Biz

3596 Words
Daha fazla kendini tutamayıp sesini yükseltmiş kıskandığı için yanlış sözler söyleyip durmuştu. Esra’nın gözleri doldu Rüya ise bu bağırmayla yerinde sıçradı. Iki kızında yüzü kireç gibi bembeyaz oldu. Arkadaşının halini gören Rüya - Biz kalkalım artık Arkadaşına bakıp ağladığını görünce kaşlarını çattı - Esra buraya benim hatırım icin geldi ve şuan ağlıyor deyip Sami’ye baktı. - Özür dilerim Esra bir an tutamadım kendimi seni uzun zamandır arıyormuş sen bir tepki vermeyince de adam umutlanmış - demesiyle Esra masadaki çantasını alıp Sami’nin yüzüne bile bakmayarak -Kalkalım Iki adamda panik oldu ikiside biliyordu kızlar bu halde giderse bir daha asla buluşmayacak onlardan kaçacaklardı. Han kızların önüne geçip, ikisinede bakıp -Olmaz ,biz sizi yemeğe davet ettik sizde bize tatlı ısmarlayacaksınız dedi güldü -Başka bir güne sözümüz olsun dedi Rüya Esra’nın koluna girip, tam çıkacaktı ki Han hemen Rüya’ya dönüp - Rüya böyle gitme lütfen Birden Rüya’nın başını alıp göğsüne koydu. Herkes şok olmuştu. Rüya ne geri çekilebiliyordu nede Han’nı itebiliyordu. Sami’de Han’nın bu hareketinden cesaret alıp Esra’nın iki elini avuçlarının arasına alıp tuttu -Sen ağladın benim yüreğim bin parça oldu kıskandım başka bir erkeğin seni aramasına Bu itirafı kendi bile beklemiyordu, ama doğrusu buydu neyse onu söyledi -Bende istemiyorum beni rahatsız etmesini ama kendimi ancak bu kadar koruyabiliyorum.. Bazı erkekler hayırdan anlamıyor böyle olunca suç benim mi oluyor Sami gözyaşları yanaklarından süzüldü, Sami’de han gibi Esra’ya sarıldı, Göğsüne çekti -Biz sizi koruruz , hemde bir ömür boyu yeter ki sırtınızı dönüp gitmeyin dedi Rüya biraz uzaklaşıp Esra’ya baktı. -Kendini iyi hissediyorsan Esra tatlı yemeğe gidelim mi ? Esra gözyaşlarını sildi , önce Han’a sonrada Sami’ye bakıp -bir şartla dedi Han ve Sami gülümseyip cevabı beklediler -Bu korkunç yerden gitmek istiyorum. Sende burayı satar mısın, devreder misin ne yaparsın bilmem enişte ama biz bir daha bu kara deliğe girmeyiz. Sonrada Sami’nin göğsüne işaret parmağını bastırıp -sende o kaçık nickli hesabı benden al bana güzel bir hesap ver dedi. Hepsi kahkaha attı. Sami Esra’yı kolunun altına aldı ve başını öptü her iki kızın gönlünü almışlardı. -Seni yaradana kurban olurum ben Esra bu sözle kalbi yerinden çıkıcak gibi hissetti. Han da Rüya’nın elini tutup, iki kızda bu adamların tepkisine hem çok şaşırmış hemde çok heyecanlanmıştı. -Emrin olur baldız dedi. Rüya’ ya göz kırpıp elini dahada sıktı, Sami’de Esra’yı kolunun altına alıp sardı. Çıkarken adamlarına arabaları getirmelerini söylediler iki siyah Maserati ghibli biri mat biri parlak clup önüne gelince Han mat olanın arka kapısını açıp -geç Rüya’m Iki kız birbirine şaşkın bir halde bakınca -beraber gitmeyecek miyiz dediler aynı anda. İkisinin aynı anda aynı sözü söylemesine gülen Sami -göbeklerimiz bir mi kesildi ,onlar biraz birbirini tanısın , bende seninle yalnız kalmak istiyorum Esra Rüya bu söz üzerine uzatmak istemedi ve Han’nın açtığı kapıyı tutup arabaya bindi.Esra içinde ön kapıyı açan Sami şoföre - çık ben kullanacağım deyip, kendi de şoför koltuğuna geçti. Gaza basıp gitti iki araçta bir yerden sonra Sami başka bir yöne saptı. Iki arabanın arkasından her zaman ki gibi korumalarda gitti.