Adem Elması

1808 Words
Yazardan; Herkes mutlu bir şekilde evlerine dağılınca Handan hanım eşinden bu gece kardeşleriyle kalmak için müsade istedi. Bu gece sabaha kadar onlarla konuşmak istiyordu.İçi içine sığmıyordu,kardeşleri adına çok mutluydu ve mutluluklarını paylaşıp, kardeşlik bağlarını dahada güçlendirmek istiyordu.Burak babasını eve bırakıp annesiyle beraber,yalıya dayılarında bu gece kalmak için yola çıktı. Anne oğul yolda nişan hakkında konuşup durdular - Oğlum bugün hayatımın en güzel ikinci anısını yaşadım. Çok mutluyum Kocaman gülümsedi,küçüklüğüne ait,gençliğine ait tek bir güzel anısı olmayan kadın,oğlunu kucuğına aldığı günde mutluluğun ne olduğunu görmüş öyle yaşamıştı.Intihar eden bir anne , piskopat bir baba, sahipsiz bıraktığı kardeşi ve kimsesiz Sami... Herzaman aklı onlardaydı iyiki Mukaddes hanım vardı, ona güvendiği için içi rahattı.Gelin olduğunda yeni on sekizinde olan kadın evliliğinde çok zorlanmıştı. Kıskanç bir eltisi olan Handan'nın sürekli kaynanasıyla arasını bozup birbirlerine düşürmüş,gençliğini hep kavgalar,küsmelerle sürdürmüştü.Arkasında duran bir babası,derdini anlatıcağı bir annesi olmayan biriydi. Tek şansı oğluydu, oğlu onun herşeyiydi,arkadaşı,anası,babası olmuştu. Yalıya geldiklerinde Han ve Sami çoktan gelmiş eşoftmanlarını giymiş,Mukaddes hanımda onlara çay demliyordu. Handan ile Burak gelince hep beraber bahçeye çıkıp keyifle sohpet ettiler. - Kardeşlerim başım sanki bedenimde değil arşa çıkmış gibi, sizinle nekadar övünsem az,kayınpederim,kaynanam anlata anlata bitiremediler kızları ve ailelerini. Maşallah gelinlerime ,maşallah size çok korkuyorum nazar değecek diye sizlere,bugün en gururlu,en mutlu olduğum gün, darısı oğlumun başına Sami kalkar ağlayan kadının arkadan boynuna dolar kollarını başının üstünden öper " kız senden görümce neyimde olmaz beceriksiz , Figen'nin elinde staj görmüş kadınsın sen" dediğinde Handan Sami'nin boynuna doladığı kolu tutup ısırır - zalımın kızı etimi kopardın - sus dua et dilini koparmadım , ablayım ben abla, ne eltisi birde Allah'ın cezası Figen'le kıyaslıyor. Defol git almıyım ayağımın altına - de get kol kollaydın kankinle ,dibinden ayrılmadın kadının. Herkes kahkayı patlatır bu iki abla kardeşin tatlı atışmasına, Burak Rüya'ya hayran kalmıştı hele o ıslıkla kalbini fethetmişti - helal yengeme görünüş prenses , asla beklemezsin böyle birşey ama şu ıslıkla varya kalbimi fethetti. - Naim babası öğretmiş ona ıslık çalmasını Karşılık verip güler Han, oda şok olmuştu ama Rüya bu, onu zaten hep şaşırtmıyormuydu. Hanzade ailesinin zarifliği,misafirperverliği, kızlarına verdikleri değeri söyleyip durunca Handan, Han ablasının neden bunlara takıldığını anlar çünkü zalim babaları kolundan tutup atmıştı gelin olduğu adamın karşısına, evlenmek istemediği için " buna düğün filan gerek değil, nikahını kıysın yeter, alın götürün" demişti. Bugün Rüya'lardayken oyüzden bukadar şaşkındı, babalar kızlarına değer vermezdi. Kocasına düğün hediyesi olarak silah vermişti babası "olurda benim ve senin şerefine laf,söz getirirse kullanmaktan çekinme" demişti. Rüya'nın babası ise kızına verdiği değeri gösterir gibi" kızımla geçen her zamanın bu saat gibi değerli olsun evlat " demişti. Böylesine mükemmel bir babaydı ve Han şanslıydı o aileye damat olmakla. Hazır bir aradayken Handan Han'a bakıp - ben diyorumki bu hafta çağıralım