Kız isteme

3565 Words
Sabah duştan çıkmış giyiniyordumki Rüya'nın korumalığını yapan adamlardan biri beni aradı, Yaman'la konuşup koruma ayarlamasını söylemiştim. Oda gönderdiği adamların tüm bilgilerinin olduğu dosya'yı bana incelemem için göndermiş, adamlarınıda Rüya'ların kapısının önüne dikmişti. Mehdi beye haber vermiş,bilgilendirmiştim, hemen cevap verdim. Rüya dışarı çıkmak istemiş adamlarda engelleyince,onunla konuşup Rüya'yı bilgilendirmemi söyledi. Dişi aslanım bu duruma fazlasıyla kırılmış ve kızmıştı ama ben onunla uzun uzun konuşup bunun neden gerekli olduğunu ona tane tane anlatıcaktım. Evleri şuan çok kalabalık olduĝu için Esra'lara kahve içmeye gideceğini, sonra beraber dönüceklerini söyledi. Küçük bir mola yapıcaktı iki kız, bu molada bir sakınca görmedim. Adamlarla beraber git onlarla beraber dönün geri diye konuşup kapattık. Aradan bir saat kadar bir zaman geçti yada geçmedi, beni arayan Rüya'nın koruması tekrar aradı. Adam nefes nefeseydi - ne oldu Rüya iyimi - Efendim Rüya hanım iyi ama evlerine bıraktığımız arkadaşının abisi iki kızıda arabaya alıp, bize bir açıklama yapmadan hızla gaza basıp gitti. - sebep ne ,sizi görmedimi, bilmiyormu koruma olduğunuzu? - efendim biz Rüya hanımı bıraktıĝımızda Rüya hanıma sordu bizi, nişanlınızda korumalarım dedi kendilerine, fakat bu duruma kızıp nişanlınıza bağırıp eve gir,senin bu evde korunmaya ihtiyacın yok dedi.. Bizleride azarlayıp dağılın diye bağırdı. Biz bir karşılık yada tepki vermedik yakınlarıdır sorun yaşanmasın diye - anladım.Siz görev yerlerinize geçin Kim ulan bu puşt benim kadınıma bağıracak ve benim ayarladığım adamları siklemeyip horoz gibi diklenicek. Vakitsiz öttüğü çok belli , yatsın kalksın Sami'ye dua etsin yoksa şimdi onu depoya alır o dilini keserdim. Sami göz kırpıp ne olduğunu sorar gibi hareket çekti. Yok bişey desemde inanmadı, hemen Rüya'yı aradım açmadı,birdaha aradım yine açmadı sinirden ayağıma dolanan sandalyeye vurdum. Hemen Mehdi beyi aradım - efendim Rüya'yı arıyorum açmıyor eve geldimi Esra'ya gidecekti - hahh Han şimdi geldi bir dakika oğlum Rüya'ya neden telefona cevap vermediğini, onu aradığımı söyledi. Rüya eşya vardı elimde oyüzden açamadım baba dediğinde içim rahatladı yoksa o bakardı telefona.Babasıyla olan görüşmemizi sonlandırıp kendimi toparlamaya çalıştım - Sami Esra'nın abisi hakkında ne biliyorsun,Esra sana bu adamla ilgili bişey anlattımı? - Yavuz mu? sikicem Yavuz'uda onuda, o köpek hangi hakla bağırır, ürkek ceylanımı dahada korkutur. Bugün o nişanda onu görüp sağlam bir göz dağı vericem,bakalım birdaha cesaret edecekmi,Sami sinirlendiğimi görünce sorusundan vazgeçip bildiklerini anlattı. Murat bey kuyumcu dükkanlarıyla ilgilenirken , oğlu dövizci işleri ile ilgileniyormuş. Fazla kıskanç ve korumacı olduğunu hatta bugün Esra'nında canını sıktığını söyledi. Yeni tanıştığımız için neden bukadar acele ettiğini, birbirinizi biraz tanıyın demiş. Tamam buraya kadar sorun yok kardeşi için böyle düşünmesi ve bunu istemesi normal. Benim anlıyamadığım Rüya'ya kızması, bağırıp korkutması ve korumalara mani olması.. Sanırım Sami'yi kabullenemediği gibi, benide kabullenemiyordu dış kapı mandalı.. Bahçeye çıktım