İkiside farklı mekanlara gittiler. Kızlar nereyi beğendiyse o mekana girdiler. Rüya ve Han karşılıklı oturup tatlı siparişini verdi . Rüya limonlu cheesecake ve filtre kahve isteyince Han da aynı siparişi verdi Rüya’ya hep eşlik etmesi ayrıca hoşuna gitmişti Rüya’nın - Han - Söyle güzelim - Ev adresimi nasıl buldun? Han bu sözle gülümsedi karşısındaki kız öyle güzeldi ki su gibiydi. Hem güzelliği hem masumluğu büyüleyiciydi. Güzelim derken bile utanmıştı -Rüya’m bunlar benim için kolay şeyler -Han sen ne iş yapıyorsun çekinerek sormuştu Rüya bu soruyu mafya olduğunu düşündü ama adam pat diye nasıl desin mafyayım. Tabiki demezdi ama şansımı denesem mi diyede düşünmedi değil - Rüya zamanla konuşuruz bunları Rüya gözleri dolu dolu dudaklarını büktü aklında bişeyler vardı ama dile getirmesi hiçte kolay değildi ve o an bilmem gerek diye düşünüp karar aldı - Han sen mafya mısın diye sordu daha fazla tutamadı kendisini - Rüyam benden korkup gitmeni istemiyorum. Bırak birbirimizi tanıyıp zaman geçirelim - Kendine aşık ettirmek için zaman mı kazanıyorsun - O ne demek Rüya! Sesi sitemli çıktı Han’nın üzüldü böyle düşünmesine, Rüya başını eğdi ve gözyaşları yanaklarından süzüldü. Eğer öyleyse ne yapardı hiç bilmiyordu - Seni bırakmamam için mi anlatmıyorsun -Rüya’m kaldır başını deyip çenesinden tutup yukarı kaldırdı. Sen benim kadınımsın artık Rüya, ölürüm de ayrılmam senden ,madem gerçekleri bilmek istiyorsun, ohalde dinle! Benim babam ülkenin ileri gelen silah tüccarlarındandı, babamı silahlı bir çatışmada kaybettim. Babam illegal çalışıyordu, onun yerine geçmek ise benim kaderimdi Rüya. Eğer geçmeseydim beni ve ablamı öldürürlerdi. Oyüzden güçlü olmak zorundaydım Deyince Rüya kocaman açmış gözlerini yüzü kireç gibi olmuş dinliyordu. Han karşısında oturan masum ve ürkek kıza bakıp derin bir nefes alıp verdi. Sonra devam etti -Babamın yerine geçince devletin gizli bir kolu bizimle iletişime geçti. Artık ülkem icin çalışıyorum. Bunu sana söylemem yasak ama senin benden korkmanı istemiyorum anlıyor musun beni Rüya’m masaya eğilip kısık sesle kendini anlatmaya çalışan adam, güven vermek ister gibi gözlerini bir saniye ayırmadı Rüya’dan -Mehdi Hanzade yani babanı tanırım. Deyince Rüya yutkundu işte bunu beklemiyordu. Rüya babasıyla mesafeliydi babasını ne kadar çok sevse de hep babasından çekinmiştir. Biliyordu babasıda onu çok seviyordu ama öyle görmüş öyle yetişmiş bir adamdı babası. Rüya korktuğunu belli etmişti Han’a kekeleyerek sordu babasını nerden tanıdığını, Han daha önce babasıyla iş yaptığını söyleyince Rüya şaşırdı. Babasının ne işi olabilir ki silah tüccarıyla, bunu anlamaya çalışırken birden eliyle ağzını kapatıp - Hiiii yoksa babamda mı? diyebildi sadece. Rüya’nın komik tavırlarına gülen Han -Hayır güzelim hayır dahada güldü ve devam etti. Babanı tehdit eden bir çete vardı, babanı haraca bağlamak istediler, mitten babanla ilgili bilgi aldık. Baban vergisini düzenli ödeyen, yanlış işler yapmayan, yardımsever bir iş adamı olduğunu öğrendik ve bizim önceliğimiz böyle insanların haklarını korumaktır. Babanla Taksim’deki otelinizde görüştük. Bana ve Sami’ye olan biteni anlattı. Bizde mitle birleşip o çeteyi ortadan kaldırdık. Hatta ne kadar kabul etmesem de baban Sultanahmet’teki dükkanınızı bana hediye etti. O dükkan ve bana ait olan ne varsa senin ve çocuklarımın olucak. Rüya ben kırk yaşında bir adamım kimin ne olduğunu tanımasam da görerek notunu verecek kadar da bir hayat tecrübem var.Diyeceksinki erken ama yine de niyetimi söyleyeyim ben seninle evlenmek istiyorum dedi Rüya bugün şok üstüne şok yaşıyordu. Eli ayağı birbirine dolandı. Yanakları kıpkırmızı oldu ne diyeceğini bilemedi. -Sen cevabını vermeden Gelelim diğer mevzuya o an doğruyu farklı şekilde anlattı. Gerçekten de yeğeni onu aramış dayı yengemin adresini gösteren IP adresi seni internette taratıyor demişti. Ve oda böyle anlatacaktı Rüya’ya herşeyi bilmesine gerek yoktu. -Sen o gece benim ismimi Google’dan taratırken yazılım mühendisi olan yeğenim Burak beni aradı. IP nodan senin ev adresini bulup bu adresteki biri seni aratıyor dedi. Bende adamlarıma söyledim ve yeğenim de birkaç saat sonra tüm bilgilerini verdiler bana. Baba adını görünce Mehdi Hanzade ve otel ismini de söyleyince Mehdi abinin kızı olduğunu öğrendim. Ve resmini gördüğüm anda farklı hisler yaşadım. Zaten oyunda başladı o hislerim ki senden de saklamadım. Rüya ben ilk kez bir kadınla bu kadar yakın duygular paylaştım. Ve şimdiye kadar hiçbir kadınla ne öyle konuşmalarım oldu nede böyle karşıma alıp konuşmuşluğum -Han -Söyle güzelim - ben çok şaşkınım, ne diyeceğimi inan hiç bilmiyorum. - farkındayım Rüya düşün biraz, öyle karar ver bu zaman zaafında da birbirimizi tanıyalım olur mu? Rüya öyle şaşkındı ki ne diyeceğini neyapıcağını hiç bilmiyordu ve kalbinin sesi onu dahada panik hale sokunca ağzından pat diye -olur Han dedi. Rüya’nın masadaki elini tutup sıkıp bıraktı ona cesaret vermek ister gibi - hadi kahven soğudu Kahvesinden bir yudum alan Rüya Han’ a ailesiyle ilgili sorular sordu. Bir ablası olduğunu ve onunda dahi bir oğlu olduğunu anlatmış. Sami ile tanışmalarını ve ogün bugün hiç ayrılmadıklarını söylemişti. Rüya annesini sorunca Han’nın yüzü düştü kahvesinden bir yudum alıp ceketinin cebinden sigara paketini çıkartıp bir dal yakıp derince içine çekip üflemesini izledi “Ben küçükken öldü diyebildi” sadece annesinin intihar ettiğini o an söylemek istemedi. Onlara bakmaktansa asabi kocasından kaçış yolu olarak ölümü tercih etti arkasında iki gözü yaşlı sabi çocuk ve acısını çocuklarından çıkartan gaddar bir baba bırakarak demek ağrına gitti.Rüya Hanın masadaki elinin üstüne elini koyup gözü dolu bir halde baş sağlığı diledi Han Rüya’ya “ağlama “dedi ama içinden helede evlatlarını düşünmeden kaçmayı kendine yol bulan bir anne için sakın ağlama demek geldi.Han’ın ne kadar yaralı olduğunu gözlerinden okudu Rüya ve