her iki aileyide, hem düğün tarihini konuşuruz, hem hazırlıklarımızı ,kayınpederleride ve Naim bey'ide davet edelim nedersiniz? - ne oldu kız kankinimi özledin , hayır kanki diyince bozuluyor bide Sami mutluluğunu Handan ablasıyla uğraşarak dahada fazla gösterir.Burak karnını tuta tuta güler Sami dayısına aradada "çak dayı" der. - Olur abla sen Reyyan anneyle konuş gün belirleyelim,siz kadınlar halledin. Rüya ile Esra ilkkez evi görecekler ona göre... - duydunmu Mukaddes sultan mesajinı nasıl verdi Han bey - Siz merak etmeyin laikıyla ağırlarız dünürlerimizi Der Mukaddes hanımda,saat artık üçe gelince herkes mutlu bir şekilde odalarına dağıldı. Han Rüya'ya mesaj attı yatağındayken - kadınım uyudunmu? mesaj görünür olmayınca,uyuduğunu anlar. - o yataktaki son günlerinin tadını çıkar prensesim , güzel dudaklarından öpüyorum tatlı rüyalar Rüya'm güzel kadınım... Rüya sabah telefonuna baktığında gece Han'nın gönderdiği mesajla heyecanlanır ve hemen açar. Mesajı okur okumaz utancından kıpkırmızı olur, Han'nın onu öptüğü anlar gelir aklına,öyle çok benimsemiştiki Han'nı hayal kurmadan edemiyordu. Mesaja nasıl bir karşılık vereceğini bilemez, düşünüp durdu Han'nın mesajının karşılığını verecek sözleri söyleyemezdi, cevap vermemekte olmazdı, - Günaydın Sadece bunu yazabildi çok utanıyordu, bu mesajının hemen karşılığını aldı - Günaydın Rüya'm, özledim kadınımı Rüya sadece utangaç emojisi gönderebildi. Han gülümseyip onu dahada utandırmak istedi ama öyle mesajla değil görüntülü aradı. Rüya gelen aramayı görünce hemen doğruldu uzandığı yataktan, açamazdı üzerinde ince askılı şeker pembesi mini saten geceliği vardı, evet han onu daha önce öyle görmüştü ama yinede utanıyordu ve yeni uyanmıştı.Uzun uzun çaldı telefon açmayınca arama sonlandırıldı. - aç Rüya - Han yeni uyandım, üstüm müsait değil - aç dedim!! Han'ın uyarısına yutkunan Rüya saçlarını düzeltince tekrar arandı görüntülü olarak, hızla kalkıp sabahlığını aradı, kahretsin nerede diye söylenerek odada aramaya başladı, pufun üzerinde görünce hızla giyip önünü bağladı ve açtı telefonu , karşısındaki güzellikle büyülenmişti, her gece bu kadınla uyuyup herzamanda onumu görücem uyanır uyanmaz. Allah' ım bu ne büyük bir nimettir.Aramasını neden geç açtığını sorunca, Rüya'da ona samimi bir şekilde üstünün müsait olmadığını oyüzden sabahlığını aradığını söyleyince , Han Rüya'yı şok eder - çıkar sabahlığını Şok bir halde öylece bakar Rüya ve utancından kızarır -H'han - Çıkart Rüya bu hem telefonumu açmamanın, hemde bekletmenin cezası - yapamam Han artık sevdiği kadının ona alışmasını, ondan utanmamasını , yanında rahat hareket etmesini istiyordu. Islık çaldığı o an gibi rahat,kendi gibi olsun istediği şeye uzanmasını bilsin. Artık onundu ve ona ait olduğunu hissettirsin. Rüya bunları yapıcak bir kız değildi Han'da bunu biliyordu ama bir şekilde onu yönlendirecek olan kişi yine Han'dı - birdaha söylemicem, şimdi telefonu bir yere sabitle ve tam karşımda durup çıkartıcaksın o sabahlığı Rüya , Han'nın onu arzuladığını bilirdi hemde ilk günden beri, ona dokunmak için, öpmek için her fırsatı değerlendirirdi karşısındaki aşık olduĝu adamdı ama bunu yapmak onun için çok zordu, hayırda diyemiyordu Han kararlıydı. - annem gelebilir Han yada Stasya - kilitle kapını Rüya Han'nı ikna edemiceğini anlayınca kapısını önce kitler sonrada telefonunu makyaj masasının