OYUN

kırgınlık

Yazardan,

Han’ın numarasını sabah kaydeden Rüya mesajı görünce eli ayağı birbirine dolandı ve hemen dışarı çıkıp bahçeye attı kendisini

- Kimsin sen HAN SAYGIN

- Rüya lütfen bu şekilde değil, mesajla değil. Bana kahve için bir fırsat ver

- Hayır

- Lütfen

Okundu ama cevap vermek istemedi Rüya , Han ısrarına karşılık bir cevap alamayınca

- Seni korkuttum mu?

- Evet

- Asla sana zarar vermem lütfen benden korkma Rüya, sadece bir kahve için yarım saatini ver bana

- Seni tanımıyorum ama eminim ki sen beni tanıyorsun adresimi, telefonumu bulman bu kadar kolaysa diğer bilgilerimi de bulmak kolay olur senin için

- Tamam tanışalım ozaman

-istemiyorum rahat bırak beni

- Yapma Rüya

- Ne demek yapma aklın başında mı senin?

-Iki üç gündür oyundan yazışıyoruz diye evimi buldun, telefonumu buldun, bunlar normal şeyler mi sence? sapık mısın sen nerden bileceğim?

- Sus!!!

Hanın sinirden eli ayağı titremişti sevdiği kız ona sapık muamelesi yapmıştı hatta muamele değil bariz bir şekilde suratına sapık demişti.

Han’ın verdiği tepkiyle Rüya korkmuş söylediğinden pişman olmuştu ama bu yaptıkları onu korkutmuştu.

İkiside bir daha birbirine yazmadı. Gün boyu Rüya müşterilerle ilgilendi, Han ise işleriyle ilgilendi ama Han yeri göğü yıkıp döküyordu. Sami kaç kez sorsa da cevap vermemişti.

Iki gün böyle gergin geçti ikisi için, Rüya’nın arkadaşı Esra salona geldi. Esra boşanma avukatıydı ve bir haftadır uğraştığı bir dosya üzerinde çalışıyordu. Vakit buldukça Rüya’yla görüşüyor en son konuştuklarında Rüya’nın üzgün olduğunu hissetmiş ve hemen salona gelmişti. Annesi Reyyan hanım Esra’yı kenara çekip

- Rüya iyi değil konuş onunla kızım hatta çıkın bi yerlere gidin demişti.

-tamam Reyyan teyze ben konuşurum sen sıkma canını deyip sarılmış ,annesini 6 sene önce kaybettiğinden buyana Reyyan hanımı annesi gibi görmeye başlamıştı. O sıcaklığı birtek Reyyan hanım veriyordu Esra’ya.

Rüya’yı zorla kolundan tutup arabaya bindirdi Esra ve bir restoranda gittiler.

- Ne oluyor Rüya sorun ne ?

Ağlamaya başladı Rüya sinirleri çok bozulmuş içinde yaşadığı yeni yeni tomurcuklanan duygunun adını bilmiyordu. O duygu her ne ise onu an gelip güldürüp mutlu ediyor, an gelipte böyle darmadağın ediyordu. Başına gelen herşeyi telefonundan oyununa girip okuta okuta göstermiş ve anlatmıştı.

- Ayy harikaaa çok sevindim. Kız şu Dragonu da bana mı yapsak deyip şakalaştı Rüya’yla

Rüya bu fikirle gülmüştü , arkadaşı tam bir deliydi.

- Rüya bu adam anladığım kadarıyla güçlü biri ve seni merak etmiş hatta senden çok hoşlanmış. Ona sanki haksızlık ettin sapık demekle deyip tek kaşını kaldırdı biraz düşünme payı bıraktı çocukluk arkadaşına

- Kalbim acıyor Esra dedi Rüya ve daha çok ağladı

- Eminki oda iyi değildir.

- Hadi iptal et şu oyunun silmeyi ,hem bende oynarım. Omzuna vurup Dragon’la tanıştır beni dedi gülerek

- Sen ciddi misin oynayacak mısın?