temiz hava almam gerekiyordu. Evdeyse açabilir telefonunu şuan müsaittir. Telefonuma neden cevap vermediğini sorduğumda sinirliydim ama sinirim ona değil Esra'nın abisineydi , yüksek sesle konuşup bide üstüne ben onu korkuttum. Hıçkırarak ağladı, o piç evdeyken iki kızın da canını sıkmış olmalıki kız dolduğu için aĝladı bukadar, yoksa ben nerede olduğunu, neden telefonuna bakmadığını söylemiştim sadece , iyiki ona korumalarla geri niye dönmedin demedim. O konuyu hiç açmadım sakinleşmesini sağladım, nekadar işe yaradı bilmiyorum akşam öğrenebilicem ancak.. Saat dört gibi ablamlar geldi, ben ozamana kadar çalışma odamdaydım. Hem işlerimi hallettim hemde Rüya'm için gönderilen adamların dosyalarını inceledim. Dördüde sağlamdı zaten Yaman' a bu konuda güvenim hep tamdı ,sadece ben daha adamları görüp tanışmadığım için , en ufak bir pürüz yaşamamak için bilgilerini sıkıca gözden geçirdim. Korudukları kişi candan öteydi benim için. Ablamın sesini duyunca odadan çıkıp yanlarına gittim. Ablama ve yeğenime sarılıp öptüm eniştem ailesinide getirmişti.Eniştemin annesi,babası ve abisiyle hanımı gelmişti. - Han evladım ben öldümmüki kızları Murat ile Handan kızım isteyecek sizlere, valla gücendim - Allah uzun ömür versin Mustafa amca, Zeliha teyze eksik olmayın. Ben size zahmet vermek istemedim, istemeyi sen yaparsan şeref duyarım - eyvallah oğlum Ablam siyah zarif bir elbise giymişti. Saçı,makyajıyla yaşına göre çok güzel olmuştu. Ablam iki elini beline koyup "kalksanıza hadi ayy bu ne rahatlık damatlar, hadi hazırlanında çıkalım" dedi. Saatimize baktık haklıydı vakit gelmişti. Sami ile odalarımıza çekilip hazırlandık. Ben siyah yazlık bir takım elbise,krem renginde şık bir gömlek giydim. kemerim ve ayakkabılarımda siyah rugan takımdı, kol düğmelerimide takıp parfümümü sıkıp aynaya baktım.kapım çalınca " gel " dedim. Gelen Sami ile Buraktı. Samide lacivert yazlık bir takım ile buz mavisi bir gömlek giymişti. Ayakkabısı ve kemeride takımdı. Benim kardeşim zaten çok yakışıklıydı şimdi dahada iyi görünüyordu. Burak iki kolunuda açıp bir bana bir Sami'ye doladı. - çok mutlu olun , ikinizde bunu fazlasıyla hakediyorsunuz, şimdiden tebrik ederim sizi dedi Duygulandım küçük oğlum büyümüşte dayılarını tebrik ediyordu. Hep beraber aşağı indiğimizde ablam beni kenara çekip -ayyy Han çok heyecanlıyım çok mutlu olun kardeşim ,şimdi unutmadan takılar nerde, ben çiçeklerinizi, çikolatalarınızı ve tatlıları hazırladım hepsi tamam, takıları bana ver görümce benim ,ben takıcam hepsini gelinlerime Rüya'nın takı çantası siyah, Esra'nın ise beyazdı bu bilgiyide verip sabah getirilen takıları verdim ablama sımsıkı sarıldı bana bende onu göğsüme bastıp başını öptüm. Geç kalırız korkusundan koluma girip çekiştirdi. Hep beraber araçlara geçtik. Mukaddes abla ablamların aracına geçti Burak bizle birlikte geldi. Trafikten ötürü saat yediyi geçiyordu geldiğimizde. Araçları içeri almadık 7 araçlık yer yoktu bahçelerinde oyüzden dışarda park ettik. Kapıdaki korumaları farkedince ayak üstü biraz konuştuk herkes arabadan çıkana kadar kendilerini tanıttılar. -Rüya hanımın gölgesi olacaksınız, bugünü birdaha yaşamak istemiyorum, o adamı uyarıcam. - tabi efendim Arkamı dönüp baktığımda ablam ve eltisinin elinde kocaman bir çikolata gondolu ve tüllerle, çiçeklerle süslenmisti.Burağın elinde birsürü kutu ve şık poşetler, her korumadada tülle süslenmiş tepsi tepsi ikramlıklar vardı. -Çiçekleri alın hadi kaşıyla arabayı gösterince eniştem şaşkın halimize gülüp Her ikimizede büyük demet çiçekler verdi incilerle süslemişlerdi. Gerçekten kadınlar bu işi iyi biliyordu.Çiçeklerimizi alıp önden Mustafa amca, Zeliha teyze arkasından Enes abi ve eniştem, Ablam, eltisi ve Burak ben Sami şeklinde kapıya geçtiğimizde evin erkekleri kapının önündeydi. Mehdi bey,Naim bey, Murat bey, yanında 32, 33 yaşlarında, uzun boylu, esmer bir genç vardı bu Yavuz olmalıydı ve bikaç adam daha vardı. Herkesle tokalaştık ama Yavuz'a ayrı muamelede bulundum,onun elini sert şekilde sıkıp bırakmadan " demek kızların abisi, meşhur Yavuz abi sensin" dedim." Bende Han Saygın" gözlerimi gözlerinden ayırmayınca, oda dik dik baktı ortam müsait değildi yoksa orada sikerdim onu .. Reyyan hanımda hızla içerden gelip Zeliha teyze'nin elini öptü kadınlar kendi aralarında tanışıp,öpüştüler erkeklerde kendi aralarında tanışıp tokalaşınca bizi içeri buyur ettiler. Benle Mehdi bey geride kaldık, - Kadir tüm adamları içerden ve dışardan yerlerini ayarla, etrafta bir hareketlilik, ters bir durum olursa müdahale et, elinde tepsiler olan adamlara içeri geçmerini ve "elinizdekileri kadınlara verip çıkın" dedim. - emredersin abi Mehdi beye dönüp hertürlü önlemi almam gerektiğini, Bedri'ye güvenmediğimi söyledim oda elini omzuma koyup sıktı - haklısın evlat Ikimizde içeri geçince, Sami'nin çiçeğini bıraktığı masaya bende elimdeki çiçeği bırakıp Mehdi beyle geçip oturduk.Salonları epeyce büyük olmasına rağmen, çok kalabalık olduğumuz için, kim olduğunu bilmediğim kadınların çoğu oturmamış mutfağa gitmişti. Hal hatır faslından sonra merdivenlerden aşağa peri kızı ve Esra indi, gözlerime inanamadım.Bayrak kırmızısı uzun tüm vucüdunu saran bir elbiseyle gelmişti, Esra'da pudra pembesi uzun bir elbise giymişti. Ikiside çok güzel olmuştu ama Rüya'nın güzelliğini kıyas edicek bir kadın daha olamaz. Iki kızda utangaç bir şekilde gelip Reyyan hanımın yanında durdu. Reyyan hanım herkesi tanıttı ve Rüya, arkasından Esra ile önce Mustafa amca ile Zeliha teyzenin elini öptü,sırtı dönükken başındaki toka dikkatimi çekti, gövdesi açık kırmızı, kanaklarını açmış,kanat uçları turuncu ile bordo bir anka kuşuydu, bunun bir anlamı olmalıydı, sonrada ablamla birbirlerine sarılıp öptüler birbirini ,ablam Rüya'nın omzuna geliyordu Rüya uzun boyuna birde on santim ayakkabı giymiş olmalıydı, ablamın eltisinide öptü ve en son Mukaddes ablanın elini öpüp kucaklaştı. Annesine doğru yürüyüp, gelen erkeklerede "hoşgeldiniz" dedi. Yarim nasılda güzelsin, gözlerimi kamaştırdı, sadece benim değil burdaki herkesin. Ablam yüzünde kocaman bir gülüş bana ve Sami'ye bakıp göz kırptı. Her iki kız Reyyan hanımın yanında duruyordu. Reyyan hanım kızlara herkesin duyacağı şekilde "kahveleri yapıp getirin "diyince iki kızda mutfağa geçti Sami kulağıma eğilip " ulan bunca kişiye bu iki kız nasıl kahve yapıcak yazık yaa" demesinin üzerinden 5 dakika geçmemiştiki kızlar