşılık veriyordular birbirine...

Benle kızlar arasında altı yaş vardı. Ve ikiside benim kardeşlerimdi, ikisini birbirinden hiç ayrı tutmadık. Birgün okula giderken Reyyan teyze, Mehdi amca ve Rüya'yı gördüm kapı önünde "günaydın" dememle Rüya babasıyla annesinin arkasına saklandı. Başına sweetinin kapşonunu takmıştı. Başını eğsede yüzündeki tırmık izlerini gördüm. Bu benim tanıdıĝım Rüya değildi.Korkak,yabani, mutsuz kızda kimdi acaba o değilmiydi diye düşündüm.O gün hem çok üzülmüştüm hemde korkmuştum bu kıza ne oldu böyle, tüm ders boyunca düşündüm. Anneme sordum eve geldiĝinde bana "birden oldu sanırım kız nazara geldi" aklını kaçırtırmı nazar insanın çünkü Rüya aklını kaçırmış gibiydi. Esra iki ay boyunca görüşemedi arkadaşıyla ve artık ne yemek yiyordu nede Rüya'lara gidicem diyordu. Ve bir sabah annem kahvaltıda Rüya"lar taşınıyor diyince Esra başını masaya koyup hüngür hüngür ağladı. Annem uzaĝa gitmeyeceklerini yeni yapılan bikaç sokak aşağda yapımına başlanılan siteye taşınıcağını söyledi. Mükemmel bir villa sitesi kuruluyordu üç sokak aşağmıza, bahçe,havuz, yürüyüş alanları, güvenlik her evin kendine ait bahçesi bu şekilde bir projeydi. Bir hafta sonra Mehdi amcalar taşındı ve bikaç hafta sonra hayırlı olsuna gittik bizde. Mehdi amca ve Reyyan teyze çok değişmişlerdi ikiside çok zayıflamış ve anlamadığım bir hüzün vardı ikisinin yüzünde. Esra Rüya'nın yeni odası için bir çerçeve almış ikisinin resmini koymuştu. Annemde ev hediyesi getirmişti. Içeri geçtiğimizde biraz oturduk ve Esra Rüya'yı sordu, ortalıklarda yoktu. Reyyan hanım hıçkırarak ağladı ve Esra'yı kucağına oturtup sarıldı. Annemle, babam neolduğunu sordu. Reyyan teyze kocasına anlatmak için izin ister gibi baktı ve Mehdi amcada "anlat " dedi.

- Esra kızım sen ve Yavuz'mun yardımına ihtiyacım var bize yardım edermisiniz.

Ederiz dedik Esra ile ama herkes çok şaşkındı.

- Rüya iyi değil oyüzden evde değil kliniğe yatırmak zorunda kaldık. Bu evide onun için aldık, klinikten çıkınca yeni evinde mutlu olur diye düşündük.

- Rüya'nın nesi var Reyyan teyze dedim. Esra'ya bakıp "Rüya hasta oldu onu kötü biri hasta etti, iyileşmesinde yardımcı olurmusun Esra'm "

Esra Reyyan teyzenin omzunda hünhür hünhür ağladı. kendi eliyle paketlediği hediyesini yırtıp açtı ve Reyyan teyzeye gösterdi "bunu odasına koyabilirmiyim" dedi." Odası yukarda pembe olan oda onun odası kızım, ayrıca hemen aşağı inme biraz süsle odasını tamammı" diyip gönderdi.

Esra,'nın yanında anlatmak istemediği için onu göndermişti Reyyan teyze ve Esra gidince Mehdi amca olan biten nevarsa herşeyi anlattı. Doktorun kim olduğunu sordum öldürecektim o soysuz köpeği, adamı Türkiye'den göndertmiş, diplomasınada el koydurmuştu.

Bikaç ay sonra annem o siteyi çok beğendiĝi için bizde aşağı sokağındaki evi aldık. Aslında yanyana olsun diye çok uğraştı Mehdi amca ,araya birilerini soksada ev satılmış ve satın alan kişilerde evi bize satmadı, olsun dedi bizimkiler ve aşağdakini alıp taşındık. Rüya 5 ay klinikte kaldı geldiĝini balkonda yemek yerken görmüştük ama Reyyan teyze haber verene kadar Esra veya bizlerden kimse gitmicekti çunkü saklanıyordu herkesten, birtek annesi, babası ve baba dediği Naim bey, oda babasının dostuydu.Bu kişiler dışinda kimseyle görüşmüyordu Ben Uludağ ünversitesi ekonomi bölümünü kazanıp Bursa'ya gittim hafta sonları bazen geliyordum. Arada soruyordum Rüya'yı bu yıl okula başlamış babası ona iki koruma tutmuştu. Okul servisiyle gitmeyi kabul etmemişti, herkesten kaçıyor saklanıyordu. "Anneme bizi tanıdığı halde bizimle konuşmuyor, kaçıyor bu adamdan niye korkmuyor "diye sordum, belkide Esra haklıydı artik onunla arkadaş olarak kalmak istemiyordu.

- Yavuz bizden utanıyor oğlum, kendine hayali bir arkadaş kurmuş onunla konuşup, kendi kendine gülüp sohpet ettiği için ailesi kliniğe yatırmış, piskoloğuda kendini dış dünyaya kapattığı için yanlız kalmış ve kendine Döndü adinda hayali bir arkadaş bulmuş diyince ağlamamak için kendimi zor tuttum.

Aklıma geleni pat diye söylediğim için çok utanmıştım ama ben böyledüşünmeye başlıyordum artik

- anne Rüya taciz değilde tecavüze uğramış olabilirmi? Bizden utanıp saklıyor olabilirler ama kızı enson gördüğümde yüzü tırmık izleriyle doluydu

- bu soruyu bende Reyyan'a sordum. Babası o gün kadın doktoruna götürmüş hatta raporu çıkartıp önüme koydu Reyyan , kıza sadece dokunup öpmüş. Ergenlik çağında olduğu için bu hale geldi oğlum

Kötünün iyisine sevinirmi insan çok şükür kıza başka bişey yapmadan yetişmişti babası.Okula başladığı zaman tek başına oturup, okulun bahçesinde tek dolaşıyorken bazı kızlar ona öncü demişler ve Esra yetişip iki kızıda bi güzel dövmüş, Rüya'yı arkasına alıp korumuş. Bizimki tabi disiplin cezası aldı ama dostunuda geri aldı. O günden sonra Esra ile görüşmeye başladı, sonrada zamanla bizim eve gelip gitti annem toparlandığını söylüyordu,ben apartmanda gördüğüm günden beri hiç görmedim.Rüya birdaha hiç bizim evde kalmadı, Esra kalıyordu onlarda, bazen haftalarca onlarda kalırdı. Hanzade ailesi çok güvendiğimiz aile dostumuzdu.

Derslerimin yoğunluğundan,arkadaş çevremden ve kız arkadaşımdan ötürü artık okadar sık gitmiyordum ailemin yanına, ünversite bittikten sonra kız arkadaşım yüksek lisans için Ankara'ya gidince bende gittim ve orda yüksek lisansımı yaptım. Bir gün eve erken geldiğimde Burcu mutfakta biriyle telefonda konuşuyordu. Beni görmediği için konuşmasına devam ediyordu "aşkım bende seni çok özledim" diyince mutfağa girmeden onu dinlemeye başladım. " sevgilim biliyorsun babam çok katı tatil için izin verirmi bilmiyorum onu ikna etmeye çalışıcam "

Ulan bu karı benle yaşıyor ne babası içeri girdiğimde hemen telefonu kapattı ve bende onu itip elinden zorla telefonu aldım. En son konuştuğu kişiyi aradım. "Aşkım neoldu bende baban geldi sandım " demezmi pat diye adam.

Burcu'ya iki tokat atıp çantamı alıp döndüm eve ve birdahada hayatıma kimseyi almadım. Kadınlara güvenimi yitirmiştim, o kadın sadece param için benimle birlikteydi daha zenginini bulunca aşaĝlık beni aldatmaya başlamıştı.Sonra askere gittim, askerden döndüğümde annem sıkıştırmaya başladı, evlenmem için. Bazen o bazen Reyyan teyze sürekli o kız çok güzel, bu kız çok iyi demelere başladılar. Ben onların bu tatlı hallerine gülüp geçiyordum.

Ben işe giderken nasıl güvenecektim yada başka bir yere, beni aldatmıyacağına nasıl emin olabilirdim. piskolojim bu konuda iyi olmadığı için evlenmeyi düşünmüyordum. Rüya'yı altı senedir hiç görmemiştim, bir gün annem iş yerini arayıp eve erken gelin akşam yemeğine Mehdi abiler bize gelicek dediği güne kadar.. Onu gördüğümde gözlerime inanamadım, kaç yıl geçmiştiki bu kız bukadar büyümüş güzelleşmişti.

- Yavuz abi Merhaba hoşgeldin

Dediğinde kendime anca gelebildim. Hemen başımı eğip " sende hoşgeldin Rüya, seni tanıyamadım nekadar büyümüşsün" dediğimde utanıp güldü.

Elinde bir tepsi vardı ve mutfağa geçti.Rüya o dönemi yemek yaparak, çiçek ekerek, kitap okuyarak ve ünversiteye hazırlanarak atlatmıştı. Beykent ünversitesine yüzde yüź bursla girmiş, işletme okuyordu. Evin kızı gibiydi , Esra ile sofrayı kurdular, kaldırdılar, kahve,çay, tatlı servisi yaptılar. Bir ara mutfağa girdiğimde ocağı temizliyordu, kendi evi gibi davranıyordu içim sıcacık olmuştu.

- Rüya su verirmisin dediĝimde hemen pamuk gibi beyaz ellerini yıkayıp kuruttu.Dolaptan bardak çıkartıp, suyu doldurup verdi, eli elime değince ben ona işte o an aşık oldum. Bize geldiĝi sabahlar bahaneler bulup geç gidiyordum işe, onlara nezaman gitsek kuş kanadı oluyordu kollarım yürümüyor uçuyordum.Esra sıkıldık bizi dışarı çıkart dediğinde en güzel yerlere götürüyordum. Dükkana yeni gelmiş en güzel takıyı alıp bir Esra'ya bir ona getiriyordum.Rüya hiçbir kıza benzemezdi,kimse ile görüşmez, kimseye bakmaz, başı önünde, hanım hanımcıktı. Sitede ona aşık olan bikaç zengin bebesi vardı onları sıkıştırıp bir güzel dövmüşlüğüm bile vardı. Reyyan hanım bazen kızları bana şikayet eder,beni üzüyor bu iki cadı diye takılırdı.

Doğum günlerimi çok sever olmuştum. Sarılıp " iyiki doğdun abi" derdi.Onun verdiği bütün hediyeleri ayrı biryerde saklardım. parfüm, saat, tesbih, kitap, güneş gözlüğü ve tabiki annem bunu farketti. Ben ise hep inkar ettim, saçmalama yok öyle bişey dedim. Ah aptal kafam ahh

Annem şimdi hayatta olsaydı, ikimiz belki şuan evliydik. Annem ben 28 yaşındayken akciğer kanserine yakalandı, uzun bir tedavi gördü. Son anına kadar "aşkını saklama oğlum, Rüya'nın kalbini başkası doldurmadan anlat veya bana söyle ben söyleyeyim Reyyan'a " desede kabul etmedim.O bana abi diyordu nasıl derim aşık oldum diye,Mehdi amca ile Reyyan teyzenin yüzüne nasıl bakardım. Adam demezmiydi evime girip çıktın kızıma yan gözlemi baktın diye,

annemi kaybettik. Ben,Esra ve babam Hanzade ailesi tarafından kuşatıldık, herzaman destek oldular, birgünden birgüne yokluklarını eksik etmediler, Esra'yı annem Reyyan teyzeye emanet etmişti. Reyyan teyze sanki benide emanet etmiş gibi hergün arıyordu, halimi hatrımı soruyor artık rutin hale gelmişti sohpetlerimiz. Mehdi amca Rüya ve Reyyan teyze'ye güzellik salonu açmıştı, Rüya'nın okulu bitince işe gelip gitmeler başladı, artık okadar sık gelemiyordu bize. Esra'yada babam hukuk bürosu açtı iki kızda bazen akşamları ya bizde yada onlarda görüşüyordu. Birgün Rüya'nın salonunun önünden geçerken Rüya kapı önünde eğilmiş saksılara çicek ekiyordu, arabamı park edip indim. Beni görünce çok mutlu oldu koşup sarıldı

- abi bu ne güzel bir süpriz ayy özürdilerim ellerimde kirliydi saksıyı gösterip

- dur beraber yapalım dedim ve ceketimi çıkartıp kapı önündeki sandalyeye asıp gömleğimin kollarını katlayıp çömeldim

- yaaa çok tatlısın diyip güldü gamzelim oda çömelip çiçekleri aldı , beraber ektik ve o can suyunu verdi. Bu ikimizin tek anısı ve hayatımın en güzel anısı bu..