-ama ben çıktım ki onların klanından

-Salak !

diye bağırdı Esra biliyordu arkadaşı korktuğu için kaçmıştı ama o artık Rüya’nın biriyle tanışmasını istiyordu. Bu uğurda kendini feda edecekti ama olsun Rüya ilk kez birine tanışma şansı verecekti ya varsın Dragon ’la az biraz takılırdı. Ne yapım başka yol yok gibi diye aklından geçirir. Rüya aklına gelen şeyle hızla telefonunu masadan alır ve tekrar oyununa bağlanıp Dragon’a yazar, Esra’da koltuğunu Rüya’ya yaklaştırıp ne yaptığına bakar,

Mona: Merhaba

Dragon: Merhaba Rüya

Mona: kullanılmayan bir hesap var mı acaba fake hesap (sahte hesap)

Dragon: hayırdır ne yapacaksın fake hesabı

Mona: çok yakın bir dostum var bu server oynayamadı işlerinin yoğunluğundan ötürü onun için isteyecektim

Dragon: arkadaşınla birleşip abimi mi yıkacaksın yoksa , aklından ne geçiyorsa vazgeç çünkü abim iyi değil şu sıralar

Mona: neden?

Dragon: nedenini ben değil sen biliyorsun! Adama ne dediysen iki gündür anamızı belliyor yine de siniri geçmiyor.

Mona ve Esra kıkırdayarak güldü merak etme Dragon Esra’yı da senin başına bela edicem diye içinden geçirdi. Esra dost olarak mükemmel biriydi ama aşkta Sami’yi süründüreceğini biliyordu. Bunu boşanma davalarını aldığı savunduğu kadınlardan biliyordu.O Kadınların tüm haklarını gözetip, savunurdu eski eşlerine karşı , bu arada Esra çok güzel bir kızdı, tam bir esmer bombaydı. Kıvrımlı seksi vücut hatları, beline kadar uzun siyah saçları, ormanın derinliklerinde hissettirdiği yeşil gözleri, beyaz teni yuvarlak yüz hattıyla oldukça dikkat çekici bir kızdı. Bazen bizde kaldığında evine gitmeye üşenir hızla dolabımdan giyinirdi. Ben ondan biraz daha zayıf ve biraz daha uzundum ama onun yine de dolabımdan kendine bişeyler uydururdu. Şimdi Sami bakalım bana yardımcı olacak mı Esra konusunda, karşısındaki kızı bilseydi eminim ki yardım ederdi

Mona: fake hesap için yardımcı olucak mısın?

Dragon: sen önce yuvaya geri dön o iş kolay buluruz bir hesap arkadaşın için , klan daveti attım kabul et

Mona: tamam kabul ettim. Ya kızarsa

Dragon: valla ne yap ne et gönlünü al nasıl bozduysan düzelt

Mona: tamam :(

Dragon: hiç öyle bakma yenge rahmetli anam Han’ın ettiği küfürlerle toprağında ters yatıyor. Beni bulaştırmayın işinize bıktım ikinizdende ! yeğen istiyorum ulan yeğen bu kadar zor olmamalı. Vallahi rahatladım içimdekileri atmakla hadi bana eyvallah

Mona: samiiiiiiiiiii

Dragon: sus kız bağırma o çirkin sesin oradan buraya geldi :D

Mona: mikrop

Dragon: sensin desem abim okur ama sen öyle oku :D

Dragon: kaçık--- şifresi 4321 girsin oynasın arkadaşın yalnız saldırı oynayabilir o hesapla oda klanda söylersin

Mona: tam Esra’ya göre bir isim tamam çok teşekkür ederim. Kıkırdamaya başladı

Dragon: eyvallah yenge hadi kolay gelsin

Mona: deme şu lafı tamam görüşürüz. Akşam oyunda olur musun?

Dragon: oluruz :D

Esra’yı şimdiden etkilemişti Sami, sözleriyle çok samimi ve komik bir adamdı. Rüya kaçık ismine takılırken Esra sevimli bulmuştu ama tabiki bunu Sami’ye belli etmicekti.Sami’ye Han akşam oyunda olur mu demeye utanıp onu eklemişti ama Sami durumu anlayıp Han’nın akşam oyunda olacağını söylemişti o Rüya gibi saklamıyor, üstünede yenge lafını yapıştırıyordu. Rüya sayısız teklif almıştı gittiği her okuldan, komşularının annelerinden ama hiç kimseye ne bir umut vermiş nede olumlu bakmıştı. Ilkkez kalbi kanatlanıp uçacak gibi hisseti. Han’dan hoşlanmış onu etkilemişti. Rüya uzun boylu bir kızdı 1.75 boyundaydı resimlerde gördüğü adamda uzun boyluydu umarım gerçekte de öyledir. Bu düşüncelere dalarken bir an cesaret edip kabuğunu kırması gerektiğini anladı ve Esra’ya bakıp

- Bir şartla onunla buluşurum. Sen ve Sami’de gelirseniz dedi.