önden, arkasındanda garson giyimli 6 kadın ,herkes ellerinde birer tepsiyle çıka geldi. Yardımcılar büyüklere kahve dağıtırken, Rüya'm bana doğru, Esra'da Sami'ye doğru yürüdü. Nerden geldiklerini anlamadığım aynı tip kadınlar herkesin önlerine sehpalar koydu. Rüya haksız değildi ev düğün salonu gibi kalabalıktı. Mehdi bey birde aşiretini çağırırsa ne olurdu kim bilir.. uzanıp kahvemi aldım - Ellerine sağlık Rüya'm dedim oda tatlı tatlı gülümseyip afiyet olsun demesini beklerken cezalısın diyip göz kırptı Burak tam kahkaha atacaktı eliyle ağzını kapattı. Ters ters baktım Burağa oda grlen yardımcıdan kahvesini alıp teşekkür etti. Kızlar kahvesini verip annelerinin yanına geçti, Reyyan hanımın sağına ve soluna kadınlar birer sandalye konulunca kızlarda oturdu. Bu zehirde olsa içecektim onun elleri deydi yaa, açıkcası bol baharatlı bekliyordum. Bir dikişte içmek için kahvemi aldım. Rüya'mın gözleri bendeydi, dudakları gülmesini saklar gibi hareket ediyordu gözü fincandaydı. Büyük bir yudum aldım. ilkkez Ballı bir kahve içmiştim, bal tadı okadar yoğunduki süzme balı doldurmuştu , bu bana mesajdı. Dilin bal gibi tatlı olsun bana karşı diyordu küllerinden doğan anka kuşum... Sami gözlerini yumunca içimden kahkaha atmak geldi onunki kesin acıydı, belki karabiber.... Herkes kahvelerini içince Mustafa amca konuşma için müsade istedi -Mehdi bey ve Murat bey sebebi ziyaretimiz malum , oğullarım gibi değer verip , sayıp sevdiğim iki delikanlıya, sizin iki güzel kızınızı istemektir niyetim. Allah'ın emri Peygamberimizin kavliyle kızlarınız Rüya ve Esra'yı oğullarım Han ile Sami'ye istiyorum. Rızanız varmıdır? Mustafa amcanın konuşmasıyla gözüm tek bir şeyi farketti, Murat amca'nın yanında oturan oğlu Yavuz'u , sağa baksa anlıcam ama Reyyan hanımın sol tarafına oturan Rüya'ya ters ters bakıyordu. Kaşlarını çatmış gözünü Rüya'ya dikmişti, Rüya'nın ise başı önünde ellerini kucağına koymuş parmaklarıyla oynuyordu. Yüzünde tatlı bir gülumseme ve mahçubiyetle... Mehdi bey ev sahibi olduğu için ilk o konuştu - Hepiniz tekrar hoşgeldiniz, şeref verdiniz evime, benim tek bir evladım var kızım Rüya'm , benim ve annesinin kıymetlisi olduğu gibi, Naim babasınında kıymetlisidir. Benle eşim kızımın isteği doğrultusunda kabul ediyoruz amaaa diyip Naim beye bakar, Naim beyde babasıdır oda rıza gösterirse eğer , der. yanındaki adama çok değer verdiğini , herşekilde belli eder Mehdı bey, adamın bacağı üstünde olan elini elerinin üstüne koyup sıktı. - Eyvallah kardeşim, Rüya'm kaybettiğim iki kız evladımın yerine koyduğum! babanla, annen evet dedi. Ben senden duymadan evet demem. Gerçektende bu adam Rüya'yı ölen evlatlarının yerine koymuştu gözleri dolu dolu baktı. Rızan varmıdır güzel kızım? Rüya gözyaşları içinde kalkıp Naim beyin elini öpünce, adamda kalkıp sarıldı başını öptü " büyüdün gelinmi oldun kızım" dedi Reyyan hanımda aĝlıyordu ve benim bile içim parçalandı. " bana verdiğin değerden ötürü teşekkür ederim baba, eğer sende kabul edersen evet" dedi. Anlını öpüp kalktığı sandalyesini gösterdi, Rüya eski yerine geçip oturdu.Annesi elini tuttu iki kızında - Madem benim güzel kızım evet dedi hayırlı uğurlu olsun inşallah. Odadaki herkes "amin" dedi, bir kişi hariç Mustafa amca bukez aynı isteme şeklini Sami için yaptı, hepimiz Murat beye bakarken,Murat bey - Kızım Esra madem istiyor bana ve abisinede destek olmak düşer. Eşim Nazlı hanım son nefesini vermeden önce kızımızı Reyyan yengeme emanet etmişti. Yengemin emeği çoktur oda emaneti ićjn uygun görürse bize hayırlı olsun demek düşer Yavuz başını eğmiş dünya ile bağını koparmış gibi boş boş bakıyordu halı desenine, Reyyan hanım'da -Sağol Murat abi , Nazlı kardeşimin emanetini kendi kızımdan ayrı tutmadım.Dileğim çok mutlu olmalarıdır. Esra'm rızan varmıdır güzel kızım. Ona doğru dönüp iki elinide avuç içlerine alıp sıktı. Sizde kabul ederseniz " Evet " - o halde hayırlı uğurlu olsun inşallah dedi Murat beyde ve herkes ayağa kalkıp tebrikleşti.. Reyyan hanım Mehdi beye -Hep beraber bahçedeki masalara geçelimmi Mehdi bey, yasemin hanım Nişan için gençlerle sonra çıkıcaklar - Buyrun lütfen diyip herkesi dışarı aldılar.Salon birden boşaldı " Ablam Reyyan hanımın yanına gelip yüzükleri şimdimi vereyim Reyyan abla nasıl yapalım " dedi. " Gel canım önce herkesi oturtalım " sonra buraya geri gelelim diyip kol kola çıktılar dışarı, ablamın anlaşamıyacağı kimse yoktu, çok cana yakın doğal biridir, Reyyan hanımda harika bir ev sahibiydi. Evde sadece biz dördümüz ve organizasyoncu vardı. Reyyan hanım ve Mehdi bey harika birer ev sahibiydi. Herşeyi en ince detayına kadar düşünmüşlerdi. Rüya benim yanıma gelip elimi tuttu, Esra'da Sami'nin yanına gidip elini tuttu. Yüreğimin diğer yarısını bulmanın mutluluğunu yaşarken, tuttuğu elim değil kalbimdi, "kalbim avuçlarında" dedim kulağına fısıldayıp ilkkez şuan konuşabilmistik. Yüzüne döndüm anlını öpüp " hayatıma hoşgeldin Rüya'm" gözleri dolu dolu "hoşbuldum diyip boynuma sarıldı. Yasemin hanım dışardaki duruma bakıp geliceğini söyledi. Tam yanlız kaldık derken iki kadın geldi yanımıza ellerinde bordo ve pembe kumaş gibi bişey vardı."Rüya'cım tebrik ederim seni ve Esra'yı" diyip iki kıza sarıldı, ben ve Sami'ye elini uzatıp tebrik etti. Iki kadın Rüya'nın salonunda çalışan kuaför kadınlarmış birinin adı Sibel diğerinin adı Aysel'di.Yakın zamanda o salona gidecektim, galericiyi ziyaret zamanı geldide geçiyordu. Sami ile ben otururken, Sibel Rüya ile Aysel'de Esra ile ilgilendi. Rüya sandalyede oturdu,kadın arkasına geçip anka kuşunu çıkartıp uzun yerlerde sürünen kırmızı bir tülü Rüya'nın tepe kısmına yerlestirip anka kuşunu geri taktı. Rüya ayağa kalkınca arkasında upuzun kırmızı bir duvak üzerindede anka kuşu vardı. Saçlarını omuzlarında dağıtıp tam bir gelin haline getirmişti.Esra'yada aynı elbisesinin renginde pembe bir duvak takılmış onun tokası ise çiçek motifindeydi... Içeri ablam, Reyyan hanım ve Yasemin hanım geldi. Ablam hepimize sarılıp tebrik etti. Yüzüklerimizi Yasemin hanıma verdi oda beyaz tüylerle süslü bir tepsinin içine koydu. - Reyyan hanım siz geçin isterseniz beş dakikaya çiftlerimiz çıkıcak dedi Bu tarz yönlendirmelerden hoşlanmasamda usül böyleyse mecbur uyucaz. "Önce Rüya hanım siz ve Han beyi alıcaz ,arkadaşlar Biz şarkısının müziğini açın lütfen " kadınlardan biride koşup isteme çiçeğini Rüya'mın eline vermesiyle Rüya'ma baktım gözleri ışıl