ne diyeceğini bilemedi. Han evleneceği kadından tek birşey istiyordu. Ve Rüya o kişiydi. - Rüya’m eğer olur da biz senle bir olup biz olursak daha sonra beni istemezsen, ayrılmak, boşanmak istersen benden ayrıl ama çocuklarımızdan ayrılma olur mu yavrum. Bunun acısını hiçbir çocuk yaşamamalı dediği an Rüya Han’ın gerçeğiyle yüzleşti o an bu adam çok yaralıydı anneden yana ve zamanı gelince kendi anlatırdı elbet diye düşündü. Rüya bu sözlerle hüngür hüngür ağladı ve kalkıp Han’a sarıldı, Hanı’n kulağına -Biz olursak hep biz kalacağız. Ne senden giderim nede çocuklarımızdan. Han Rüya’nın bu sözüyle Rüya’yı dahada sıktı içine sokmak ister gibi -Han biraz daha sıkarsan tüm kemiklerimi kıracaksın dedi kıkırdayarak -İçime sokasım var seni. Kimse görmesin ben dışında sevdiğimi dedi alnından öptü Rüya’yı o an Rüya etrafına baktı ve çoğu masadaki kadınlar onlara bakıyordu. Mırıldandı -herkes bize bakıyor dedi utanarak etrafa göz gezdirdi , gerçekten de tüm kadınlar ikisine bakıp dururken ,erkeklerin gözü de Rüya’daydı. -sen istedin böyle bi yeri ne güzel biz bizeydik demesiyle Rüya Han’a hak verince Han masaya para bırakıp Rüya’nın çantasını eşyalarını toplayıp elini tutup sürükleyip arabaya doğru ilerledi - Han napıyorsun - Han dur - Han Rüya ne kadar söylense de Han clube geri dönüyordu -bu güzelliğin başıma bela olucak. Seni kendime saklamazsam kahrımdan ölürüm deyip Rüya’yı belinden kavrayıp kendisine çekti arabada yanyana otururken kolunun altına alıp başını göğsüne yasladı -Haaan diye mırıldandı Rüya -Söyle canımın içi Başını kaldırıp Han’nın yüzüne baktı göz göze gelince Rüya Han’ın kapkara siyahlarında kaybolurken, Han ise yeşilin en açık tonunda gezintiye çıktı. Biraz daha böyle bakarsa öndeki şoförü filan görmeyecek gözü öpecekti kızı. Elini Han’ın kalbine koyup kalp sesini dinledi. Kalbi gümbür gümbür atıyordu Han iç çekti aşağıdan bir hareketlilik oluyordu -Rüya’m sence bu haksızlık değil mi? -Haksızlık mı deyip Tek kaşını kaldırıp anlamaya çalıştı oldukça seksi bir sesle bir ses tonuyla hıı hıı diye mırıldandı Han. Rüya kulağına fısıldanan bu sesle bacaklarını dahada birleştirip kendini sıktı. - Nedir haksızlığa uğradığını düşündüğün durum Rüya’da yaşadığı, durumdan ötürü oda Han’nın kulağına kısık sesle konuştu. Han ceketini biraz önünde topladı. Rüya çadırını görmesin diye iyiki oturuyoruz diyede içinden geçirdi. Yoksa o gürbüzü nasıl saklayacaktı. -Sen başını göğsüme yaslayabiliyorsun, kalbime dokunabiliyorsun ama ben bunu yapsam kesin yanlış anlarsın dimi Bu sözle öyle çok utandı ki ‘Haaannnn “ deyip uzaklaşmaya çalışsa da Han şiii diyerek mani oldu. Erkeksi gülüşüyle kızı utandırdığını biliyordu. Ama elinde değildi kollarının arasında tam bir afet vardı. Kesin mankenlik teklifi almıştır. Bunu bile düşündü iyiki Mehdi abinin kızı o adam asla müsaade etmez böyle şeylere, Rüya - sen yapamazsın diye mırıldandı. Bu kadar yakın olmasalar Han duyamazdı söylediğini. -Bugün evet yapamam, ama nikahıma girdiğin gün kimse beni tutamaz bilmiş ol. Hatta dedi ama Rüya ağzını kapattı. Avuç