- Yani buluşmaya razısın öylemi kahkaha attı Esra

- Dur bakalım akşam ne diyecek, benim klana geri geldiğimi bilirse ne tepki verir bilmiyorum

Belkide istemez kovar bilmiyordu Rüya endişeliydi Han’ı kızdırdığını biliyordu ama Sami söyleyince daha çok emin oldu kızdığından.

Han Rüya’nın ona sapık dediği günden beridir adamlarını çağırtmış artık takip etmeyeceksiniz demişti. Kardeşi Sami’nin Rüya’yla konuştuğunu ve oyuna tekrar gelişini bilmiyordu. Yarın hafta sonuydu ve Esra iki gün Rüya’lar da kalacağını babası ve abisine söyleyip izin almıştı. Dizüstü bilgisayarını alıp Rüya’lara gitti. Akşam yemeğinden sonra iki kız odaya geçip bilgisayarını açtı ve oyuna girdiler.

Sami’de oyundaydı ama Han iki gündür oyuna girmediği gibi bugünde yoktu.

Kaçık: slm Sami ben Esra, Rüya’nın arkadaşı

Dragon: slm Esra hoş geldin

Kaçık: hiç hoş bulmadım

Dragon: niye yaa

Kaçık: bu nasıl bir kullanıcı adı ayy gördükçe sinirlerim bozuluyor ?

Dragon: bence yakıştı :D

Kaçık: salak

Hayy iyilik yapanın amına koysunlar üstünede engeli çaktı. Ulan bunlar bir iken iki oldular. Nede olsa Rüya’nın arkadaşı. Sami söylenirken yüksek sesle Han Rüya adını duyar duymaz

- Ne oldu lan sen Rüya’mı dedin

- Yooo sen rüya görmüşsündür abi dedi

Ensesine bir tane patlatıp kolundan tutup kaldırdı. Mona ile mesajlarını okudu önce sonrada ,içi bir hoş oldu ama hala kırgın ve kızgındı Rüya’ya. Sonrada kaçıkla olan mesajını okudu, işte şimdi keyfi yerine gelmişti. Sami nasıl onunla alay ediyorsa artık oda onunla alay edebilirdi. Çünkü Rüya kendi gibi birini bulup getirmişti. Ilk işi de hakaret edip, trip yapıp engellemek olmuş. Bu onun keyfini yerine getirmişti işte

- Otur lan salak yerine deyip kendi bilgisayarına gitti

- Ayıp oluyor ama öyle demesen mi

- Sus lan arkamdan iş çevirince bana ayıp olmuyor mu?

Sami kahkahayı basınca Han da güldü.Genel sohbette Mona ile kaçık birileriyle tartışıyorlardı

Fare: Mona burası yol geçen hanımı bir girip bir çıkıyorsun klandan

Kaçık: fare sen bence deliğine gir

Fare: ben şimdi sana bir girerim görürsün puhahaha

Mona: edepsiz sana ne yolcu hanına dönen klanının bir kralı var o şikayetçiyse çıkartsın, burada sana laf düşmez.

Iki kızda öyle sinirliydi ki Esra’nın gözleri dolmuştu o iğrenç sözle tam o esnada başka genel bir sayfadan mesaj yayınlanmıştı. İhraç edilenler sayfasında Han yayın paylaştı.

HAN: Fare nickli oyuncu klanımızdan ihraç edilmiştir. Saldırı ve yağma serbesttir.

Esra kalkıp Rüya’ya sarıldı.

- Ayy Rüyaa tam bana göre bir enişte buldun, ben çok sevdim Han eniştemi

- Sus bee kaçık ne eniştesi

Kaçık sözüne ikiside kahkaha attı Esra Rüya’ya ısrar etti , hemen yaz teşekkür et Han’a desede Rüya Han’nın onu terslemesinden korkuyordu. Esra vermiş olduğu cesaretle terli ellerini üzerinde silip kuruttu ve klavyesinin tuşlarına bastı

Mona: klandan çıkartmana gerek yoktu

Han okudu cevap vermedi. Az fındık burnu sürtsün minik cadının bıyık altı gülüp durdu. Biliyordu okuyup cevap vermemesi Rüya’yı kızdıracaktı ilk gün mesajını okunup cevap vermediği icin engellemişti. O günü hatırlayıp dahada güldü.

Mona: küs müyüz : (

Han: saygısızlık yapan cezasını da çeker sizlik bir durum yok.

Rüya biliyordu bu sözle ona da laf attığını ve sizli bizli konuşması onu sarstı

Mona: banada mı ceza verdin ? susupta görmezden gelerek

Han: senin cezanı çok iyi biliyorum da gel gör ki kıyamıyorum.

İşte bu mesaj Rüya’yı oldukça cesaretlendirdi. Bi kahve içmenin zararı ne olabilir ki diye düşünüp

Mona: Sami’yle yarın için bir programınız var mı?

Yarın cumartesiydi babası işe giderdi ama Pazar günleri evde olurdu, hafta içi de Esra’ya uymayacağı için kararından vazgeçmeden birden söyledi. Ama yüreği kuş gibi titriyordu Esra’ya bakıp bilgisayarının ekranını gösterdi. Esra Rüya’nın son yazdığı mesajı görünce gözlerini kocaman açıp

- Hiii buluşacak mısın helal kız korkak en sonunda mağaranın kapısını açtın

Reyyan hanımla Esra sürekli Rüya’ya takılıp odasına her girdiğinde mağarana saklanma diye konuşup dururlardı. Bilhassa bu üç senedir oyun oynadığı için zamanının çoğunu odasında geçirmelerinden rahatsızlık duyarlardı. Han ise gördüğüne inanamayıp tekrar tekrar okudu Rüya’nın mesajını bu kavga işe yaramış Rüya’ya cesaret vermiş olmalıydı.

Han: Rüya sen bana çıkma teklifinde mi bulunuyorsun :D

Mona: çok beklersin, git tamam sözümü geri aldım.

Han bu sözüne kahkahayı patlattı demek vazgeçecek yok öyle bir dünya fırsat ayağıma gelmişken hele

Han: bizde laf ağızdan bir kere çıkar . Hiç kusura bakma bu görüşme olucak

Rüya artık geri adım atamayacağını biliyordu ne yazacağını düşünürken ,Esra ona hiç yardımcı olmuyordu. Zaten Döndü ’den de ses çıkmıyordu ne zaman Esra gelse döndü yok olurdu. Iç sesi onu yalnızken dinler akıl verirdi, belkide Esra’yı kıskanıyordu. Han bir mesaj daha gönderir. Öyle mutlu olmuştu ki mesajdaki detayı sonradan fark etmişti Han, ne gereksiz bir detay Sami

Han: Sami?

Mona: evet Sami ve seni yemeğe davet etmek istiyorum.

Han: o gelmesin onun ne işi var. Yemekleri sen mi yapacaksın?

Mona: sizi zehirlemek istemem. Ben Esra ile gelicem sende Sami’yle gelirsin ?

Han: bak sen ya getirmezsem

Mona: ozaman ikiye bir olursun paşa gönlün bilir

Han: tamam ilk buluşma olacağı için sen nasıl rahatsan öyle olsun. Tedirgin olduğunu biliyorum. Sana hak verdiğim için de bu kez kabul ama ikinciye kabul etmem. Tamam mı!

Mona: peki tamam, mekanı w.. ..tan atarım tamam

Han: tamam buradan çık w.... ba gel

Rüya hemen bilgisayarını bırakıp telefonunu alıp balkona çıktı. Han da PC bırakınca hemen Sami onun hesabına girip Esra’ya yazdı.

Han: ben Sami

Kaçık: ?

Han: arkadaşın abimi süründürdü sende benimi süründüreceksin

Güldü bu fikir hoşuna gitmişti otuz dokuz yaşındaydı düzgün bir kız olursa neden olmasın diye diye yaş otuz dokuzu bulmuştu ama hiç bunun için uğraşmamıştı. Esra’yı tanımak istedi ve birbirleriyle tatlı tatlı atışarak yazıştılar. Onlar oyundan sohbet ederken Han ile Rüya’da telefondan yazışmaya başladı. Rüya buluşma yerini gönderdi. Han ise kendi mekanını önerdi sonunda Han’ın ısrarı üzerine Clup Kara da saat birde buluşma ayarlandı. Rüya Han’a yakana kırmızı karanfil tak diye takıldı Han ise sende kırmızı bir elbise giy dedi. İkiside güldü bu duruma. İki kız çığlık atıp zıpladılar. Hemen dolabı açıp elbise baktılar.

Esra Rüya’nın dolabından krem rengi midi boy bir elbise tercih ederken Rüya siyah diz kapaklarından biraz aşağıda uzun kollu kalp yaka bir elbise tercih etmişti. Rüya Siyah stilleto ,Esra’da krem stilletto ile kombinlemişlerdi giyeceklerini akşamdan kızlar.

Han okadar mutluydu ki ağzı kulaklarındaydı. Hemen Clubü aradı yarın mekana kimseyi almayın. Saat birde misafirlerimiz olucak ona göre mekanı hazırlayın dedi. Sami hala şaşkındı. Esra’yı düşündü nasıl bir kız acaba neyse hayırlısı olsun deyip odasına gitti.

Sabah kahvaltıda Rüya annesine Han’la buluşacağını ama Esra’yı da götüreğini,Han’nın da arkadaşı Sami ile geleceğini birlikte görüşeceklerini söylemişti. Reyyan hanım bu duruma çok sevinip mutlu olmuştu kızı ilk kez bir erkekle görüşeceği için her detayı bilmek istiyordu ama kızlar okadar heyecanlıydı ki geldikleri zaman sıkıştıracağını aklına yazdı. Ve iki kız kahvaltıdan sonra üst kata terasa çıktılar kahve içmeye.

O sıra Esra’yı iki sene önce karısından boşanmak isteyen ve boşanan Hasan bey aradı. Esra cevap vermedi. Boşandığından beridir Esra’nın peşinde ve sürekli görüşmek istiyor ofisine çiçekler gönderiyordu. Rüya bu durumu biliyor ve Esra’ya abine söyle bu adam saplantılı olabilir diye sürekli uyarsa da Esra ise abisinin ve babasının başını belaya sokmak istemiyordu. Rüya’ya ise Han’dan mesaj gelmişti.

Han: Biz gelip alalım sizi ne dersin?

Rüya : hiç gerek yok konum yollaman kafi

Han: niye her sözüme karşı çıkıyorsun?

Rüya karşı çıktığından değil böylesi daha uygun bulmuştu, güvenlik görmesin istiyordu veya komşular. Han mecbur tamam deyip konum bilgisi attı. Sami’yle birlikte mekana erken gitmişlerdi. İkiside siyah takım elbise giymiş Han siyah gömlek, Sami ise beyaz gömlek giymişti.

Esra’nın makyajını Rüya yapmıştı gözlerinin rengini ortaya çıkartacak harika bir makyaj yapmıştı arkadaşına ,Esra’nın saçları düz belinde açık bırakırken, Rüya ise insanın rüyasında bile göremeyeceği güzellikteydi. Bukle bukle kendi doğal renkte açık kumral saçlarını arkadan hafif geniş model yarım alınmış balık sırtı modeliyle toplatmıştı annesine , bu modeli çok seviyordu Rüya ve ona oldukça da yakışıyordu. Birkaç buklede önden bıraktı Reyyan hanım, iki kıza da bakıp ne kadar güzel olduklarını söyleyip odadan çıktı annesi. Çantalarını da alan kızlar Rüya’nın son model sedef beyazı Q7 jeepyle yola çıktılar Esra da heyecanlıydı ama Rüya’nın dahada heyecanlı olduğunu görünce müzik açtı . Saat 13.10 geçiyordu Rüya arabasını Clup Kara’nın önüne çekerken heyecandan eli ayağa titriyordu. Esra’ya korktuğunu söyleyip titreyen ellerini gösterdi.

- Kendine gel Rüya benide panik ediyorsun hadi gel çıkalım geç kaldık

- Bekle

Rüya hazır hissetmiyordu kendisini, kalbi ağzından çıkıcak gibi hızla atıyordu. Taki vale kapıya gelene kadar. Han ve Sami oturdukları masadan arabaya bakıyorlardı. Han camları filtreli olan arabanın Rüya’ya ait olduğunu biliyordu adamlarından tüm bilgilerini almıştı, plakasına kadar ezberlemişti.

- Niye çıkmıyor oğlum kızlar

- Bilmiyorum ki abi deyip ellerini iki yana açtı Sami

Han kendim mi gidip karşılasam dediği an Rüya araçtan indi ve sonra Esra indi arabadan. Clubun camları ayna yansımalı olduğundan kızlar içeri göremiyordu ama Sami ile Han kızları görüyordu. Iki kız kol kola girdi.

- Sakın olur musun lütfen Rüya

Rüya’nın gerginliği Esra’yı tedirgin ediyordu. Rüya ise ağlamak üzereydi gitmek istedi, vazgeçti buluşmaktan, hazır kimsede yokken arabasına baktı ama vale o esnada arabayı alıp park yerine götürdü. Kapıda ondan fazla takım elbise giymiş kulaklarında cihazlar olan adamların olması iki kızıda korkutmuştu. Kızların adım dahi atmamasıyla adamlar sağlı sollu kenara geçip kızlara

-buyurun dedi.

Han büyülenmiş gibi bakıyordu ürkek ceylanına ,yerinden hareket bile edemedi. Okadar güzel bir kız daha önce hiç görmemişti. Sami’nin ise nutku tutuldu onun da Han’dan aşağı kalır yanı yoktu.

- Affedersiniz valeye söyler misiniz aracımı getirsin? Dedi rüya

- Efendim bir sorun mu var?

Koruma kızın korktuğunu hemen anladı, patronlarına doğru bir bakış attı. Han ile Sami Rüya’nın sözünü duyar duymaz hemen kapıya çıktılar. Rüya’nın kaçacağını anladı Han ve O sıra Rüya Han’nı kapıda görünce nefesini tuttu ve öylece Han’ın gözlerinin içine baktı. Yanaklarının yandığını hissetti Rüya haksızda değildi yanakları kızarmıştı ve bu durum Han’nın dikkatini çekmişti. Onlara doğru yürüyüp

-hoş geldin Rüya sizde hoş geldiniz Esra hanım buyurun lütfen dedi

Güven veren bir gülümsemeyle, Rüya gözlerini kaçırıp bir adım atıp

-hoş bulduk

diyerek Hanın yanından geçip başını eğip basamaklardan çıkarak mekana girdi. Sami’de Esra’ya bakarak gülümsedi ve eliyle içeri göstererek

- lütfen

Esra başını tamam der gibi hareket etirip Rüya’nın arkasından gitti. Sami ve Han arkalarından girince kızlara masayı gösterip oraya yönlendirdi . Rüya ile Esra yan yana oturdu. Han Rüya’nın karşısına oturdu Sami ise Esra’nın karşısına geçip oturdu

- Garip bir mekan dedi Rüya pat diye

- Beğenmediniz mi dedi Han hafif gülerek

- Şey açıkçası biraz korkunç

Esra’da fikrini çekinmeden söyleyince ve iki adamda kahkaha attı. Rüya Esra’ya yandan bir bakış attı salak der gibi, tabi Han Rüya’nın bakışını fark eder ve gülümser.

-Nesi korkuttu sizi?

Kızların bu durumu Sami’nin hoşuna gitmişti. Çok belliydi daha önce clup, bar gibi mekanlara gelmedikleri yoksa böyle komik tepkiler vermezdi bu kızlar

- Kapıdaki ondan fazla siyah takım elbiseli adam olabilir

diye yanıtladı Esra ,Rüya bu cevaplarla dahada utanıp gözlerini yumdu derin bir nefes alıp verdi. Han ondan gözlerini alamazken Rüya bitek kapıda göz göze gelmişti Han ile

- Rüya

Han’ın adını söylemesi Rüya’yı utandırıp heyecanlandırdı. Öyle içten söylemişti ki adını bembeyaz teni kızarmaya başladı kirpikleri titreyerek baktı Han’a

- Efendim

- İyi misin?

Kızların çok gergin olduğunu ve korktuklarını biliyordu ikiside ama Sami klavye başında aklına geleni söyleyen bu ürkek güvercinlerle uğraşmak istiyordu.

- Şey evet

Han arkasını dönüp seslendi çalışanını çağırdı masaya bakması

- Buyurun Han bey

-soğuk su getirin dedi.

Esra içinden Rüya’ya sayıyordu. Ulan kahpe ne işimiz var bizim burada ,sanki ısrar eden buluş diyen kendisi değilmiş gibi . Bu adamlar mafya tiplere bak, mekana bak diye içinden geçiriyor etrafa bakıyordu. Sami de gözlerini Esra’dan alamazken Esra mekanı inceliyordu

- Esra mekanı beğenmedin mi? O kadar mı korkunç dedi Sami gülümseyerek

- Hı şey biz Rüya’yla pek böyle mekanlara gelmiyoruz. Tercih edebileceğimiz bir mekan değil açıkçası

Esra tüm yine tüm samimiyetiyle duruma açıklık getirse de adamlar zaten farkındaydı bu iki kızın clup kızları olmadığını, Esra’nın telefonu çaldı arayan tekrar eski müvekkili Hasan beydi.

- Esra kim arıyor dedi Rüya

Telefonu Rüya’ya gösterip meşgule aldı. Bu durum Sami’nin keyfini kaçırmaya yetti. Hemen ellerini masanın altından yumruk yaptı.

- Baksaydın telefona

kaşları çatık bir halde yaptığı şeyi yanlış anlamıştı

- Cevap vermek istemediğim eski bir müvekkilim dedi

Esra’da ama Rüya’ya bakışlarını yakalamıştı Han, durumun ne olduğunu hemen anlayıp tek kaşını kaldırıp

- Sizi rahatsız mı ediyor dedi.

- Maalesef öyle bir durum yaşıyorum

Esra mahçup olmuştu keşke engelleseydim diye içinden geçirdi.

- Esra boşanma avukatı , iki sene önce Hasan beyin müvekkilliğini yaptı. Boşanma gerçekleştikten sonra Esra ile sürekli görüşmek için ısrar ediyor.

Rüya’nın bu açıklaması Sami’yi rahatlatmıştı. Esra’nın sevgilisi olduğunu ve şuan buluşmada diye adamı meşgule aldığını düşünmüştü

- Numarasını bana ver bak bakalım bir daha seni arayabiliyor mu

Sami kartlarını gayet açık bir şekilde kızların önüne serince iki kızda şaşkın şaşkın birbirine baktı. İkisi de kocaman gözlerle bu iki adama bakıyordu. Iki adamda oldukça yakışıklı ve karizmatikti.

- Gereği yok halledemeyeceğim bir durum değil dedi yutkunarak Esra

Han kızların yeterince gerildiğini ve ortamın havasını dağıtmak için siparişleri sordu. Kızlar menüye bakarken Han Sami’nin bacağına elini koyup sıktı kulağına eğilip

-sakin ol kızlar çok ürkek korkutma kızları dedi

Rüya soya soslu tavuk isterken, Esra bonfile istedi. Han da Rüya’ya ayak uydurmak istedi oda aynı siparişi verirken.

- Bari bende Esra hanıma eşlik edeyim benimki de bonfile olsun

deyip Esra’ya göz kırptı. Bu hareketiyle kızlar utanıp birbirine baktılar.

- Bu mekan sık mı geldiğiniz bir yer dedi Rüya

- Bugünden sonra satacağım burayı

Han’nın komik cevabıyla Sami kahkahayı basınca kızlarda güldü

- Senin mi burası

-İkimizin Sami’nin omzuna kolunu atarken. Biz her şeyde ortağız

-ne güzel dedi Rüya

Han içinden ahh ürkek ceylanım nesi güzel bu clupten bu kadar korktun bide silah tüccarı olduğumu bilsen ne yapardın diye içinden geçirdi. Oyundan konu açıldı. Rüya’nın küsüp küsüp bir Han’ı bir Sami’yi engellemesi konuşulunca hepsi kahkaha attı. Yemekleri gelince kızlar sohbetten ötürü biraz daha rahat davranıyorlardı. Rüya, Esra ile çocukluk anısını anlatıp onun incir sevdası yüzünden arıların saldırısına uğradıklarını anlatmış iki adam kahkahaya boğulmuştu. Rüya’nın sesi Han’nın kulağına bülbül sesi gibi gelmiş hiç bitsin istemedi anısını anlatırken ,Esra ise Rüya’ nın küçük ki kaldıkları apartmanda sorun yaşadığı apartman görevlisi kadınla yaşadığı komik anıyı anlatmış hepsi Rüya’nın haline gülmüştü. Iki saatlik bir sohbetten sonra Esra’nın yine telefonu çaldı. Esra tedirgin bir şekilde Rüya’ya bakıp sonra Sami’yle göz göze geldi

- O adamsa bana ver

Sami kaşlarını çatıp sinirden boynundaki ve şakaklarındaki damarlar belirgin şekilde kendini sıkmış ve Esra’dan cevap bekledi

-Şey evet o

demesiyle Sami hemen telefonu elinden çekip aldı. Masadan uzaklaşınca yukarı ofise doğru yürürken açtı.

-Ooo avukat hanım hele şükür açtın telefonumu

Gevşek gevşek konuşan adamla Sami delirdi.

-Kimsin lan sen sikik diye bağırdı ve devam etti .Bir daha kadınımı arar rahatsız edersen seni domaltıp sikerim duydun mu lan sen beni pezevenk

- Sen s’sende kimsin dedi.

Sesi titremişti Hasan’ın onca zamandır arıyordu ve asla Esra’dan başka kimse cevap vermemişti aramalarına buda Esra’nın hayatında kimsenin olmadığını göstermişti bu kendini bilmez adama

- Benim kim olduğumu inan bilmek istemezsin. Seni bir daha uyarmayacağım. Benim olandan uzak dur siktirme belanı

-senin olan diyorsun da ben bir süredir arıyorum, ozaman değilde neden şimdi rahatsız oldu Esra hanım

- Lan diye.

kükredi Sami bugün sessiz sakin olan mekandan ses aşağı kadar gitti. Hasan bu sesle bile ürkmüş zaten ona bir senedir yüz vermeyen kız için başımı belaya sokmayayım deyip geri adım atmıştı

- Esra hanımın hayatında biri olduğunu bilmiyordum. Özür dilerim bir daha rahatsız etmem aramam

- Canın kıymetliyse aramazsın

adamın yüzüne kapattı Sami. Telefonu masaya koyup her iki dirseğini bacaklarına koyup başını ellerinin arasına koyup sakinleşmeye çalıştı. Kızı kıskanmıştı farkındaydı, kızın yüzü gözünün önüne gelince gördüğü yüzü sevmiş, hoşuna gitmişti. En sonunda karşıma çıktın mı Miran’nın annesi diye içinden geçirdi. Oğlu olursa adını Miran koyucam derdi hep yıllarca, Esra’yı yakıştırdı bu hayale ve telefonu cebine koyup çıktı odadan ,elleri cebinde masaya geri döndü. Kızlar gözlerini kocaman açmış Sami’nin gelişine bakıyordu. Han kızların bu haline güldü Sami’nin sesini duymuş iki kızda korkuyordu bilhassa klavye delikanlısı Mona dut yemiş bülbül gibiydi. Hadi bir daha salak desene, kuş kafalı desene, mikrop desene deyip içinden geçirdi. Bir bilse iki üç gün önce ona küfreden adamın iki elini baltayla kestiğini, Sami’inde dil kestiğini bilse iki kızda şuracıkta bayılırdı.

-Senden kendimi aradım numaramı kaydettim bir daha seni ararsa bana haber ver.

Uzattı telefonu Esra’ya

-Buna gerek yoktu yine de teşekkür ederim

-Ne demek gerek yoktu ne diyorsun sen yoksa seni arada böyle yoklaması hoşuna mı gidiyordu !

Sami çatık kaşları ve sitemle gür sesle söylediği sözle iki kızıda hem çok kırdı hemde korkuttu.Esra'nım gözlerinde sadece hayal kırıklığı gördü Sami.