ışıl " Biz aşkı meleklerden çaldık" diye kulağıma mırıldandı. Bahçede müzik sesi gelince - Esra hanım siz lütfen oturun sizin içinde birazdan gelicem dedi kadın ve Rüya bir elinde çiçeği diğer eliylede elimi tutup bahçeye çıktık. Önümüzde kameraman, yanlarda fotoğrafçılar ikimiz el ele... ilerde havuz başında kocaman mükemmel bembeyaz bir masa ve konuklar, çiçeklerle süslü yollar,mumlar,Rüzgarda uçuşan tüller, yürürkenki zemini görmemizi engelleyen sisli duman, en güzelide kocaman gülümseyen elini tuttuğum Rüya'm... Biz yaklaştıkça alkış sesleri arttı Burak ıslık çaldı, ablam mutluluk göz yaşını akıtırken, elinde mikrofon tutan kadın Rüya ile Han çiftimize kocaman bir alkış lütfen demesiyle herkes dahada alkışlayıp,ıslıklar çalındı ve Rüya ile ben nikah masası gibi bir yere çıkınca Allah'ım neolur Mehdi bey süpriz yapıp şimdi nikahımızı kıysın diye dua ettim.Rüya gibi bir ortamdı, Mehdi bey biricik kızının nişanını kendi namına yakışır şekilde hazırlatmıştı. Gerçekten bukadarını beklemiyordum. - bu güzel geceye hepiniz hoşgeldiniz, şimdi diğer çiftimizi davet ediyoruz. ışıklandırmalar söndü, titanic müziğinin sesi verildi tüm bahçeye ve Sami,elini tuttuğu sevdiği kadınla dumanlı yolda alkışlar eşliğinde yürüdü, herkes gibi ben ve Rüya'mda alkış yaparken Burak yine ıslık çaldı ve bilin bakalım ne oldu - Naim baba hadi diye bağırdı Rüya ve ikisi aynı anda ıslık çalmaya başladı. Rüya'm iki parmağı ağzında ıslık çalınca, bende ıslık çaldım. Burak kahkaha atıp "helal yengeme " dedi. Herkes bize bakıp güluyor ve bu iki güzel çiftte alkış tutuyordu. - Güzel çiftimiz Esra ve Sami içinde kocaman bir alkış lütfen dedi sunucu hepimiz alkışladık ve onlarda bizim yanımıza geldi. - şimdi yüzüklerimizi takması için hepimizin büyüğü Mustafa beyi ve yüzükleri kesmesi içinde Naim beyi buraya alabilirmiyiz lütfen Mustafa amca önünu ilikleyip geldi yanımıza ve Naim beyde yaninda korumasıyla kürsüye geldi korumasinın kucağında iki kadife uzunlamasına büyük ve geniş kutular vardı.Muhtemelen hediyesini taşıması için getirdi adamı yanında. Yasemin hanım elinde tepsi ile gelince ablam kalktı ve tepsiyi ona verdi. Ablam beyaz tüylü tepsiyle yanımıza gelip kayın pederine tepsiyı uzatıp kırmızı kurdaleyle bağlı yüzüğü verdi "bu Han ve Rüya'nın baba" dedi. Mustafa amca dua ederek önce Rüya'nın yüzüğünü sonrada benimkini taktı. sonra ablam Samilerin yüzüğünü verdi. Onlarada dua eşliğinde taktı yüzüğü - hayırlı uğurlu olsun,Allah mutluluğunuzu daim etsin gençler dedi Mustafa amca - amin denildi bir ağızdan - buyur dünürüm dedi Mustafa amca Naim abiye ve oda tepsiye uzanıp makası aldı - Hayırlı uğurlu olsun inşallah diyip önce bizim, sonrada Sami'nin yüzüğünü kesince Rüya sarıldı Naim abinin boynuna " seni çok seviyorum baba" dedi. Naim abide onu anlından öpüp" bende seni prensesim " Rüya sonrada Mustafa amcanın elini öpüp teşekkür ettı. Esra, Sami ve bende öpüp teşekkür ettikten sonra Mustafa abi masaya geçti. Naim abide adamına gel yaptı büyük siyah kadife kutudan altın bir taç çıkartıp Rüya'nın başına takmaya çalıştı ablamın yardımıyla, sonra diğer kutuyu açıp aynı taçtan birtane daha çıkartıp Esra'nın başına taktı. - ikiside benim prensesimdir,kıymetlimdir ona göre davranın artık size emanet tamammı - emanetiniz başımız üstüne Naim baba dedik Sami ile birlikte oda bizi kucaklayıp yerine oturdu. Sonra takı faslı başladı bizim aldığımız takıları ablam önce Rüya'ya sonrada Esra'ya taktı. Burak ile eniştem iki kutu ile geldi ablam Rüya'ya ve Esra'ya birer gerdanlık taktı. Kaynanası her iki kızada ikişer burma bilezik taktı. Enes abi ve karısı geldi onlarda çifter burma bilezik takınca. Reyyan hanımla Mehdi abi geldi Reyyan hanım iki kızada altın kemer taktı. Mehdi abide hem bana hem Sami'ye Rolex saat taktı. Murat bey ve oğlu geldiler, Murat bey Rüya'ya hint işi büyük kelepçe bir bilezik taktı,aynı bilezikten kızınada takıp ikisinide öpüp kucaklayınca , ben oğlunun Rüya'ya dokunmaması için hediyenide al git diyeceğim vakit ablama kutu uzatıp " bu "Rüya'nın takarmısınız" dedi. ikimizede bişey demeden bir baş selamı verip kardeşine o bileziğin gerdanlığını taktı. Herifler kuyumcuydu bir zahmet taksınlar. Rüya'nında gerdanlığı Esra'nınkiyle aynıydı. tüm göğsünü kaplamıştı. Hayvan herif... Kardeşini öpüp,sarıldı. Sami'ylede tokalaşıp tebrik etti ve gitti. En son gelen Mukaddes ablaydı oda bir bütün altın Rüya'nın bir bütün altın Esra'nın elbisesinin kenarına astı , kıyamam bunca pahalı hediyenin içinde mahçup şekilde "size laik değil kızlarım ama " dediği anda yüreğim yandı iki kızda onu sardı, yanaklarını öptü. - sen geldinya o bize yetti abla dedi Rüya'm - öyle ucuz kurtulamıcaksın,o şerbetten istiyorum ona göre diyince hepimiz kahkaha attık tam Sami'ye göre bir eşti Esra Bizlerde masaya geçince tüm aile hep beraber yemek yedik, sohpet ettik, herşey gerçektende mükemmeldi. yemekler, servis, süsleme ve nişanlım. Rüya kulağıma eğilip, yüzüklerin takıldığı yeri gösterip "yazıyı gördünmü" panoya bakınca mutluluğum nirvanaya ulaştı. Söylemeseydi belki hiç farketmicektim,okadar çok güzel detaylar vardıki, gerçekten herşey ayrı ayrı düşünülmüş ve yapılmıştı. " lilyummuda ilk gönderdiğim çiçek diyemi seçtin "diyip peçetedeki çiçeği alıp eline verdim. kulağıma " evet aşkım, ilk çiçeğim oydu" o kulağıma eğilip konuşurken Yavuz'la gözgöze geldik,ben kaşlarımı çatarken o başını çevirip sandalyeye astığı ceketinin iç cebini yoklayıp sigarasını ve çakmağını alıp kalktı. Bugün ne Rüya'mı üzücem nede bunca emeği ve nişanımızı ama uyarımı yapıcaktım. O kalkınca bende Rüya'mın kulağına eğilip "bir sigara içip geliyorum" dedim. Gözlerini yumup açtı, bende hemen yanından kalktım,Yavuz'u takip ettim ön bahçeye geçip sigarasını yaktı ,bende tam karşısında durup sigaramı yaktım ve derince içime çekip suratına doğru üfledim. -Hayırdır kız kardeşlerinin nişanında neden bukadar öfkelisin dedim Gözlerinden ateş çıkartıcak gibi yüzüme dik dik bakıp, gözlerini kaçırmadan oda sigarasından derin bir fırt çekip dumanını yüzüme doğru üfledi. Biliyordum amacı beni kışkırtmaktı, ona vurmamı ve adamlarımın müdahale etmesini istiyordu - Kardeşlerimin tekinsiz adamlarla nişanlanmasına sevinecek halim yok - kardeşin demek , beni aptal yerine sokmaya çalışmasına gülüp , ama ben kardeşine bakışlarını beğenmedim Yavuz, birdaha ona bağırıp korkutursan bukadar sakin olmam anladınmı beni diyip elimdeki sigarayı yere atıp ayağımla ezdim. - Ben Rüya'yı hep korudum.Senden önce ben vardım onu asla korkutmadım, korkutmamda elimi sağ omzuna atıp sıktım - bundan sonra Rüya'mı birtek ben koruyucam,onun kimseye ihtiyacı yok. O artık bana ait anladınmı! Arkamı dönüp 'Kadir' diyip çağırdım - buyur abi - yengenin korumalarını buraya çağır -emredersin abi Bilerek onun yanında bu tarz konuştumki Rüya'nın bana ait olduğunu, artık ona ulaşamıyacağını bilsin. Gelen adamlar hemen yanımda durdu, başı önünde ayakkabısının ucuyla toprağı eşeleyip gülüyordu. Dua etsin Sami'ye yoksa o eşelediği toprağa gömerdim onu.Korumalar hızla içeri girip yanımda durdu, adamlara dönüp, - Beyler Yavuz bey kızların abisidir. Görevinizin farkına vardı kendisi, başı hala önündeydi ve gömmek istediĝim toprağı eşeliyordu. Kadir bey size bahsettiğim adamları şimdi gösterecek ve o adamlar dışında hiç bir erkek Rüya hanıma yaklaşmıcak anladınızmı beni!! - Tabi efendim - Rüya hanımın babaları Mehdi bey ve Naim bey , Esra hanımın babası Murat bey ve kardeşim Sami ile yeğenim Burak dışında bir adam ,Rüya hanıma yaklaşırsa , konuşursa ve onu korkutursa dördünüzü birden sikerim. Bu sözümle başını kaldırdı en sonunda onu dahil ediceğimimi sandı puşt, kadir'e burda birarada toplanan adamları göstermesini söyleyip gittim. Ne tek kelime edebildi, nede bir harekette bulunabildi Yerime geçip oturdum. Yasemin hanım iki saat süren yemek sonrasında, garsonlar sofrayı toparladı ve tekerlekli büyük bir servis arabasıyla dört katlı nişan pastası geldi, herkes alkışlayınca Yasemin hanım eski yerimize gelmemizi söyledi ama Rüya ona - hayır Yasemin hanım pastayı ailelerimizinde bulunduğu bu güzel sofrada üfleyelim Nişan pastamızı masaya aldırdı,onunla nekadar övünsek azdı. Yan yana oturuyorduk dördümüz önümüze konulan pastaya bakıp güldük ve iki kız ayağa kalkıp eğililip üfledi uzun, ince gümüş renkli mumları.. Herkes alkışlayınca iki kızda birbirine sarılıp öptuler birbirini. Ikiside çok mutluydu ve tabi Sami ile bende. pastamız servis için alınıp götürüldü, çaylar bizim getirdiğimiz tatlilar, pastalar ikramlar yapıldı. Mükemmel bir ev sahipliği yapmıştı Hanzade ailesi, Teşekkür ettik herşey için ve hep beraber ayaklandık. Kapının önünde durup tokalaşıp sarıldığımızda Rüya ile Esra ellerinde çikolataları ile herkesin içene girip ,tatlı tatlı gülümseyip - çok özürdileriz çikolataları ikram etmeyi unuttuk diyip uzattılar Esra ile birlikte, herkes anlayışla gülümseyip çikolatasını aldı ben iki tane aldım birini Rüya'mın ağzına verdim, oda gülerek çikolatayı ağzına aldı bende birdaha ağzıma alıp tesekkür ettim. Sami patavatsızı babalarının yanında yüksek sesle - Bu adam bu işi biliyor diyip oda Esra'dan iki çikolata alıp bir Esra'ya verdi birde kendi yedi. Mehdi beyin ve Murat amcanın bozulduğunu anlıyan Reyyan hanım hemen kocasının koluna girip - herşeyleri bir oldu ikiz kardeşlere ikiz kız vermiş gibi olduk diyip gülumsedi kocasına Mehdi beyde başını aşağı yukarı indirdi. - öyle çikolata yedirmeleri bile aynı demesini, Sami,ben, Mehdi bey ve Murat bey dışında herkes güldü sanırım en çokta Naim baba güldü, dostunun haline...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD