' ' Peki benim şartlarım ne olacak? ' '
' ' Ne demek benim isteklerim ne olacak? ' '
Herkes sanki küfretmişim gibi bana bakarken göz devirdim.
' ' Sadece sen evlenmiyorsun Cemre. Bende evleniyorum. ' '
Kafamı sallayıp sustuğumda benden susmamı beklemiyor olacak ki hafif şaşırdığını fark ettim. Tabi ki kafamda neler döndüğünü bilmediği için şaşırması çok normaldi. Hatta fazla normaldi. Ya da bana yaptığı o dilsiz göndermesini haklı çıkardığımı düşünüyordu. ama hiç umurumda değildi. olması için bir sebepte yoktu!
' ' İlk olarak bu evlilik asla normal bir evlilik olmayacak. Kimse bunu unutmasın. ' '
Annesi ve babası tam konuşacakken elini kaldırarak susturdu. Galiba bu evde baskın bir karakterdi.
' ' Bu evlilikte bir şey yaşanacaksa bu Cemre ile benim aramda olacak. Kimse karışmayacak veya müdahalede bulunmayacak. Anlaşıldı mı? ' '
Tekrar herkes kafasını sallarken bende gülümsedim. Bu kadar uzun planlar yapmak saçmaydı. Sonuçta yarını görebilir miydim? Kısmet. Yine de yaşayacak olsaydım bunu söylemesi çok hoştu. Hiç değilse bu evliliği ailesiyle değil onunla yapmış olacaktım. Gülizar Hanım ;
' ' Cemre sana bir oda hazırlattım eğer istersen hemen odana çıkıp dinlenebilirsin. ' '
' ' Teşekkürler ama burada kalmamın uygun olacağını düşünmüyorum. Zaten evlendikten sonra sanırım burada kalacağım onun için başka yerde kalmam daha uygun olacaktır. ' '
Emin Bey tam laf edecekken Aşir Bey;
' ' Haklısın ben seni bizim otellerden birine götürürüm. Hatta Mehmet götürür o ara iyice konuşursunuz. ' '
Kafamı salladım. İstediğim fırsat buydu işte. Ümmü olacak kadın bana bakarak ağzını açtı ama konuşmaya yüzü olmayacak ki geri sustu. Zaten hemen sonra da benim telefonum çaldı. Masadan kalkmada cevapladım.
' ' Efendim? ' '
' ' İyi misin Cemre? Bana ne olduğunu anlatacaksın değil mi? ' '
' ' İyiyim Meltem. Teşekkür ederim seni de böyle telefon ucunda çaresizce beklettim ama beklediğim gibi bir olay değilmiş. Mardin ' deyim. Uzun süre de Kayseri ' ye gelmeyeceğim sanırım. ' '
' ' Bu ne demek şimdi? Ne demek gelmeyeceğim? ' '
' ' Evleniyorum da. ' '
Meltem telefonda çıldırırken hayattaki tek arkadaşıma gülümsedim. Ve içimden özür diliye diliye suratına kapattım. Diğer türlü onunla konuşmamı, açıklamamamı isteyecekti ve ben ölümü düşünürken ona sakin sakin anlatamazdım. titreyen sesimden anlardı. Herkes bana bakarken açıklama yaptım;
' ' Ailem. Beni merak etmiş de ben ona sizi tanımadığım için haber alamazsan polisi ara demiştim de. ' '
Gülizar hanım;
' ' Maşallah zekisin Cemreciğim. Bu seni daha da sevmemi sağlıyor. ' '
Bu sevimli ve güzel kadına gülümsediğimde kafamı önüme eğdim. Ailemi sormadılar bile çünkü zaten beni araştırdıklarından biliyor olmalarılardı. Bende kime ne anlatıyorsam? onlara sorsam belki de benden daha fazla şey biliyorlardı. Mehmet;
' ' Sorunlar konuşulduğuna göre ben Cemre ' yi bırakıp geliyorum. ' '
Hiç itiraz etmeden kalkıp peşinden yürüdüm. Geldiğimiz arabaya değil de bir Mercedes ' e yürüdü. Tabi bende peşinden. Arabaya binip kemerimi bağlayıp kafamı hemen cama çevirdim. Konuşmak istemiyordum anlaşılan o da istemiyordu çünkü tek kelime etmeden arabayı çalıştırmış ve bilmediğim yollardan gitmeye başlamıştık. Bunca yıldan sonra hatırlayamazdım ya. Sadece endi evimizin yolunu hatırlıyordum ve babaannem ile dedemi. Annem de benim gibi yurtta büyümüştü onun için kimsem yoktu. Belki olsalardı şu an farklı bir hayat yaşıyor olurdum.
' ' Ne düşünüyorsun? ' '
Sesi ile irkilirken bana dilsiz diyen adama çevirdim yüzümü. Çok sert hatları olan bir yüzü vardı.
' ' Mardin ' in hatırladığım sokaklarını. ' '
Kafasını sallarken ben de ona bakmayı kestim. Aydınlık yollara geldiğimizde küçükken aşık olduğum taş evlere baktım. Annem hep bu duvarlar buz gibi olur zaten evi aile ısıtır derdi. Benim ailemin kanıyla ısınacağını bilmezdim. Gözlerim dolarken hemen kapattım gözlerimi. Şu an burada ağlayamazdım. 10 dakikalık bir yoldan sonra Dağdeviren yazan bir otelin önünde durduk. Kapımı açıp indiğimde o da peşimden geliyordu. Lobi ;
' ' Mehmet Bey hoş geldiniz efendim. ' '
Ayağa kalktıklarında Mehmet hiç duraksamadan;
' ' Süit odalarımızın en büyüğünü istiyorum. Hatta direkt benim odamı verin. ' '
Kızlar kafasını sallayıp hemen kartı uzattıklarında;
' ' Bu odayı Aslan ve benim dışında kimse bilmeyecek ve kimse girmeyecek. Cemre hanımı soran olursa bu otelde kalmıyor. Anlaşıldı mı? ' '
' ' Elbette efendim. ' '
Asansöre bindiğimizde;
' ' Neden? ' '
' ' Halan ile enişteni görmek istemediğini söyledin. Ben senin o pezevenk enişteni tanırım sarf ettiğim o sözleri unutmaz bu sebeple gelip seni arayacaktır. Seninle konuşmasını mı isterdin? ' '
' ' Hayır. Teşekkür ederim. ' '
Kafasını önüne eğdiğinde bende üzerinde çok oyalanmadan aynadan halime baktım. Rezildim. Ama onlar için bir de süslenecek halim yoktu ya? Hem bu halde bile evlilik lafını açabilmişlerdi. Bana ihtiyaçları vardı gerçekten de.
' ' Sen böyle sürekli kendi kendine gülüp istediğinde dilsiz mi olacaksın! ' '
' ' Şu kelimeyi demeyi bir bırak! Konuşamayan insanlara dilsiz diyemezsin. Allah herkesi bir sınava tabi tutar ve benim sınavımda bu demek ki. Bunu yargılayabilecek veya bununla dalga geçebilecek konumda değilsin. Ve bu yaşıma kadar her şeyi yalnız yaşadım. Ne bekliyordun? ' '
' ' Sürekli başıma bunu mu kakacaksın? Bu yaşıma kadar yalnızdım falan filan. Demek ki kaderinde varmış ağlamayı kes. ' '
Elleri kolumu sıkarken gıkımı çıkarmadım. Alışıktım neden çıkaracaktım ki ? Ben bu adamla gerçekten evlenemezdim. Ben bu kadar acımasız biriyle hayatımı birleştiremezdim. Bu kadar kaba ve halden anlamayan biri nasıl olurda kocam olurdu? Asansörden inip odaya yürüdüğümüzde mantıklı bir soru sordum.
' ' Nikah ne zaman olur? ' '
' ' Yarın akşam imam nikahı kıyılır. 4 gün sonra yani cumartesi veya Pazar da resmi nikah olur. ' '
' ' Nasıl bu kadar erken olabilir? ' '
' ' Paran varsa her şeyi hemen halledersin. ' '
Tabi ki paranın açamayacağı kapımı vardı.
' ' Sosyal medyan var mı? ' '
' ' Var. Ccemree.12 diye kayıtlı . ' '
Kafasını sallayıp telefonundan instagrama girerken bende kendi hesabıma göz attım. 5 gönderim vardı. Dördü resim biri video. Video ise çok özeldi anaokulunda öğrencilerimin hasta olduğumda bana çiçek alıp seni çok seviyoruz ne olur hemen iyileş diye çektikleri bir videoydu. Onları da bir daha göremeyecektim. Onları görmeden nasıl bitirecektim hayatımı? Tek tek fotoğraflarıma bakıp cebine koyu telefonu. Odanın kapısını açıp içeri girdiğimde resmen benim evimden daha büyük bir odadaydım şu an. Her şey üst üste geliyordu. Bu otel, Mardin, önümdeki bu adam.
' ' Gitmeden konuşmak istediğim birkaç konu var. Otur. ' '
Normalde sen bana emir veremezsin diye bağıracakken hiç sesimi çıkarmadan oturdum.
' ' Babanı tanırdım. Bana çok yardımcı olurdu. ' '
' ' Nasıl? ' '
' ' Ben 34 yaşındayım. Yani senden 9 yaş büyüğüm. Kaza olduğunda ben 21 yaşındaydım. Ve baban bana iş konusunda yardım ederdi. Anlatırdı. Seni o zamandan tanırım ben Cemre. Böyle bir kız değildin. Kazayı öğrendikten sonra seni aradım ama halan bana devletin seni aldığını söyledi. Zaten devlet sana baktığı için hiç sıkıntımız olmadı ta ki sen izini kaybettirene kadar. ' '
Anlattıklarına şok içinde tepki veremedim. Benden 9 yaş büyüktü ve ailemi en önemlisi beni tanıyordu. Benim nasıl olduğumu bildiği halde böyle kaba mıydı? Üstelik ailemi tanıyordu. Annemi babamı biliyordu. Bu adam beni de tanıyordu. Gözlerimi kırpıştırdım.
' ' Seni aradım ama seninle evlenmek için değil. Sana sahip çıkmak için. Sen Bülent amcamın biricik kızıydın bende onun gözünde sana sahip çıkabilecek bir abi. Ama şu an ki onumumuz kocan. ' '
Onun da bu evliliği istemediği her halinden belliydi.
' ' Ama kader buymuş Cemre. Yapacak bir şey yok. Sen benden bir kocalık bekleme. Çünkü sana asla o gözle bakmam. ' '
' ' Benim bu evliliğe meraklı olduğumu mu düşünüyorsun? Senden kocalık falan istediğim yok. Ben Mardin ' den hiçbir şey istemiyorum. Sadece arkamda bırakmam gerekiyordu ama bırakamadım. Şu an buradayım senin istemediğinden daha fazla ben istemiyorum. Sende benden o gözle hiçbir şey bekleme. ' '
Kafasını salladığında çene kasından sinirlendiği belliydi. Ne demiştim de sinirlenmişti ki? Ona dokunacak ne söylemiş olabilirdim bana böyle bakacak?
' ' İyi bu konuda anlaştığımıza sevindim. Yarın sabah gelir seni alırım. Eski evinize gideriz. ' '
' ' Nasıl yani? Orası satılmadı mı? ' '
' ' Ne satılması cemre? Ailen ölünce her şey sana kaldı. Sende küçüktün halana kaldı. Ama 18 yaşına gelince tüm mülkler senin üzerine geçti. Evinize gidip alman gerekeni al. Satman gerekeni sat. Nasıl dersen. ' '
' ' Ben bunca zamandır bu kadar param varken süründüm mü yani. Ondandı aslanın evi görünce verdiği tepki. ' '
' ' Evini benim de görmem lazım. Evlendikten sonra eşyalarını almak ve anaokuluyla ilişiğini kesmek için gidelim. ' '
' ' Tamam. ' '
' ' Şimdi ben gidiyorum. Yat dinlen. Bu oda benim kaldığım oda. Haliyle dolapta pijama var. Sana büyük gelir ama elimizde olan b . Arabadan eşyanı almayı unuttuk. Onun için bugünlük idare et. Şimdi iyi geceler. ' '
Beni dinlemeden çıkıp gittiğinde camın kenarına oturdum. Ve otelden çıkıp gidişini izledim. Ben bu adama normal hayatta bile âşık olamaz aynı evi paylaşamazdım. Bu kararım en doğrusuydu. Hemen aileme kavuşacaktım. Ben mutluydum bu döktüğüm gözyaşları da mutluluktandı. Ölüm beni korkutmazdı. Onlara kavuşacağım için mutluydum. Eğer onlar hayatta olsalardı buna asla izin vermezlerdi. Ama yoklardı ve bende onlara kavuşmak için her şeyi yapabilirdim. Yanlış yapardım ve yapacaktım da!