Içeri geçip ellerimizi yıkadık, Reyyan teyze beni görünce çok mutlu olup gelip sarıldı.

Tekrar bahçeye çıktık " abi çaymı, kahvemi getireyim" diye sorunca " Rüya valla ben çok açım gel gidip bişeyler yiyelim" dediğimde

- abi salondan ayrılamam, bikaç alet siparişi vermiştik onlar gelicek, kurulumunu yapınca nasıl kullanıcağımı öğreticekler ama buraya sipariş veririm nedersin, dürüm yermiyiz

- olur hadi bize çifter dürüm iste

annesi gelince "ayy anne şu sapığın gönderdiği dürümcünün numarası neydi kızlara bir sorsana, abimle dürüm yicez biz"

- Rüya çok ayıp öyle deme, tamam ben kızlara sorup geliyorum.

- kim seni rahatsız ediyor Rüya dememle utandı başını eğdi " Rüyaaa" dememle başını kaldırıp gözleri dolu dolu yüzüme baktı.

- abi annem uyardı o adamı artık rahatsız etmiyor

- kim o adam

elini ellerimin üstüne koyup " abi babam öğrenirse bu salonu kapatır, çalışmama izin vermez "

- kimseye bişey söylemem sadece ben bilicem ağzını burnunu dağıttığımı kimse bilmicek korkma

Dememle dolu gözleri pıtır pıtır akıttı incilerini, Reyyan hanım gelince telefon numarasını verdi Rüya'da hem çalısanlara hemde bize dürüm siparişi verdi. Reyyan teyze ile üçümüz bahçede yedik. Reyyan teyze bana adamı anlattı, hatta gösterdi galeri dükkanı tamda karşılarındaydı. Birdaha rahatsız etmicek ben onu uyardım, hatrım varsa oğlum kötü bişey yapma yüz yüze bakıyoruz filan diyince mecbur sustum. Onunda Rüya'nında hatrı çoktu ve haklıydı Mehdi amca öğrenirse bu salonu kapatırdı. Rüya'nın beklediği aletler gelince kurulum yapılana kadar ben durdum adamların başında, bir kez geldi oda başımla ona git yaptım. Rüya söz dinleyen akıllı bir kızdı. Esra ise onun tam tersiydi, söz dinlemez, dik başlı, geveze,meraklıydı kardeşim. Zıt kutuplar birbirini çeker örneğini versem bu ikisini örneği verirdim.

O hafta hep aklım Rüya'daydı, sonra annemin sözü aklıma geldi kalbi boşken biri doldurabilir,biri doldurmadan sen gir o kalbe demişti. Rüya hem ahlak açısından hemde güzelliğiyle eşi benzeri olmayan bir mücevherdi ve artık farkediliyordu. Bugün o galeci,yarın başka biri farkedecek ve boşu doldurmak için mücadele edecekti. Bunun farkına varıp akşam Esra'ya anlattım herşeyi, ağlayıp sarıldı boynuma

- abi Rüya seni , benim seni gördüğüm gibi abisi olarak görüyor. Ben uzun zamandır farkındaydım,hatta biçok kez Rüya'nın ağzını yokladım ama sana hep Yavuz abim diye hitap ediyor

Allah kahretsin ben sanki bilmiyormuyum, biliyorum ulan bende biliyorum, elimi yumruk yapıp göğsüme vurdum

- bu söz dinlemiyor Esra bende biliyorum ama neyapıcağımı bilmiyorum bana yardım et dedim

- tamam abi edicem, hem olursa mükemmel olur. Rüya seni çok mutlu eder melek o.Benden haber gelene kadar sen konuşmayacaksın tamammı abi, söz ver bana

Ahhh ulan dilim lal olsaydıda söz demeseydim,keşke demeseydim, keşke karşısına çıkıp kendim söyleseydim keşkelerle doluyum şuan...