içlerini öptü Han Rüya’nın. - Susar mısın lütfen kaşıyla şoförü gösterip Rüya Han’nın dahada kararan gözlerinden, hareketlerinden korkar ve gitmek istediğini söylesede, bunu kabul etmeyeceğini yalnız kalmak için clube gitmek istediğini söyledi. Rüya yol boyunca Sami’yi aramasını belki Esra’da gitmek istiyordur desede Han’nı ikna edemedi. Han artık Rüya’nın rahatsız olduğunu anlayıp az geri durdu. Kızı yol boyu arabada sıkıştırıp durmuştu. Bir saniye ondan ayrı durmak istemiyordu. Hasretini çektiği dişisi tamda yanındaydı. Gözlerini ondan alamıyor, sürekli bu benim mi şimdi deyip duruyordu içinden. O üzülmesin , gerilmesin diye istediğini yapıp Sami’yi aradı. - Alo Sami neredesiniz - Abi Tarabya sahildeki bir kafedeyiz -Ne zaman Esra’yı eve bırakacaksın -Ne bırakması abi buradan nikaha götüreceğim kızı deyip basar kahkayı. Sami niyetini hem yanındaki kıza hemde kardeş bildiği can dostuna belli eder. Han mesajı alır ama o da boş durmaz Sami benden önce evlenemez ben daha büyüyüm öncelik benim, biz clube gidiyoruz yoksa Rüya hanım beni katil edecek clubü satacaktım ama vazgeçtim dediğinde iki dost güler. Han’da bir yandan kardeşine mesajı verirken bir yandanda Rüya’yı tartar niyeti bellidir onun bu kızı bırakmayacak bir yuva kuracaktı. Ama kızın bu yüzden korkması ona komik gelir. Sami ile konuşmasını bitirip, Rüya’ya döner öyle güzel ki sadece kendi güzelliği yetmezmiş gibi kokusu da mest etmişti onu -Eğer seni akşama kadar bırakırsam şurada siksinler beni, Sami iti kızı nikah kıymaya götürsün ben seni eve. Yok yok hemen nikahımız kıyılsın. Deyip şoförüne döner - Memo lan ara çocukları karaya acil bir nikah memuru getirsin. Ulan yoksa Sami iti benden önce evlenecek -neeeee diye bağırdı Rüyaa, - ne evlenmesi ne diyorsun sen bu bizim ilk buluşmamız onlarında, siz iki kardeş delirdinizmi.H’hem sen az önce evlilik teklifi ettin düşüneceğim demedik mi? -Geç onu vazgeçtim teklif meklif yok direk kıyalım nikahı evimize geçelim . Rüya gözleri kocaman açar -hah biliyorum şaka yapıyorsun bana takılıyorsun sen desede Han ciddi bir yüz ifadesi takınır. Tamam dese şaka ciddiye dönecek bir dakika vakit kaybetmeden bu işi halledecekti. Ama evet demeyeceğini adı kadar iyi biliyordu. Daha Mehdi Hanzade faktörü vardı. Ya vermezse kızını bana diye içinden geçirdi , tek çocuktu ve prensesler gibiydi ama ne yapıp edip bu işi halledecek kızı kendisine alacaktı. Bu düşüncelerden sıyrılıp, - Yooo bu zor mu sence Demesiyle tek kaşını kaldırdı, kızın gözleri dolunca Han hemen Rüya’yı göğsüne çekip sakinleştirmeye çalışır. -Şaka yavrum şaka ama valla tamam deseydin bir saate karım olurdun. Sami Esra’yı çok beğendi onunla da ciddi , Esra bunu bilsin diye öyle konuştu kimsenin şuan evlendiği yok. Sakin ol ürkek ceylanım. Şiiiiii desede Rüya hem çok utanmış hemde korkmuştu. Nihayetinde Han ile Sami’yi oyundan tanımış ilk kez kalbinin sesini dinleyip buluşmuştu. Hoş buluştuğu adam mafya ve babasının bildiği biriydi. İnşallah babam onu iyi biliyordur. Oda Han gibi babasını düşününce korkar dudaklarını büker o sıra Han dudaklarına bakıp siyah gözleri dahada kararır ve şoföründe olduğu arabada eğilip öper. Rüya gözlerini sımsıkı yumar. Ilk öpücüğüydü ve maalesef buna şahit yabancı bir adamda vardı mahremiyeti hiç sayılıp ta alınan bu öpücük Rüya’ya kendini basit bir kız gibi hissettirmiş kapattığı gözlerini açmak istemez kıpkırmızı olur. O sırada clube gelmiş olurlar tek isteği gitmektir, şoföre hiç bakmadan ,Han inince oda iner , ağlamamak için kendini okadar çok tutar ki dolan gözlerini kaçırıp -söyler misin arabamı getirsinler - Rüyaaaaa şaka yaptım Desede Rüya ısrar eder. Han eğilip Rüya’nın dizlerinden sarıp çuval gibi omzuna atar. Tüm adamları gülmeye başlar. Patronlarının daha önce yapmadığı şey değil. Adamlarına -çekilin lan der üst kattaki ofisine götürmektir niyeti kız sakinleşsin sohbetlerine burada devam etmekti ama Rüya bu hareketle delirir artık sürekli sırtına vurup -han neyapıyorsun, Haaan indir beni, Han delirdin mi rezil ettin bizi , indirsene beee beni ruh hastası işte bu sözle Han poposuna bir şaplak vurur. - Aaaahhh Han -Erkeğinle öylemi konuşuyorsun . Ruh hastası demek öylemi hatun bitane daha vurur. Ofise girince Rüya’yı yere bırakır saçı başı dağılmış, elbisesini düzeltir. -delirdin mi Han sen ,nasıl beni omzuna alıp buraya getirirsin rezil ettin beni okadar adamın önünde deyip ağlamaya başlar. Hıçkırarak devam eder konuşmasına -Buda yetmemiş gibi arabada sıkıştırıp şoförün yanında nasıl öpersin hem babamı tanıyorsun hemde öyle bir adamın kızına bunumu reva görüyorsun. Sen beni clup kızlarınla karıştırmışın. Hiçbir lafını sakınmadan pat pat söyleyen Rüya daha fazla dayanamayıp uzaklaşır. Hak verdi kıza haklıydı Rüya ‘ya o kadınlara davrandığı gibi davranmıştı. O erkekler onu omzunda gördüler şoförü öperken gördü. O böyle davranmasını biliyordu, rahattı ve kadınlara bu şekilde davranırdı ,başka türlüsünü bilmiyordu çünkü Rüya onun ilkiydi. Ofisin kapısını açıp bağırdı -Kadirrrr ! Adamı koşar adım geldi Rüya’ya bakar önce. Ahh salak kafam kadınımı hafif gösterdim. Kadir’in ensesinden tutup - Eğ ulan başını karşındaki yengen birinizden biri başını kaldırsın kadınım buradayken hepinizi üst üste koyar sikerim. Git lan yengenin arabasını getir. Ensesinden tuttuğu gibi itekler. Kapıyı dahada açıp -geç der Rüya çantasını aldığı gibi kaçar adımlarla clupten çıkar. Adamların hepsinin başı eğik -buyur yenge anahtarın Rüya hiç kimsenin yüzüne bakmaz Han’nın bile, hemen arabasına atar kendirini. Gazı öyle bir kökler ki Rüya’nın arabasını sürüşüyle anlar bu iş başlamadan bitti , aptal kafam, aptal - Alo al’o Esra ben eve geçiyorum. Der ağlayarak. - Rüya’m çiçeğim ne oldu sana neden ağlıyorsun. Neredesin Rüyaa konum atıyorum gel hemen buraya benide al. Rüya ağlamaklı sesiyle “tamam” Der kapatır telefonu. Esra Sami’ye ters ters bakıp -o manyak arkadaşın ne yaptı benim kardeşime neden ağlattı kızı deyip oda ağlar. Sami şok olur, Han deli oluyordu kıza nasıl ağlatır hemen telefonunu çıkartıp aradı ama Han açmadı, bir daha aradı yine açmadı. Bu kez Kadir’i aradı. Oda tedirgin olmuştu Han neden telefonuna cevap vermiyordu, koruma telefonunu açınca hemen sordu -Han nerde? Clupte olduğunu ve kendini ofise kapattığını söyler adamı. Sami telefonu gidip ona vermesini söyler. Sami telefonda beklerken Esra’ya bakar sürekli kızla güzel bir vakit geçirmiş şen kahkahası eksik olmamıştı. Oda onun gibi mizaç yönü vardı. Adamı telefonu verince Esra hoparlöre vermesini ister sesini Sami de başıyla tamam yapıp ikiletmeden sesi hoparlöre verir. - Ne oluyor lan, kızı niye ağlattın der - Ebenin amı oldu Sami tamam mı. Bir çuval inciri bok ettim. Rüya’mı kaybettim ulan kaybettim. Siktin sene yüzüme bakmaz o daha deyip bağırdı. - Dur sakin ol buraya geliyor Esra’yı almaya sen bana anlat ne oldu ne yaptın. - Tutamadım ulan it tutamadım kendimi şoför arabadayken öptüm kızı, sonra gitmek istedi gitmesin diye omzuma attım bağırdı indir diye bende korumaların yanında iken poposuna şaplak attım birkaç tane “neeeee “deyip ağzını kapattı Esra - Ulan senin testosteron hormonunu sikeyim. Ulan o kız Mehdi Hanzade’nin kızı puşt herif babası bilse benden önce o siker seni. Şerefini sikeyim lan senin onca adamın önünde kadınına bunu nasıl yaparsın. - Ulan ben hayatımda aşık mı oldum, ben kadınına nasıl davranılması gerektiğini mi biliyorum. Altı yaşında kadın bildiğim tek kişi annemdi oda beni ve ablamı düşünmeden kendini gebertip terletmediğimi bizi. Ben gidicem deyince oda beni terk edecek sandım. Ulan aşık oldum ben o kıza yoksa yapar mıydım ben bunu. Ben gecelik takılan bir adamım ben ne bilirim aile kızını ne bilirim. Sami ben Mehdi Hanzade’yi arayacağım yanına gidip kızını isteyeceğim başka yol kalmadı. Esra telefonu eline alıp işleri dahada mahvetmesine izin vermeden konuşur -ruh hastası manyak o kız biliyor mu sanıyorsun hayatında ilk görüştüğü erkeksin. Tüüü senin erkekliğine o kızın arabada elleri titriyordu. Gitmek istedi ben durdum zorla arabadan indirdim onca adamı kapıda görünce dizleri titredi , Esra gidelim dedi. Ahh aptal kafam nasıl gitmedik. Senin yanına gelmeye ben ikna ettim, korkuyor lan o erkeklerden onüç yaşında doktoru tarafından tacize uğradı o kız. Esra söylememesi gereken şeyi ağzından kaçırmış dudaklarını ısırıyordu. Han bu duyduğu sözle başını birkaç kez koltuğunun sırt kısmına sertçe vurur. -Sen ne diyorsun Esra deyip yutkundu Han - Maalesef Rüya’ya dokundu ergenlik çağına yeni girdiği dönemde doktoru ve babası odaya girince adamı delik deşik etti. Rüya uzun bir süre psikolojik tedavi gördü. Ve ben dışında asla kimseyle arkadaşlık kurmuyor. Benide yedi yaşından beridir tanıdığı için benimle görüşüyor. Evdeki yardımcılarıyla şimdi şimdi konuşabiliyor. Okulda tekti, babasının ona tutuğu korumalar olmasa okula da gitmezdi her yere o şekilde gitti geldi . Bu son bir senedir o korumalar yok istemedi tam toparlandı diye sevindik ama teşekkür ederim sen herşeyi bok ettin. Bir daha Rüya’ya yaklaşma duydun mu beni inşallah babası senide delik deşik eder deyince Sami güldü bu sözle, birden gözünün önüne Mehdi bey ve Han’nı getirdi Esra onada ters ters bakınca korkudan yutkundu. Kimseden korkmayan bu adam ters bir bakıştan korkmuştu - İkinizde defolup gidin hayatımızdan demesiyle Sami şok geçirir , Esra’nın elini tutmak ister ama Esra bir adım geriye gider. -Nee ne saçmalıyorsun sen. Ben ne yaptım hayır benden ayrılamazsın. Telefon açık bir halde cebine attı Sami o esnada, Rüya gelince, Esra koşarak Rüya’nın yanına gider. Sami’de hemen arkasındadır Esra’nın , Esra Rüya’yı o halde görünce çok üzülür -Rüyaa Deyip sarılır , Rüya tek dostu Esra’ya kısık sesle fısıldar. -gidelim mi Rüya ağlamaktan kızarmış gözlerini kaçırır Sami’den, Esra çantasını oturdukları bankta unuttuğunu için gidip çantası alır -Hemen geleceğinim canım Esra’nın uzaklaşmasıyla , Rüya başını yerden kaldırmaz ,Sami aralarında az mesafe kalacak şekilde önünde durup -Rüya kardeşim iyi misin? Sesindeki üzüntüyü anlar Rüya ama başını kaldırmaz. Ona baksa, tek söz söylese kendini tutamayıp ağlayacağını biliyordu. Rüya kızarmış gözleri, pembeleşmiş burun ucuyla başını evet der gibi indirip kaldırırsa da Sami tabiki buna inanmaz. Masada gülen kız değildi bu kız şuan harap bir haldeydi. İçinden abi dediği adam söver durur. Kızla buluşacak diye yerinde duramıyordu halbuki , günlerdir bu kızın peşindeydi - Onun adına ben özürdilerim,inan senin için deli oluyor Desede Rüya kırgın bir şekilde gülümseyip - Benim hatam sanal ortamda tanışmamın cezası Diye karşılık verir ,daha fazla konuşmak istemediği için arkasını döner ve ağlar. Esra çantasını aldığında yanına gelip - Arabayı ben kullanacağım Kardeşinin koluna girip diğer tarafa oturtup, şoför koltuğuna geçen Esra, Sami’yi öylece bırakıp tek kelime etmeden arabanın kapısını kapatıp gider. Gerisinde bıraktığı adam büyük bir hayal kırıklığı ile sahildeki banka çöküp oturur, Esra’nın söylediklerini aklında tartar, duydukları korkunçtu. Iki kıza da ilk buluşmada yapmadıkları kalmamıştı. Telefonunu çıkartıp Tarabya’daki otelini arayıp, orada kendine bir suit oda ayarlar. Han’ı bir süre görmek istemiyordu. -Ulan ilk kez kendime yakışır, gönlümün kaydığı bir kız çıkmıştı karşıma , hani kız bugün evet dese hemen nikah masasına oturttururdum. Ahhh ulan Han Ahhh benide kendinide yaktın şerefsiz herif Yüksek sesle söyleye söyleye arabasına biner. Han ise Rüya’nın tacize uğradığını duyduğu anın etkisiyle delirmiş tüm ofisi yerle bir etmişti. Koltuğa attı kendisini bir kolunu başının altına alıp uzandı. O Rüya’yı Sami’de Esra’yı kaybetmişti. Herşeyi duymuşttu.Sevdiği kadının sanaldan tanışmanın cezasını çekiyorum sözü aklına gelince diğer koluyla gözlerini kapattı. - Salak salak kafam, sapık gibi yaklaştım ürkek ceylana. Hâlbuki Kız kollarımın arasında titriyordu , bunu bile takmayan beynimi sikeyim. Ne yüzle babasının karşısına çıkıcam. Ne dicem kızını bir güzel sıkıştırıp öptüm ,oda yetmedi omzuma attım ,oda yetmez ki bana bide onca adamın karşısında poposuna da bir güzel şaplak indirip ofisime attım. Şimdide namusunu temizle hadi kızını bana mı ver diyeyim. Allah benim cezamı versin. Allah'ım ben nasıl toparlayacağım bu durumu!
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD