Fırat Komutan üç gün sonra beni intikale çıkardı. Üç gün boyunca meraktan çatladım resmen. Etrafı kontrol ettikten sonra bir kayaya oturdu. Karşısında durdum.
' Otur. Hedef teşkil etme. '
' Sizde ediyorsunuz. '
' Senin arkanı ben kollayacağım benim arkamı da sen. '
' Peki. ' diyerek oturdum. Otururken ayaktaki kadar hedef teşkil etmiyorduk ama tam olarak güvende de değildik. Neden böyle bir şey yaptığını merak ediyordum. Askeriyede konuşmayı geçtim de burada da güvenli bir yer bulunabilirdi.
' Sana güvenebilmem lazım. ' dedi.
' Elbette güvenebilirsiniz. '
' Sana gözü kapalı güvenebilmem lazım. '
İşte şimdi anlaşılmıştı. Arkasını görmüyordu. Eğer konuşurken dikkatimi sadece ona verirsem komutanımın sırtından vurulmasına sebep olabilirdim. Aynı zamanda bende arkamı görmüyordum ve benden nefret eden ve timde istemediğini bildiğim komutanıma emanetti şu an canım.
' Elbette Komutanım. '
' Son zamanlarda hızlı bir gelişim gösterdin. '
' Teşekkür ederim. '
' Etme Alin. Yeterli misin değilsin ama bu gelişimi benim eğitimlerimle göstermediğini ikimizde biliyoruz. Gerçek ne?'
Gerçek Komutanım; benim siz aynada sivilcelerinize üzülürken eğitim yapıyor olmam. Gerçek benim neredeyse bütün ailemin sizin hayaliniz olması. Gerçek benim Alin Akıncı olmam. Soner Akıncı ve Alev Akıncı' nın kızları olmam. Gerçek say say bitmezdi elbette de hiçbirini söylemedim.
'İlk gün gözlerinde gördüğüm önyargı Komutanım. Bana komutanını hayal kırıklığına uğratmamayı öğrettiler bende öyle yaptım. Benden beklediğiniz o değil miydi? '
' Bu sen ben meselesi değil Alin. Bu vatan meselesi. '
' Elbette farkındayım ancak hiçbir görevde kimseye zarar verecek bir şey yapmadım ve yapmazdım. Diyelim ki önyargılardan bıkmıştım. Bundan kurtulmak umuduyla gelmiştim yeni görev yerime ama ilk dakikadan aynı önyargı ile karşılaştım. Etkiye tepki diyelim Komutanım. '
Sinirlendi. Elbette sinirlenecekti. Komutanın küfür etse sağ ol demek zorunda olduğun bir düzende yaşıyorduk. Yaptığımın affı yoktu ama adı bile sinir olmama yeterken bir de her şeyi çözmüş tavırlarla davranışı çığrından çıkmama neden olmuştu. Beni kurallara uygun yaşayan askerler yetiştirmemişti ki. Yaşamayanlar askeriyenin çöpleriydi. Kural tanımaz yola gelmez kişilerdi ki onları tek yola getirebilen Yaman Yıldırım oldu. Çünkü o da en az onlar kadar disipline edilemezdi. Deli deliyi görünce değneğini saklamıştı tabii.
' Şu anda aynı etkiye fazlasıyla maruz kalıyorsun. Sohbetin buradan gerisinde hem komutanınım hemde değilim. Özel konular konuşacağız. Bunu bütün askerlerimle yapacağım ancak seninle başlamak istedim. '
Evet kalıyordum. Dünde kalkıp benim yemeğimi getirmişti. Hiç kimsenin değil sadece benim. Ben ona yemek götürdüğümde bile büyük bir olayken bu herkesin gözünde komutanıyla yatan kız yapmıştı benim. Adımı bile önemsemeden bu şekilde bahsettiklerinden emindim. Kendi timim elbette farkındaydı böyle bir şey olmadığının ama koca askeriyede 15 kişinin bunu biliyor olması beni aklamıyordu.
' Buna siz sebep oldunuz. Herkes sizinle aramızda bir şey olduğunu düşünüyor. En kibar haliyle yani. '
' Evet. Bu kez nasıl üstesinden geleceksin? Yine başarısız görünerek mi? Madem öyle düşünüyorsunuz buyurun daha fazla düşünün mü diyeceksin? '
' Bu sizi niye ilgilendiriyor? '
' Çünkü yanlış taktik. Bir kadın olarak bu tarz bir olaya maruz kalırsan önceliğin kendini aklamak olmalı. Mesela benim gözümde hala kendini aklayabilmiş değilsin. '
' Pardon?' dedim. ' Kendimi aklamam gerektiren durum neymiş öğrenebilir miyim?'
' Askerlerimin her şeyini bilmek benim hakkım. Bu sizi tanımam ve anlamam için önemli. Bu yüzden ne olursa olsun benden çekinme. Sizin zaaflarınızı da bilmem gerekir ki kimi ne zaman hangi durumda hangi ruh halinde geride tutacağımı bileyim. Seninle ilgili durumunda farkındayım ancak başkalarına karşı kendini aklamak zorundasın. Doğru bile olsa bunu düşündürdüğün sürece kadınlığın askerliğinin önünde olur. '
' Sizin gözünüzde kendimi aklamam gereken durum ne acaba? Söyleyin bende bileyim. '
' Kendinden yaşça oldukça büyük ve evli biriyle ilişkin var. Bu çıkar mı yoksa aşk diye kendini mi savunacaksın bilmiyorum ama benim için ikisi de fark etmez. '
Yaman Amca' mla ilişkim olduğunu düşünüyordu. Neredeyse kahkaha atacaktım. Tamam bir iki kez aşkım dediğim için bu tarz bakışlara maruz kalmıştım. Hatta bir keresinde otobüste arkamızda duran kişiler fazla cık cık çekip dedikodu yapınca; ' Aşkım hala karını boşayıp beni almadın yoksa beni oyalıyor musun? Zaten söz verdiğin kürkü de almadın. ' demiştim. Bizim için epey eğlenceli olmuştu. Bunu yapma nedenim belliydi. Kimse kızın bir sorunu mu var demiyordu mesela. Adam mı kandırdı demiyordu. Herkes her zamanki gibi kadını suçlu buluyordu. Babası yaşında adamla olmayı nasıl midesi alıyor? Sırf para için kendine yaptığına bak. Utanmıyor bir de babası yaşında adamı ayartmış. Bunun temeli de belliydi. Erkek genç ve güzel bir kadına sahip olmak isteyebilir erkek sonuçta. Namus kadında olmalı. İşte şu anda benzer bir durumla karşı karşıya kalmıştım. Gerçeği anlatacak mıydım? Asla.
' Öncelikle şunu anlayın. Ben yaşadığım ya da hissettiğim hiçbir şey için pişmanlık duymam. Utanmam. Kendimi aklama gereği de duymam. Yaptıysam yapmışımdır. Öyle hissettiysem benim için doğru olan odur. Bana yapmadığım bir şeyleri yakıştıran insanlara da açıklama yapmam. O onların kirliliği benim değil. İki annem de beni böyle yetiştirdi. Babam ve amcalarımda her zaman bunu destekledi. Sizin ya da diğer erkeklerin zihniyeti beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Hiçbir zamanda ilgilendirmeyecek. Orada bir tabur sizinle yattığımı düşünen insan var ya benim zerre kadar umrumda değil. Sormaya bile gerek duymadan hüküm veren insanları takacak değilim. İsterseniz boynunuza Alin' le yatıyorum diye tabela asıp gezin yine de kendimi açıklamam kimseye. İnananların cezasını kesebilirim o da benim meselem. Buna tenezzül etmeyedebilirim. Siz komutanım olacağınız için tepki verdim yani. '
' İki annen mi?'
Buraya takılması da ilginçti yani. Ben bu adamla nasıl geçinecektim acaba?
' Evet iki annem. Bu konuda da bir açıklama yapmayacağım. Tam olarak komutan asker konuşması değil demiştiniz o yüzden sorularınızı emir saymıyorum. '
' Peki emrediyorum o zaman ne bu iki anne mevzusu. '
Ayağa kalktım ve hazır ola geçtim.
' Emredersiniz Komutanım.'
Yüzüme öylece baktı.
' Anlat. '
' Sağ ol!'
' Alin!'
' Sağ ol. '
Sinirle kalktı. Eee demiyorlar mıydı komutana sağ ol denir öyle nasılsın dediğinde cevap verilmez diye. Bende onu uyguluyordum işte.
' Anlaşıldı. Elbet anlatırsın. Birbirimize güven duyarak başlamadık sonuçta. Hala yetersizsin ama eskisinden daha iyisin. Çok daha iyi olman lazım haberin olsun. '
' Emredersiniz Komutanım. '
Zaten çok daha iyiydim ama birden olmazdı. Zamanla anlardı o da. Beni yine sinir etmeyi başarmıştı. İnsan bir sorardı. Neyin oluyor derdi. Yapmamıştı bende söylemedim. Askeriyeye geri döndüğümüzde Melek Teyze' mi aradım.
' Ne zaman boşanıyorsun aşkımdan?'
Gülerek ' Ne oldu yine deli kız?'
' Yine evli ve babası yaşındaki adamı ayartmış kız oldum. '
' Kim dedi sana bunu yine?'
' Komutanım. '
' Açıklama yaptın mı peki? '
' Hayır tabii ki yapmadım. '
' Aferin güzel kızım. Büyük ihtimalle oraya geldiğinde sizi duydu. O kadar düzgün adamsa Yaman' ın önünde eğilmek yerine ona sorsaydı hesabını. '
' Bende tıpkı bunun benzerini dedim örneklerle ama anladığını sanmıyorum. '
' Ataerkil bir toplum yetiştirdi onu. Bu şekilde algılaması son derece normal ama kimseyi düzeltmek senin boynunun borcu değil. Hiçbir kadın bir erkeğin...'
' Tedavi merkezi değildir. ' diye tamamladım onu. Fırat fena bir komutan değildi ama karakter olarak çok zıttık. Normal hayatta anlaşacağım biri değildi.
Günler geçti. Genelde intikale çıkıyorduk. Bir kez göreve gittik sadece. İlk mesaj abimden geldi. Turu geçmişti. Herkesin sınavı tek tek yapılıyor ve geçtikleri mesajla bildiriliyordu. Ardından Ertuğrul ve Asil' de turu geçtiklerini bildirdi. Bir tek bana mesaj gelmemişti. Görevden sonra çok bekledim ama ses yoktu. Gerçi çok görev aldığım bir görevde değildi. Acaba geçememiş miydim?