üzerine koyup sabitler. Kendi görüntüsüne bakıp uzaklaşmaya başlar. Han titrediğimi görüyormudur acaba diyede içinden geçirir. Çünkü şuan korkudanmıdır, heyecandanmıdır yoksa utanmaktanmı titriyordu eli,ayağı.. Kuşağını açıp omuzlarından hafif bıraktığı gibi kollarından kayıp düşer ipek saten geceliği, Han ipeğin omuzlarından kayıp düşüşüne mest olurken, - yavaşça dön etrafında Söylediği gibi yavaşça döner , aşık olup uğrunda ölümü göze alıcağı kadını gözlerini kırpmadan izler, kalçalarını ancak kapatabilen,sırtı açık, sütyen takmamış,gögüs uçları belirgin olan bu kadın benim der yutkunarak bakakalır. - tamammı giyinebilirmiyim - hayır şimdi al telefonunu geç yatağa Han sırtını yatak başlığına yaslamış üzerinde tişörtle görünüyordu. Rüya'da onun gibi yatağa oturup sırtını yatağa verir. Han'a baktığında,Han telefonunu yataga koyup hızla tişörtünü çıkartıp atınca , 5/10 saniye tavanı gören Rüya , Han telefonu eline aldığında farkeder sebebini.. Han'nı böyle üstü çıplak görünce yutkunur Rüya'da ve hemen başını eğer daha nekadar utandıracaktı Han onu.. - kaldır başını Rüya Rüya utancından ağlamak üzereydi. - Biz olucaz Rüya'm biz bir olucaz, neolur artık benden utanma, lütfen hadi bak bana yakın zamanda kocan olucam ben senin , hadi ama güzelim kaldır başını Rüya bu sözlerle cesaret bulur, haklıydı kocası olucaktı artık ona alışmalıydı ikiside birbirinin herşeyine sahip olucaklardı. Bedenlerine,kalplerine,ruhlarına... Aynı evi, aynı yatağı paylaşacaklardı hak verdi ve başını kaldırıp Han'nın geniş omuzlarına baktı, yutkunduğunda hareket eden adem elmasını çok beğenmişti Rüya ve baktıkça oda arzulamaya basladı, kaslı kolları,geniş omuzu, göğsünün ortasındaki seyrek tüyler , karnındaki baklava dilimli kaslarla büyülenmiş gibi bakıp inceleyince kendi kendine mırıldandı - seni çok beğeniyorum. Han bu sözle çapkın çapkın gülümser, kadını onu beğeniyordu ve bunu ona söyletebilmesi dehşetti - neyimi mesela Rüya elini boynuna atıp adem elmasının olduğu yere bakarak gösterir kendi boynunda - burasını Han'nı yine şaşırtmıştı Rüya, o kaslarını demesini beklemişti, hergün Sami ile evin zemin katında spor yapıyorlardı. Han aklına gelen şeyleri sormaktan çekinmiyordu, hala gözlerini üzerinden almayan kadından - peki şuan ne yapmak isterdin Rüya biliyordu artık çözmüştü evleneceği adamı, cevabını almadan bırakmıcaktı onu. Madem o söylerken ve yaparken utanmıyordu oda artık kendini bukadar sıkıp kasmıcaktı,bunları yaptıkça olduğu yerde titriyordu, kendide azda olsa rahat davranmak istiyordu.Elini yine kendi boynuna götürüp, adem elmasının olduğu yeri göstererek - orayı öpmek isterdim. Bu sözle Han'nın kasıkları zonkladı, bir eliyle telefonu tutarken diğer elini farkettirmeden ve göstermeden erkekliğine koyup,eliyle bastırıp aşağı yukarı hareket ettirdi. Belini havalandırıp ,boynunu iyice öne çıkartıp başını geriye alarak yatak başına yasladı kafasını, yumdu gözlerini kendini sakinleştirmeye, içindeki vahşiyi dizginlemeye çalıştı. Elini tekrar aşağı yukarı yapıp içinden sakin ol koçum az kaldı desede,tek bir sözüyle bukadar etkilenmişti , üstelik bahsettiği yer öpmek isterim dediği yer adem elmasıydı, inanılır gibi değil. Rüya omuzlarını,göğsünü geren,başını geriye alıpta dahada gözünün içine soktuğu adem elmasına hayranlikla bakar.Han'nın kendinden geçmiş haline büyülenmiş gibi bakar ve oda bu anın verdiği şehvetle sorusunu sorar - peki sen şuan ne isterdin. Allah'ım aklıma mukayet ol, neyapmak istediğim açıkça ortada değilmi yavrum tabiki seni sikmek isterdim. içinden geçirdiği buydu ama şuan o dik memelerini görmeyi deli gibi istiyordu ilk isteği evlenene kadar mümkün değildi. - boşver Rüya bu söze bozulup, yaptığının haksızlık olduğunu ,kendisinin bukadar utanmasına rağmen söylediğini yaptığını söyler. Bilmek istiyordu içini kaynatan şeyin sıcaklığı artıyordu ve artık daha rahattı, Han'nın karısı olucak biz olucaklardı. -istediğimi vermezsin bana - söyle Han iyice Rüya'nın gözlerine bakar, kararlı duruşuna, ona verdiği cesaretle yinede yapmıcağına adı gibi emin olsada denemekten zarar gelmezdi. Ya korkarsa, ya kaçarsa bir yandan söylemek için tutuşurken diğer şekilde korkuyordu. Benden uzaklaşırsa ne yaparım, bir anlık zevkim uğruna bunu istiyemem. Tekrar boşver der. Rüya bacak arasında hissettiği şeyle aklını yitirmek üzereydi daha önce hiç böyle bir duygu hissetmemişti, Han'nın kaslarına, geniş göğsüne dokunmak adem elmasınıda öpmek istiyordu. Rüya Han'nın şuan vur/kaç oynadığını düşünüp kızar ve ters ters bakıp - iyi tamam kapatalım Han gibi her istediğini rahatlıkla yapan bir adam bunu nasıl der, onunla oyun oynadığını düşünür. Dudaklarını bükünce, Han her hareketini incelediği kızın üzüldüğünü anlar, madem bilmek istiyorsun o halde günah benden gitti... - istediğim şeyi yapmıcağını biliyorum, bunu istediğim için benden uzaklaşıcağını düşündüm ve korktum. Oyüzden boşver dedim. Rüya ben göĝüslerini görmek istiyorum, şuan sütyen yok üzerinde görüyorum Rüya şok halde bakınca - tamam Rüya'm tamam kapatalım, demedim farzet üzüldüğün için söyledim Han konuşurken Rüya kalkar ve yine makyaĵ masasına telefonunu koyar bu kez bilerek biraz daha eğilir. Han bu görüntüyle dudaklarını o şeklinde büzer ve hayranlıkla izler güzel ksdınını , gerçekten gösterecekmiydi kendisini ona bunu yaparmı,onu bukadar benimsedimi? Aklını kaçırmak üzereydi şuan.. Rüya iki askıyada elini koyup yavaşça omzundan aşağı indirir, kollarında duran askılardan önce sağ kolunu, sonrada sol kolunu çıkartıp tam göğsünün ortasında eliyle tuttuğu uçuk pembe geceliĝini bırakır. Han yutkunarak bakar avuçlarını dolduracak göğüslere, dimdik oluşu aklını alır ince beli ,mükemmel kıvrımlarıyla baş döndürücü bir görüntüydü. Rüya etrafında yavaşca döner ,bukez Han'na dişiliğini göstermek ister , ilkkez kendini bir kadın gibi hisseder.Han küçük kumaş parçasına baktığı anda Rüya'nın dönüşüyle krem rengindeki tangayla, artık gürbüzünü eline alıp okşar. Yuvarlak,kıvrımlı dolgun kalçaları, ince beliyle ,daha önce gördükleri kadınsa bu huri olmalıydı. Cennetten düşmüş hurisiydi onun. Rüya eğilip azönce çıkarttığı sabahlığını alıp üzerine geçirir. İki göğsünü örtüp,göĝüs ortasını gösterecek şekilde geceliğini tekrar giymeden bağlar belindeki kuşağı ve kızaran yanaklarıyla telefonu alıp kapatır. Ne Han bişey dedi ne Rüya ve şimdi merak ettiğini, sormak için arar ama normal arama yaptı.Yüzüne bakarak soramazdı bunu,telefonu hemen açtı Han ama ne diyeceğini bilemedi, yanında istiyordu, dokunmak, öpmek,sarılmak,koklamak istiyordu hurisini, istekleri artmaya başlamıştı. - istediğin oldumu? - Hazırlan Rüya bir saatin var, anneni arıyorum şimdi kahvaltıya gidicez tamammı - Hannnn hayır -Hazırlan
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD